Gazete Vatan Logo

Gerçeker'den Ergenekon açıklaması

Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker: "Kamu vicdanında sıkıntı yaratacak uygulamalardan kaçınılmalı."

ANKARA - Yargıtay’ın 143. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Türkiye Barolar Birliği’nde bir resepsiyon verildi. Resepsiyona katılan Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, son operasyonda tutuklanan gazetecilerin hatırlatılması üzerine “Gözaltına alma, yakalama ve tutuklama gibi koruma tedbirlerinin hukuka uygun bir şekilde yapılması gerekir. Herkesin bunlara özen göstermesi gerekiyor. Davanın özelliğine, kişinin özelliğine göre değil bütün vatandaşların kanun önünde eşitlik ilkesi gereğince herkese bu kuralların eşit uygulanması gerekiyor. Kamu vicdanında sıkıntı yaratacak uygulamalardan kaçınmak gerekiyor” dedi. Yasal olmayan dinlemelere prim verilmemesi gerektiğini ifade ederek hakim, savcı ve kolluk güçlerinin de bu konuda özen göstermesi gerektiğini söyleyen Gerçeker “Yüksek mahkeme üyelerinin bile dinlenmesi yapılıyorsa bu bumerang gibidir. Bugün hoş görürseniz yarın sizin de başınıza gelebilir, kimsenin prim vermemesi gerekiyor ancak o zaman hukuk devleti olabiliriz, özgürlükçü, demokratik bir ülke olabilir” diye konuştu.

41 yıldır hiçbir şey değişmedi

TBB Başkanı Coşar, Yargıtay’ın kuruluş yıldönümünde yaptığı konuşmada “Lekelenmeme hakkı”nda en büyük görev hukukçuların. Uzun tutuklulukta 41 yıl önceki bildirimiz hala geçerli diye konuştu”

ANKARA - Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, Yargıtay’ın adaletin, yargı bağımsızlığının, demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olmanın en büyük güvencelerinden biri olduğunu söyledi. Yargıtayın 143. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen törende konuşan Gerçeker, Yargıtay’ın kuruluş yıl dönümünün ilk defa kutlandığını belirterek şöyle konuştu: “Adaletin, yargı bağımsızlığının, demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olmanın en büyük güvencelerinden biri olarak dün olduğu gibi bugün de, yarın da bugünlere gelmemizi borçlu olduğumuz büyük önderimiz Atatürk’ün açtığı aydınlık yolda, gösterdiği ilkeler doğrultusunda çağdaş hukuk sistemini güçlendirme yolunda çalışmalarına devam edecektir.”

41 yıl önceki bildiri

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Vedat Ahsen Coşar da törendeki konuşmasında, TBB’nin 4 Temmuz 1970 tarihli bildirisindeki “ceza davaları ve tutukluluğun makul süreyi aşmaması gerektiğine” ilişkin değerlendirmeyi okuyarak aradan geçen 41 yıl içinde bildiriye konu hususların değişmemiş olması ve bugün hala bunların sorun olarak yaşanmasının üzüntü verici olduğunu ifade etti.
Coşar, şunları söyledi: “Koruma tedbirleri, bu tedbirler kapsamında bulunan ’arama, el koyma, tutuklama, iletişimin dinlenmesi’ gibi pozitif hukukun öngördüğü araçlar, hukuk güvenliği, kişi güvenliği, özel hayatın gizliliği, adil yargılanma ilkesi gibi temel nitelikteki kişisel hak ve özgürlükler üzerinde son derece etkili olan araçlardır. O nedenle koruma amaçlı olan bu araçların kullanılmasında, ’lekelenmeme hakkına’, aşırılığa kaçılıp kaçılmadığını esas alan ’oranlılık ilkesine’, ’insan onurunun dokunulmazlığı ilkesine’ saygılı olunması gerekir. Bu araçların kullanılmasında ayrıca, hazırlık, soruşturma aşamasında yürütülen eylem ve işlemlerde hukuk devletinin öngördüğü sınırlar içinde kalınıp kalınmadığını, yürütülen işlemlerin yasal ve ahlaki bir temele oturmasını öngören ’dürüst işlem ilkesine’ uyulması gerekir. Aksine uygulama, devletin hukuk devleti olma niteliğini ciddi biçimde tartışılır duruma getirir. Bu konuda en büyük görev, hukuka en fazla saygı duyması gereken, hukuk devletini herkesten daha çok savunması gereken biz hukukçulara düşmektedir. Onun için hukukçular olarak ilkemiz, ’önce hukuk sadece hukuk’ olmalıdır.”

Haberin Devamı