Gazete Vatan Logo

Göbek eritmek için mekik değil, şınav çekin...

Uzmanlar, göbek eritmek için şınav çekmenin daha etkili olduğunu açıkladı

ABD’NİN en çok satan dergilerinden Newsweek, son sayısında, dünyada milyarca insanın hergün düz bir karın için çektiği mekiğe yer verdi. Uzman doktorlarla konuşan dergi, okuyucularına “mekik çekmeyin” uyarısında bulundu. Kanada’daki Waterloo Üniversitesi omurilik biomekaniği uzmanı Stuart McGill, “Omurilikteki her diskin içinde sıvımsı bir hücre çekirdeği bulunuyor. Çekirdek, her mekikte diske yaklaşarak onun esnemesine ve şişmesine neden oluyor. Bu da aşırı sırt ağrılarına, omurilik zedelenmesine neden olabiliyor” dedi.

Zorlama zararlı

Teksas Sırt Ağrıları Enstitüsü Başkanı Dr. Richard Guyer de “Mekik çekmek, sırtınızın en hassas noktasına baskı uygulanmasına neden olur. Bu bölge, vücutta en çok sinir hücresi bulunan bölge. Bu kısmı korumanız gerekirken baskı uygularsanız, kendinize en büyük kötülüğü yapmış olursunuz” diye konuştu. Guyer’e göre, bir kası ya da vücut bölgesini çalıştırmanın en iyi yolu, o kastan “yapması beklenen hareketleri, en üst sınırlarına kadar zorlamak. Buna göre mekik çekerken, omurilik eğilip kalkıyor. Öte yandan omuriliğin yapması gereken şey dik durmak, yani mekik çekmek insanın ”doğasına“ da aykırı. Uzmanlar bunun yerine, şınav çekmeyi öneriyor. Şınav çekerken, karın bölgesine, bacakların önüne ve sırta baskı uygulanıyor. Tüm bu hareketler de bu kaslardan beklenen hareketler. Sırt sağlığı ve düz bir karına sahip olmanın en sağlıklı yollarından bir başkası ise yere yatarak bacaklarınızı olabildiğince havaya kaldırmak olabilir. Daha sonra da yere bir santim kadar indirip kaldırmak.

‘7 YILDA BİR ARKADAŞ DEĞİŞTİRİYORUZ’

HOLLANDA’NIN Utrecht Üniversitesi’nden sosyolog Gerald Mollenhorst, yaşları 18 ile 65 arasında değişen 1,007 kişiyi 7 yıl boyunca gözlemledi. 7 yılın ardından deneklerle görüşme yaptı. “Kimlerle görüşüyorsun?”, “En son çatkapı kime ziyarete gittin?”, “Nasıl tanıştınız” gibi soruların ardından bilim adamları sosyal çevrenin sayısında bir azalma ya da artma olmadığını buna karşılık sosyal çevre içinde bulunan kişilerin yüzde 52’sinin değiştiğini belirtti. Arkadaş seçmenin tamamen kişisel bir olay olmadığının üstünde duran Mollenhorst, içine girip çıktığımız grupların ve aynı ortamlarda tanışma ihtimalinin de önemli birer olgu olduğunu vurguladı.

Haberin Devamı