Gazete Vatan Logo

Gül, Almanların o iddiasını yalanladı

Cumhurbaşkanı Gül’ün Almanya gezisinin en can alıcı anı Merkel görüşmesiydi. Alman kaynaklar, ‘Görüşmede Gül’e imtiyazlı ortaklığın en iyi seçenek olduğunu söyledik’ açıklaması geldi. Gül ise, ‘Hayır, öyle bir şey söylemedi” diye yalanladı.

Gül, Ankara saldırısını PKK’nın üstlenmemesini de şöyle değerlendirdi: “Diyarbakır ve İstanbul’u da reddetmişlerdi, ‘Devlet yaptı’ diye yaydılar. Sivillere karşı yapılanı reddediyorlar. Utançtan kurtulmak için biz değiliz diyorlar.”

Cumuhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Almanya’ya yaptığı üç günlük resmi gezinin en can alıcı anı Şansöyle Angela Merkel’le yaptığı görüşmeydi. Gül, fiilen donan Avrupa Birliği sürecinde Türkiye’nin yeni poziyonunu, “Bizim için önemli olan müzakere sürecinin başarıyla tamamlanması, dürüst olmayan yollarla bu süreci engellemeyin. Tam üyelik sonranın işi... Zaten referandum yapacaksınız, bize ‘hayır’ diyecekseniz, o zaman deyin, saygıyla karşılarız. Belki o gün geldiğinde biz AB’ye ‘hayır’ deriz” diye özetlemişti. İlk günden bu yana uzatılan her mikrofona, ‘Tek seçenek imtiyazlı ortaklık’ diyen Merkel ne diyecekti? Dün Merkel cephesinden kaynağı belirsiz, ‘Türk Cumhurbaşkanı’na imtiyazlı ortaklığın en iyi seçenek olduğunu söyledik’ açıklaması geldi. Cumhurbaşkanı ise şu cevabı verdi: ‘Hayır, öyle bir şey söylemedi. AB konusunu ben açtım. Müzakere sürecimizin engellendiğini, dürüst olmadığını söyledim. Süreç bittikten sonra konuşalım. Süreci yavaşlatma, dondurma tehlikeli şeyler dedim...’

‘Kıbrıs’ın arkasına saklanıyorlar’

Kıbrıs Rum Yönetimi AB dönem başkanlığına hazırlanıyor. Türkiye Rumlar’ın dönem başkanlığında müzakere sürecini askıya alacağını zaten ilan etmişti. Gül’ün şu sözlerinden, bu konunun görüşmede ağırlıklı olarak ele alındığı anlaşılıyor: “Türkiye’yi istemeyenler Kıbrıs meselesinin arkasına saklanıyor. Rumlar AB’yi esir almaya başladı. Biz dedik ki, Ada’da iki lider 2012 öncesi çözüme ulaşsın. Kıbrıs, Temmuz 2012’de AB’nin dönem başkanlığını, Ada’nın tamamını temsil ederek yapsın. AB ilkelerine aykırı olarak yarımadayı, sınır sorunlarını çözmemiş halde bölünmüş olarak aldılar. Referandumda ‘hayır’ dedikleri halde tam üye oldular. Büyük hata yaptılar. Zaten kendisi de 2007’de Avrupa Komisyonu’nda yanlış yaptıklarını söylemişti. Fransa bile 2004’te, ‘Yarım olarak giriyorsunuz, unutmayın’ diye bildiri yayınlamıştı. Bu aslında bizim değil AB’nin krizidir’ dedim. Sizin ilke ve prensiplerinize aykırı olarak birliğe girmiş bir ülke AB’ye başkanlık yapacak. Bunu sizin sorgulamanız gerek. Rumlar dönem başkanlığı yapmalalı, onlara bu fırsatı da verirseniz, sonra gelip bize çözüm demeyin. Hristofyas’ın yerinde olsam ben de çözüme yanaşmam. Sorumlusu sizsiniz dedim... AB’nin içine düştüğü tezatı çelişkiyi sorgulaması lazım.’

‘Merkel beni itirazsız dinledi’

Gül, Merkel’in itirazsız dinlediğini anlattı. Sonra da Türkiye’nin müzakere sürecinin engellenmesini istemediklerini söylediğini aktardı.

AB dışında ne konuştular? ‘Dış politika, çevremizdeki Arap ülkeleri, Filistin, İsrail, Doğu Akdeniz’ dedi Gül. “Doğu Akdeniz’in İsrail’in gölü olmadığını söyledim. Akdeniz’e en uzun kıyısı olan ülke biziz. Filistin’in BM’ye üyelik başvurusu konusunda ne tavır alacaklarını sordum. ‘AB Dönem Başkanı olarak bigane kalamazsınız’ dedim, ilgi göstermelerini istedim. İsrail sürekli yerleşim yeri inşaa ederek barış görüşmelerine olanak tanımadığını anlattım.”

Cumhurbaşkanı Gül, Almanya gezisinin başından bu yana bir noktayı ısrarla vurguluyor: Yakınma dönemi bitti, biz kendimize bakacağız. Kendimizi güçlendireceğiz. Bu olduğu sürece karşımızdaki olumsuzluklar bir bir ortadan kalkacak. Hem de kendi inisiyatifleriyle. İşte bakın vize konusu. Alman iş dünyasının temsilcileri bizden daha çok yakındı, Türkler’e haksızlık yapılıyor diye. Merkel vize için çalışacaklarını, çok şikayet aldıklarını söyledi. Hem nüfusları azalıyor, hem de burada yetişen Türkler, kendi ülkeleri daha cazip hale geldiği için dönmeye başladı. Biz işimize bakalım. Kendi sorunlarımızı çözelim, sonrası kolay olacak.

‘Bugün Türkiye’de terör için gerekçe yok’

Cumhurbaşkanı Gül, Ankara’da patlayan bombayı PKK’nın üstlenmemesiyle ilgili olarak ‘Diyarbakır’ı da reddetmişlerdi, sonra faili yakalandı, itiraf etti. O zaman da devlet yaptı diye yaydılar. İstanbul’daki saldırı da aynı şekilde. Sivillere karşı yapılanı reddediyorlar. Utançtan kurtulmak için biz değiliz diyorlar. Terörle mücadele eden bir devlet olarak güvenlik güçlerimiz takip ediyor. Bugün Türkiye’de terör için gerekçe yok.

Bütün Kürt vatandaşlarımız şiddetle telin ediyor. Bu tehditler bizi yıldırmaz. Biz devletiz nihayetinde bunlar ne yapmak istiyor, bize her türlü bilgi gelir. Devlet olup bitenlerden haberdar olur.

‘Kaynaklar Rumların değil’

Soru: Doğal gaz araştırması Rumlar’la gerginliği daha da artırmaz mı?

Konuşulabilir gayet açık her şey tabi kaynakların hepsi Rumların mı? Kıbrıs Türkleri’nin hak ve hukuku var. Hepsi Rumlar’ın değil ki. Biz Türk tarafına destek veriyoruz.

‘Silahınızı bırakın’

Almanya’nın Stuttgart kentinde temaslarını izleyen gazetecilerle sohbet eden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bir gazetecinin, daha önce çeşitli aflar çıkarıldığını belirterek, “Acaba Abdullah Gül affı da olabilir mi” sorusu üzerine şunları söyledi: “Bu konuda bir yasa var. Bir kişinin adam öldürmemesi ve silahını teslim etmesi halinde işlemleri yapılır ve ailesine teslim edilir. Bu şekilde gelip silahını bırakıp, yetkililere müracaat eden ve ailesine kavuşanlar var. Sanki hiç bu yollar yokmuş gibi davrananlar da var. Bunun için bilmeyenlere buradan tekrar seslenmek isterim; silahlarını bıraksınlar, dönsünler, gelsinler ve aileleriyle buluşsunlar.”

Haberin Devamı