Gazete Vatan Logo

Gizli projeler FETÖ şirketlerine bir bir paslanmış

Akıncı Üssü davasının kilit isimlerinden eski Tuğgeneral Aydemir Taşçı, FETÖ şirketlerine aktarıldığı belirlenen projeler hakkında ‘gizlilik gerekçesiyle’ bilgi veremeyeceğini söyledi

Gizli projeler FETÖ şirketlerine bir bir paslanmış

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Cezaevi kampüsündeki salonda görülen duruşmada, Akıncı Üssü’nde iddianamede kendisine ait olduğu belirtilen fotoğraf gösterilen eski Tuğgeneral Aydemir Taşçı, fotoğraftaki kişinin kendisi olmadığını söyledi. Mahkeme Başkanı Selfet Giray, salonda bu kişinin kendisi olduğunu kabul eden olup olmadığını sordu. Giray, “Bunun sanığa ait olmadığını biz de düşünüyorduk. Gerçi sanıklara ait olduğunu düşündüklerimiz de kendileri kabul etmediği için birinin, ‘bu fotoğraftaki benim’ demesi çok zor. Onun için fotoğraflarla ilgili bilirkişi incelemesi isteyeceğiz” dedi. Ardından Taşçı’ya Hava Kuvvetleri Komutanlığı Karargahı’ndaki görüntüleri gösterildi. Taşçı, fotoğrafların bir kısmında kendisini teşhis etti.

‘İhbarı görmedim’

Taşçı, bir soru üzerine 15 Temmuz’da Genelkurmay’da yapılan terörle mücadele koordinasyon toplantısında, akşam saatlerinde Akıncı’da da bir toplantı yapılacağının gündeme gelmediğini, Ankara’ya yönelik bir terör saldırısı ihtimalinin konuşulduğuna şahit olmadığını kaydetti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a suikast timinin başında olan darbeci general Gökhan Sönmezateş’e ilişkin bir ihbar gelip gelmediği sorulan Taşçı, böyle bir ihbar görmediğini söyledi.

Haberin Devamı

‘Söylemeye yetkim yok’

Başbakanlık avukatı İskender Minar ise başında bulunduğu Hava Kuvvetleri İstihbarat Başkanlığı’na yazılım işi yapan Milsoft isimli şirketin sahiplerinin, haklarında FETÖ/PDY soruşturması bulunan kişiler olduğunu belirterek, bu firmanın ne tür hizmet sunduğunu sorması üzerine Taşçı, bu işlemlerin kendisinden önce usulüne uygun ihaleyle yapıldığını ileri sürdü. Taşçı, projelerin gizli olduğunu, içeriğini söylemeye yetkisinin bulunmadığını ifade etti.

Müşteki avukatı Fatih Atalay da söz konusu şirketin FETÖ firarisi Adil Öksüz’e 234 bin lira yolladığını, şirketin sahibi Mehmet Sungur’un, dosyanın sivil sanıklarından Kemal Batmaz ile ortaklığı bulunduğunu belirterek, “Bunlar hava kuvvetlerine yazılım işi yapıyor. Siz, ‘gizli projeleri açıklayamam’ dediniz. FETÖ ile bu kadar irtibatlı, iltisaklı olan firmaya gizli projeyi yaptırıyorsunuz. FETÖ’nün de yurt dışı bağlantıları açık şekilde ortada. Bu kadar hain terör örgütüne bu bilgileri vermeye çekinmiyorsunuz. ‘Ben göreve geldiğimde vardı’ deyip kurtulamazsınız. Bu firmayı hiç araştırdınız mı” sorusunu yöneltti. Taşçı ise Silahlı Kuvvetler’de ihale usulünün belli olduğunu, ilgili firmaların devletin istihbarat birimlerinden soruşturulduğunu, olumsuz bir tespit bulunan firmaların ihaleye giremediğini kaydetti.

Haberin Devamı

Taşçı, “Türk Silahlı Kuvvetleri’nde ihale sistemi bellidir. Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan, emniyetten, jandarmadan sorulur, sakıncası varsa ihaleye sokulmaz. Bu kurumlardan gelen cevaplara bakılsın, bu şirketin FETÖ ile bağlantısı var mı, yok mu bakılsın? Oralardan gelen temiz raporu olmadan bu şirket kuruma giremez. İhale dosyasına bakılsın ve kimin ne cevap verildiği görülsün. O bilgiye haiz olup da vermeyene sorulsun bu soru” dedi. “Gizlilik derecesi yüksek işleri alan firmaların çalışanları hakkında güvenlik soruşturması yapılıp yapılmadığı sorusu üzerine de Taşçı, güvenlik soruşturmalarını jandarma, emniyet ve MİT’in yaptığını, sıkıntılı bilgi gelmesi halinde söz konusu şirketin ihaleye alınmadığını kaydetti.

Haberin Devamı

Kuzu’nun oğluna para

Taşçı, “Paşa” lakaplı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik suikast girişimi ve iki polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin davanın sanıklarından eski astsubay Zekeriya Kuzu’yu, Çiğli’de görev yaptığı dönemden tanıdığını, kendi çocuğunun askerlik yemin töreninde konakladığı tesislere ilişkin masrafların ödemesine dair de Kuzu’nun oğlunun hesabına bir miktar para yatırdığını söyledi.

‘Altına yatabilirdim’

Bir kısım gazinin avukatı Fatih Atalay’ın, darbenin önlenmesi kapsamında şahsi olarak neden bir tepki göstermediğini sorması üzerine Taşçı, “Benim elimde herhangi bir birim yok. Şahsi kişi başına çıkıp insanlar bir şeyler yapabilir. Tankın altına yatabilirdim ne olacak bir can var elimizde” dedi.