Gazete Vatan Logo

Gül'den 'Başkanlık Sistemi' açıklaması

CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, başkanlık sistemi tartışmalarıyla ilgili olarak, "Bu konuyla ilgili fikirlerimi söylemiştim. Bu mevzu gündemde diye herkesin bir şey söylemesi değil, söylenenler bilinerek ve analizleri yapılarak konuşulursa memleket için daha hayırlı olur" dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, saat 10.45’de sıralarında Ankara’dan uçak çeşitli temaslarda bulunmak üzere Şanlıurfa GAP Havaalanı’na geldi. Cumhurbaşkanı Gül’ü, havaalanında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Şanlıurfa Valisi Celalettin Güvenç, AK Parti Şanlıurfa Milletvekilleri, Şanlıurfa Belediye Başkanı Ahmet Eşref Fakıbaba, 20’nci Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Veli Tarakçı ile protokol üyeleri karşıladı. Kendisini karşılayanlarla tek tek tokalaşan Cumhurbaşkanı Gül, daha sonra makam aracı ile kent merkezine hareket etti. Gül, aracı ile ilerlerken güzergahı üzerinde kendisini selamlayan ve slogan atanlara el sallayarak karşılık verdi.

Cumhurbaşkanı Gül, daha sonra geldiği Şanlıurfa Valiliği’nde tören mangasını selamladı ve Vali Celalettin Güvenç’in makamında şeref defterini imzaladı. Gül, daha önce birçok kez ziyaret ettiği Şanlıurfa’ya Cumhurbaşkanı olarak ilk kez geldiğini belirterek, "Şanlıurfa’nın hızlı değişimi beni çok mutlu etti. Burası hem inanç, hem de kültür açısından çok önemli bir şehir. GAP’ın da önemli merkezlerinden birisidir. Gelecekte Şanlıurfa’nın başarıları ile hepimizi daha çok sevindireceğine inanıyorum" dedi.

BAŞKANLIK SİSTEMİ BİLİNEREK TARTIŞILMALI

Cumhurbaşkanı Gül, daha sonra gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin başkanlık sistemi tartışmalarına ilişkin düşüncesini sorması üzerine Gül, şunları söyledi:

"Bu yeni bir konu değil. Tartışıldığı için gündeme gelen bu konuyla ilgili ben fikirlerimi söylemiştim. Dolayısıyla benim fikirlerim belli. Bütün bu tartışılan konuların bilinerek tartışılması önemlidir. Enine boyuna bilinmesi, ciddi analizlerin yapılması, ciddi bilgilerin ortaya konulması çok önemlidir. Bu yüzden bu mevzu gündemde diye herkesin bir şey söylemesi değil, söylenenler bilinerek, analizleri yapılarak konuşulursa, memleket için daha hayırlı olur."

ANAYASA KONUSUNDA MUTABAKAT VAR

Bir başka gazetecinin Anayasa’nın ilk üç maddesine ilişkin tartışmaları hatırlatması üzerine Cumhurbaşkanı Gül, sürecin çok iyi yürütüldüğünü ve mutabakat olduğunu ifade etti. Gül, şöyle konuştu:

"Bu konuya ilişkin daha önce açıklamalarda bulundum. Türkiye Cumhuriyeti’nin; demokratik, laik bir hukuk devleti olması ilkesi çerçevesi içerisinde isteğimiz, özgürlüklere önem veren, kısıtlayıcı olmayan büyük bir özgüven taşıyan bir anayasanın yapılmasıdır. Buna uygun bir anayasanın yapılmasıdır. Çok büyük bir mutabakat olduğunu da görüyorum. Ayrıca böyle bir anayasayı yazmak için de çok iyi bir metodun takip edildiğini görüyorum. Türkiye’de ilk defa halka ulaşan, her şehre ulaşan, her sivil toplum örgütünün fikrini alan, her üniversitenin fikrini alan, ’Benim de anayasayla ilgili bir düşüncem var’ diyen herkesin sesini duyan bir süreç, bir metot takip edildi. Bundan herkesin bilgilenmesi ve bu süreci çok değerli bulması gerekir. Bu kadar çalışmalardan sonra toplanan bütün bu veriler muhakkak ki bir kağıda dökülecektir. Bu sürecin de başarılı olmasını istiyorum."

IRAK’A VERDİĞİMİZ DESTEĞİ DÜNYA ALEM BİLİYOR

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık Haşimi ile ilgili İnterpol tarafından çıkarılan yakalama kararına ilişkin soruyu da yanıtladı. Haşimi konusundaki gelişmelerin güvenlik birimleri ve Dışişleri Bakanlığı tarafından takip edildiğini vurgulayan Gül, "Bu konuyla güvenlik birimleri, Dışişleri Bakanlığı ilgileniyorlar. Bildiğim kadarıyla Cumhurbaşkanı Yardımcısı vasfını devam ettiriyor ve burada uzun bir tedavi süreci içerisinde. Güvenlik birimleri ve Dışişleri diplomasi vasıtasıyla gerekli olan neyse o yapılacaktır muhakkak" dedi.

Gül; gazetecilerin Haşimi aracılığıyla Irak’ta bulunan yerleşik terör örgütü elemanlarının iki ülke arasında takasının gündeme gelip gelmeyeceğine ilişkin sorusunu ise şöyle yanıtladı:

"Biz bir ülkenin iç meselelerine karışmayız. Bu onların bileceği bir husus. Komşumuz Irak bir geçiş süreci içerisinde, adeta kendisini yeniden inşa ediyor. Kendisini yeniden inşa ederken, biz bütün iyi niyetimizle yardımcı olduk. Irak’ta da herkes bizim kardeşimizdir. Ne ırk, ne de mezhep üzerine hiçbir ayırım yapmayız. Hepsiyle de bir şekilde ilişkimiz vardır. En zor süreç içerisinde, en zor günlerini geçirirken hep Irak’a yapıcı, en çok desteği veren ülkede Türkiye olmuştur. Bunu bütün Iraklılar da bilir, bütün dünya alemde bilir. Bütün arzumuz Irak’ın kendi halkıyla barışık, komşularıyla iyi ilişkiler içerisinde olmasıdır. Tarım Haşimi Irak’ın şu anda Cumhurbaşkanı yardımcısıdır. Irak’ın iç işlerine karışmak bize düşmez. Bu konu Irak halkının ve Irak yasalarının bileceği bir iştir. Onunla, Irak’ta illegal bir biçimde, otorite yokluğundan istifade ederek Irak dağlarında yerleşmiş olan silahlı güçlerin, terör gruplarının birbiriyle karşılaştırılması, aynı kefeye konulması çok yanlıştır. Bu siyasi bir olaydır. Irak’ın kendi yasaları vardır, kendi siyasi süreçleri vardır. Siyasi olarak baktığımızda Irak’a söyleyeceğimiz tek şey şudur; bütün halkını kucaklayan enerjisini çatışmalarla değil, ayrışmaya sevk ederek değil, tam tersine Irak’ı güçlü bir şekilde yeniden yapmaya sevk etmelerini biz onlara tavsiye ediyoruz. Bu çerçeve içerisinde de Iraklı herkes bizim kardeşimizdir. Diğer İnterpol ile ilgili konu teknik bir konudur. Bu konuyu güvenlik birimleri ve diplomasi birimleri uluslararası kurallar çerçevesi içerisinde muhakkak ele alacaklardır."

TERÖR BİZİM EN ÖNEMLİ KONUMUZ

Cumhurbaşkanı Gül, son olarak Kürt sorununa ilişkin yöneltilen soruyu yanıtladı. Kürt sorunununn Türkiye’nin en önemli konusu olduğunu anlatan Gül, şöyle konuştu:

"Bu konuyla ilgili sürekli güzel şeyler oluyor. Bunun farkında olan vardır, farkında olmayan vardır. Yeterli bulan, yeterli bulmayan vardır. Ama bir gerçek var ki; bu bizim en önemli konumuzdur. Dolayısıyla bu konuyu da büyük bir özgüven içerisinde bir taraftan hepimizin ortak değerleri, diğer taraftan demokratik standartlar, evrensel standartları dikkate alarak büyük bir özgüven içerisinde bu konuyu daha da gündemde olmaktan çıkartabiliriz. Tabii ki daha fazla ilerleme sağlanabilmesi için terörün muhakkak olmaması gerekiyor. Açıkçası terör daha iyi şeylerin olmasını engellemektedir. Benim vaktiyle söylediğim şeylerden sonra memleketimizde bu konuda da çok güzel şeyler olmuştur. Daha güzel şeyler de olabilir. Ama terör bunları tıkayan bir unsurdur. O bakımdan inanıyorum ki, terörün içinde olanlar yaptıkları bu yanlışlığın farkında olurlar ve bundan vazgeçerler. O zaman çok daha rahat, çok daha büyük özgüven içerisinde her şey konuşulur ve her şey bütün halkımızın arzu ettiği istikamette gelişir."

CUMHURBAŞKANI GÜL ABA GİYDİ

Cumhurbaşkanı Gül’e açıklamalarının ardından Şanlıurfa Valisi Celalettin Güvenç tarafından bakır işleme kahve fincanı takımı hediye edildi. Gül’e daha sonra yöresel kıyafet olan siyah bir aba giydirildi. Gül kendisine hediye edilen abayı giyerek gazetecilere poz verdi. Cumhurbaşkanı Gül, bir süre Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, AK Parti Milletvekilleri ile protokol üyeleri ile Vali Güvenç’in makamında basına kapalı olarak görüştü. Cumhurbaşkanı Gül, daha sonra Valilikten ayrılarak belediyeye hareket etti. Cumhurbaşkanı Gül’ün geçiş güzergahı üzerinde toplanan vatandaşlar, ’Sen bizim babamızsın’, ’Babosan’ diye slogan attı. Gül, kendisine yönelik tezahüratta bulunan vatandaşları el sallayarak selamladı.

HOLLANDE'A MESAJ

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Fransa’nın yeni Cumhurbaşkanı François Hollande’a gönderdiği tebrik mektubunda, Nicolas Sarkozy döneminde bozulan iki ülke ilişkilerini yeniden canlandırmak ve birlikte “güçlü Avrupa”yı yaratmak için tarihi mesajlar verdi. Resmen görevine başlamadığı için Hollande’a “Sayın seçilmiş Cumhurbaşkanı” diye hitap eden Gül, mektubunda şöyle dedi:

“Fransız halkının güvenine mazhar olarak Fransa Cumhurbaşkanlığına seçilmeniz nedeniyle zat-ı devletlerini içtenlikle tebrik ederim. Türkiye ile Fransa arasındaki dostluk ve işbirliği ile halklarımız arasındaki güçlü bağların, şahsınızın değerli katkılarıyla, karşılıklı anlayış ve saygı temelinde yeni bir hız kazanarak, daha da ileriye götürüleceğine eminim.

Tarihimize yakışmıyor

500 yıldır geçmişi olan iki ülke ilişkilerinin bugünkü durumu, köklü tarihlerimize yakışmamaktadır. Cumhurbaşkanlığınız sırasında ilişkilerimizin dostluk ve ortaklık anlayışıyla yürütülmesi, bu yolda son bir kaç yılda yaşanan sıkıntıların geride kalması en temel ve samimi dileğimizdir.

Görev süreniz boyunca Avrupa’nın geleceği ile bölgesel ve uluslararası konulardaki temaslarımızın da gelişerek güçlenmesini arzuluyoruz. Türkiye, liderliğinizdeki Fransa ile bu yaklaşım doğrultusunda yakın işbirliğinde bulunmaya hazırdır. Size sağlık ve mutluluk, dost ve müttefik Fransa halkına esenlik ve refah dileklerimi iletiyorum.”

Haberin Devamı