Gölgede bile güneşten mutlaka korunun!
Yaz aylarının tadını çıkardığımız bir döneme girdik. Haziran ayı ile birlikte güneş ışınları sadece bizlere deniz tatili imkanı sunmakla kalmıyor aynı zamanda beraberinde dikkat edilmesi gereken tıbbi durumları da artırıyor.
Yaz boyu tadını çıkardığımız güneş ışınları acaba o çok sevdiğimiz bronz rengimiz dışında derimizde ne gibi değişikliklere neden oluyor? Derimiz güneş ışınları ile karşılaştığında kendini korumaya çalışıyor ve tenimizde bir koyulaşma meydana geliyor. Bu süreçte iki temel değişiklik karşımıza çıkabiliyor: güneş lekeleri ve benler (nevüs). Her iki durumda aslında birikimsel olarak ultraviyole ışınlarının derimizde bıraktığı hasarlanmadan tetikleniyor. Aslında bu keyif dolu yaz ayları aynı zamanda cildimizi korumamız açısından en dikkatli olmamız gereken zamandır. ReneeKlinik’ten sonra ReneeBeauty’i de hayata geçiren Prof Dr Reha Yavuzer ve Uzman Estetisyen Nur Bilen Yavuzer yazın vazgeçilmezi güneşin zararlı etkilerinden kurtulmak için yaptırabileceğiniz uygulamaları anlattı...
- Hava açık olmasa da, yani bulutlu ve kapalı bir havada dahi güneşten gelen Ultraviyole (UV) ışınlarının yüzde 90 ‘ı yer yüzüne ulaşmaya devam eder. Gölgede bulunmanız güneş hasarını engellemez. Yüzeyi yüzde 70-90 oranında yansıtması sebebi ile UV miktarını katlayarak artırır. Öte yandan yansıma nedeni ile normalde direkt ışıktan korunan çene altı, üst dudak, boyun gibi alanlarda da güneş yanığı olabilir.
- Deniz suyu ve terleme ile derinin üzerindeki güneş koruyucu etkisini çabuk kaybeder; güneş koruyucuları sıklıkla 4 saatte bir tekrar uygulanmalı.
- Rüzgarlı havalarda veya su sporları yaparken UV hasarının bir uyarı sinyali olan deride sıcak ve bunaltı hissi ortaya çıkmaz. Bu da farkında olmadan UV altında kalma süresini uzatır. Özellikle su sporlarında suya dayanıklı güneş koruyucuların tercih edilmesi gerekir.
- Çocuklarda güneş koruyucu kullanımına daha da çok dikkat etmek gerekir. Erken yaşlardaki UV hasarı biriktikçe yıllar içerisinde kendini gösterir. Kumsal veya denizde oynayan ve uzun süre güneş altında kalan çocuklarda şapka koruma için kesinlikle yeterli değil. Mutlaka sık aralıklarla güneş koruyucuların uygulanılması öneriliyor.
- Kullanılacak koruyucunun koruma faktörü (SPF) en az 30 ve üzerinde olmalı.
- Güneş koruyucusu tercih ederken gerek UV A gerekse UV B ye karşı koruyuculuğa sahip ürünler tercih edilmeli.
- Total blok olarak kabul edilen, geniş spektrumlu ve yüksek koruma faktörlü: 50 + koruyucular özellikle su sporlarında ve dağda tercih edilmeli.
- Su sporları yaparken kullanılancak güneşten koruyucunun aynı zamanda suya dayanıklı (water resistent) olması gerekir.
- Koruyucu; deriye, açık kalan alanların tamamına gelecek şekilde, bolca ve dış ortama çıkmadan 20-30 dk önce uygulanmalı.
- Dudaklar, burun ve elmacık kemikleri üzeri ve açıkta ise kulak kepçeleri kalın tabaka halinde total sun blok ile korunmalı.
- Gözleri koruyan UV bloklu geniş güneş gözlükleri mutlaka kullanılmalı.
- Kulakları ve yüzün açık kalan alanlarını koruyacak özel kapatıcı aksesuarların ayrıca giyilmesi öneriliyor.
- UV açısından en yoğun saatler sabah 11 ile öğleden sonra 15 arasındadır.
- Şiddetli ve süreğen rüzgar; rüzgar yanığı adı verilen ve deri kuruluğu ile karakterli başka bir durum daha oluşturur. Bu nedenle açıkta kalan yüz ve boyun bölgelerine yoğun bir nemlendirici uygulanmalı.
Güneş koruyucu kullanmayınca neler olur?
Derinin açık kısımlarında şiddetli ve sinsi güneş yanıkları meydana gelir, sonra deri kuruluğu, pullanma, ve soyulma ortaya çıkar. Takip eden haftalarda erken deri yaşlanması bulguları ince kırışıklıklar özellikle yüzde ve el sırtlarında belirir.
