Gazete Vatan Logo

Gözler Gül ve Erdoğan’da!

AKP'nin olası hamlesi

Ak Parti ve MHP’nin beklentisi, referandum eşiğini aşamayan erken yerel seçim teklifini Gül’ün Meclis’e iade edeceği yönünde. Bu durumda 367 risik nedeniyle AKP ve MHP’nin düzenlemede ısrar edip etmeyeceği erken yerel seçimin akıbetini belirleyecek. Sorunun çözümünün, Gül ile Erdoğan’ın varacağı uzlaşmaya bağlı olduğu belirtiliyor.

Yerel seçimin 27 Ekim 2013’te yapılmasını sağlamaya yönelik anayasa değişikliğinin ‘referandum’ eşiğine takılmasının ardından gözler, düzenlemenin akıbetini belirleyecek iki ismin atacağı adımlara çevrildi.

Anayasa uyarınca TBMM’de 330-366 oy aralığında kabul edilen anayasa değişiklikleri, Cumhurbaşkanı’nca Meclis’e iade edilmediği takdirde referanduma sunuluyor. 367 ve üzeri oyla kabul edilen anayasa değişiklikleri ise otomatik referandum riski taşımasa da Cumhurbaşkanı’nın anayasal yetkisi çerçevesinde Köşk tarafından referanduma götürülebiliyor. Yerel seçim tarihin 5 ay öne alınması amacıyla anayasaya geçici madde eklenmesini öngören anayasa değişikliği TBMM Genel Kurulu’ndan 330’un üstünde oyla geçtiği için “kabul” edilmiş durumda. Ancak 367 eşiğini aşamadığı için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından TBMM’ye iade edilmemesi durumunda, onay tarihinden itibaren 60 gün içinde referandum için sandık başına gitme durumuyla karşı karşıya kalınacak. Düzenlemenin akıbeti, yerel seçim tarihi ve referandumun yapılıp yapılmayacağını ise Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan’ın tavrı belirleyecek.

Veto mu onay mı?

Bu aşamada Gül’ün önünde 2 seçenek bulunuyor. Gül, pazartesi günü önüne gelmesi beklenen anayasa değişikliğini onaylayarak referanduma sunulmak üzere Resmi Gazete’de yayımlatabilir ya da kış koşullarında seçim yapılmasının zorluğu gerekçe gösterilen anayasa değişikliği için kış şartlarında referandum yapılmasını önlemek için “iade” yetkisini kullanabilir.

Gül’ün “referandumdan” yana tavır koyması durumunda Resmi Gazete’de onay kararının yayımlanmasının ardından YSK’nın belirleyeceği 60 günlük referandum takvimi işlemeye başlayacak. Türkiye en geç aralık ayının ikinci yarısında referandum için sandık başına gitme durumunda kalacak.

Gül’ün önündeki diğer seçenek ise, kabul edilen anayasa değişikliğini TBMM’ye iade etmek. Gül’ün anayasaya değişikliğini anayasaya aykırılık gerekçesiyle geri gönderme imkanı bulunmuyor. Ancak usul ve yerindelik açısından düzenlemeyi TBMM’ye geri gönderme yetkisi var. Teklifin 2 tur üzerinden görüşülüp görüşülmediği, kabul için yeterli oyu alıp almadığı gibi usul şartları yerine getirilmiş olduğu için Gül’ün iade konusunda yerindelik açısından gerekçeler sunarak düzenlemeyi TBMM’ye geri göndermesi mümkün. Gül’ün yerindelik açısından sınırsız sayıda gerekçe ile düzenlemeyi Meclis’e iade edebileceğini vurgulayan AK Parti ve muhalefet parti kurmayları, “Cumhurbaşkanı parlamentonun bir kez daha düşünüp 367’yi aşacak disiplinli oylamalar sonucu farklı sonuçlar çıkabileceği öngörüsüyle, 60 gün içinde halk oylamasına gidilmesinin demokratik değeri konusunda değerlendirme yaparak, kış şartlarında ve yerel seçimi öne almak için bir referandumun Türkiye’nin yararına olup olmayacağını değerlendirerek düzenlemeyi TBMM’ye iade edebilir” görüşünü dile getiriyorlar.

Beklenti ‘veto’

AK Parti ve MHP cephesinde genel beklenti, Gül’ün referandum eşiğini aşamayan Anayasa değişikliğini TBMM’ye iade edeceği yönünde. İki parti kurmayları Gül’ün veto yetkisini “çözüm” için kullanacağını düşünüyor. MHP Genel Başkan düzeyinde iade durumunda 27 Ekim 2013 iradesinin arkasında duracağını açıklarken, AK Parti ise oylama sonucunu ve Gül’ün tavrına göre izleyeceği stratejiyi yetkili kurullarında değerlendirerek netleştirecek. AK Parti kurmayları VATAN’ın, “İade gündeme gelirse düzenlemeyi Meclis’ten geçirme konusunda kararlı mısınız?” sorusuna, “Bu konuyu henüz yetkili kurullarımızda ve Sayın Başbakan ile değerlendirmedik. Bu değerlendirmeleri yaptıktan sonra kararımız netleşir” yanıtını verdiler.

Ak Parti’nin olası hamleleri

Gül tericihini referandumdan yana kullanırsa, Ak Parti’nin önünde şu seçenekler var:

- AK Parti erken yerel seçim talebini halka sormayı kabul eder. Türkiye aralık ayı içinde halk oylamasına gider. Anayasa değişikliği referandumda kabul edilirse, Türkiye 27 Ekim 2013’te mahalli idareler seçimleri için sandık başına gider. Böylece Erdoğan, 2014’teki cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi 2 kez halk nezdinde güç yoklaması yapmış olur.

- AK Parti referandum seçeneğini gündemden düşürmek için, anayasaya eklenen geçici maddeyi yeni bir anayasa değişikliği ile ortadan kaldırır. Böylece “konusu” ortadan kaldırılarak referandum engellenmiş olur. Bu durumda seçim tarihini öne alacak yeni bir anayasa değişikliği gündeme getirilmezse yerel seçimler normal takvimine bağlı olarak 2014’ün Mart ayında gerçekleştirilir.

Gül’ün değişikilği iade etmesi halinde ise Ak Parti’nin seçenekleri şöyle:

- MHP’nin desteğini sürdüreceğini açıkladığı düzenlemenin referandum eşiğinin üstünde bir oyla kabul edilmesi sağlanır. Böylece parlamento 27 Ekim 2013’te erken seçim iradesinin altını çizmiş olur.

- İade edilen anayasa değişikliği yapılacak oylamalarda 330’un altında oy ile “reddedilme” ve yine “367 referandum eşiğinin altında kalma” riski görülürse, rafa kaldırılır. Türkiye Mart 2014’te yerel seçimini yapar.

Şükür oylama kaçağı!

AK Parti İstanbul Milletvekili Hakan Şükür’ün yerel seçim tarihini öne çekmeyi amaçlayan anayasa değişikliğinin oylamasına, parti grubundan izin almaksızın ve herhangi bir mazeret bildirmeksizin katılmadığı öğrenildi. Konuya ilişkin VATAN’ın sorularını yanıtlayan AK Parti kurmayları, oylamaya katılmayan Cevdet Erdöl ve Naci Bostancı’nın grubun bilgisi dahilinde mazeretli olarak oylamaya katılmadığını vurgularken, Şükür’ün Meclis’te neden olmadığına ilişkin ise kendilerinde de bir bilgi olmadığını söylediler. Şükür’ün grup yönetimine hiçbir mazeret bildirmediğini ve izin almadığını ifade eden AK Parti kurmayları, oylama öncesi ve sonrası Şükür’e ulaşmaya çalıştıklarını ancak irtibat kuramadıklarını kaydettiler. AK Parti kurmayları “Hakan Bey bir rivayete göre ABD’de bir rivayete göre Hac’da. Net olarak şu anda bizde bilmiyoruz” bilgisini verdiler.

MHP: Fire sizde AKP: İkimizde de fire var!

AK Parti’ye “şok” yaşatan anayasa değişikliği oylamasına ilişkin düzenlemenin ortak sahibi olan AK Parti ve MHP kanadında fire hesaplaması sürüyor. Teklifin tümü üzerinde yapılan son oylamaya 440 milletvekili katıldı, anayasa değişikliği 72 ret, 4 çekimser, 1 boş ve 3 geçersiz oya karşılık 360 oy ile kabul edildi. Oylamaya 326 sandalyesi bulunan AK Parti’den Hakan Şükür, Naci Bostancı ve Cevdet Erdöl, 51 sandalyesi bulunan MHP’den ise Mustafa Erdem, Faruk Bal, Özcan Yeniçeri, Koray Aydın ve tutuklu milletvekili Engin Alan katılmadı. TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in de oy hakkı bulunmadığı için iki parti son oylamaya 368 oy gücü ile girdi. Kabul oylarının 360’da kalması her iki partiden toplam 8 milletvekilinin anayasa değişikliğine destek vermediğini gözler önüne serdi. MHP, firelerin AK Parti’den kaynaklandığına işaret ederken, AK Parti kurmayları ise iki partiden de fire olduğu görüşünde.

MHP: Blok destek verdik

AK Parti kulislerinde MHP’nin Büyükşehir Belediyeleri Kanun tasarısına tepkisini Anayasa oylamasında ortaya koyduğu iddiası dillendirilirken, MHP kurmayları ise bu iddiayı reddediyor. “MHP blok destek verdi” diyen MHP kurmaylarının kullandığı argümanlar şöyle: “46 milletvekilimizle blok destek verdik. AK Parti ise daha teklifin TBMM’ye sunulması aşamasında tam kadro imza koyamamıştı. Biz Büyükşehir Yasası’nın önümüzdeki yerel seçimlerde uygulanmaması için mümkün olduğunca süreyi kısaltmak için seçim tarihinin öne alınmasını istiyoruz. Eğer seçim normal zamanında olursa, AK Parti’nin bu yasayı ve benzeri yasaları çıkartmak için önünde daha uzun zamanı olacak. Dolayısıyla bu gerekçeyle oylamada MHP’nin bilinçli şekilde fire verdiğini iddia etmeyi haklı kılacak hiçbir siyasi gerekçe yok. Ayrıca gerek seçimin 5 ay öne alınması gerekse Büyükşehir Yasası ile öngörülen kapatmalar yüzünden koltuğuna veda ederek mağdur olacak belediye başkanı sayısı AK Parti’de daha fazla. AK Partili belediye başkanları bir haftadır TBMM’de milletvekilleri nezdinde yoğun kulis yapıp baskı uyguluyorlardı. Hem görev sürelerinin kısalmaması için hem bizim gibi Büyükşehir Yasası’nın önümüzdeki yerel seçimlere yetişmemesi için başkanların yürüttüğü bu kulis, AK Partili milletvekilleri nezdinde yansıma buldu diye düşünüyoruz. “

AK Parti kurmayları ise iktidar grubundan “fire” olduğunu kabul etmekle birlikte 8 firenin tamamının kendilerine ait olmadığını düşünüyor. İktidar kurmayları fire hesabı yaparken, oylamada çıkan 4 çekimser, 3 geçersiz ve 1 boş oyun, tam da verilen 8 fireye tekabül ettiğine dikkat çekiyor.

Haberin Devamı