Gazete Vatan Logo

Gerçek yaşına çok şaşıracaksınız!

Behzat Ç'nin Harun'u 30'lu yaşlarda bir polis ama...

Türkiye’nin ilk anti kahramanı Behzat Ç.’ye yeni alışmıştık ki, onun yalnız olmadığı ortaya çıktı!

Cinayet masasından Harun, Hayalet ve Akbaba karakterleri, en az Behzat Ç. kadar aykırı tipler. Onlar sayesinde daha önce ekranda görmediğimiz polis tipleriyle karşılaştık. Karakterleri canlandıran Fatih Artman, İnanç Konukçu ve Berkan Şal Ankara’da o kadar çok seviliyorlar ki, sokakta fotoğraf çekerken zorlandık. Tabii bir de dizinin genç senaristi Ercan Mehmet Erdem var...

Star TV’nin çok izlenilen ‘Behzat Ç.’ ve ekibinin her haftaki maceralarının yaratıcısı, 1981, Ankara doğumlu Ercan Mehmet Erdem, Ankara Üniversitesi yazarlık bölümü mezunu. Dizinin uyarlandığı ‘Her Temas İz Bırakır’ kitabının yazarı Emrah Serbes’le okuldan arkadaş. Birlikte televizyon işleri yaptıktan sonra bu dizi projesi ortaya çıkıyor. Emrah Serbes, romanını senaryoya uyarlaması için Erdem’e emanet ediyor. Erdem, “Yıllarca birlikte çalıştığımız için senaryoya uyarlamak zor olmadı. Karakterlerle o kadar içli dışlı oldum ki bir zaman sonra onlar benim karakterlerim oldu ama romana sadık kalmayı ihmal etmedim. Diziye uyarlama anlamında ruhu yansıtmak çok önemli çünkü roman, televizyona çok müsait değil; erkek dünyası anlatıyoruz, içinde içkisi var, pavyonu var... Bunları televizyon seyircisine kabul ettirebilmek kolay değildi” diyor.

DİZİYLE SADECE BAZI ŞEYLERİ ANIMSATIYORUZ

Her hafta konuşulacak, farklı bir içerik bulmanınsa kolay olmadığını belirtiyor: “Bazen kendi hikayemi yazıyorum, bazen de gündemden yola çıkıyoruz. Örneğin geçen hafta Hrant’ın hikayesi vardı. İnsanlara bir şeyleri sorgulatma derdimiz yok. Diziyle hiçbir şey değişmez ama yine de bazı şeyleri anımsatıyoruz.

Durduğumuz yer itibariyle bazı gerçeklerin Behzat Ç.’ye özgü şekilde altını çiziyoruz. Tabii karakterleri besleyecek yan hikayeler de oluyor. Hikaye tek bir baş karakter etrafında dönmüyor. Eğer karakterler bu kadar güçlü olmasaydı, Harun’un aşkını anlatırken ya da Hayalet’i anlatırken insanlar sıkılabilirdi. Mizah malzemesi de çok iyi. Tüm bunlar dizinin bir bütün olarak sevilmesini sağladı. Şimdiye kadar hep klişeler vardı. Dolayısıyla eleştirilerin yapıldığı zemin yanlış. Biz gerçeğe yakın bir şey anlatmaya çalışıyoruz. Yabancı polisiyeleri adapte etmeye çalışmıyoruz, Türk polisini olduğu gibi anlatıyoruz. İnsanlar kendi gerçekliğiyle bağ kurabiliyor ama nihayetinde de bu bir hikaye... Televizyon bizde haddinden fazla ciddiye alınıyor.”

FATİH ARTMAN (HARUN): Koçum benim hissiyatı yaratıyorum

Dizinin en sevilen karakterlerinden Harun’u 1988 doğumlu Fatih Artman canlandırıyor. Doğma-büyüme Ankaralı Artman, Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyato Bölümü’nde son sınıf öğrencisi. Hem okula hem diziye koşturduğundan büyük bir yoğunluk içinde. Tesadüfen bir arkadaşıyla dizinin seçmelerine gidiyor, yönetmen Serdar Akar ve Erdal Beşikçioğlu, Artman’ı görüp, diziye dahil olmasını sağlıyorlar. Fatih Artman, karakterini şöyle tanımlıyor: “Harun çok saf ve patavatsız. Polis olduğu ve işini iyi yaptığı için bir ‘artistliği’ var. Ciddi ama saflığından kaynaklanan komiklikleri de var. Esprilerine değil, kendine güldürüyor. Aynı zamanda çok içsel. Bazen, “Harun 30 yaşında, sen 23 yaşındasın, nasıl oluyor?” diyorlar ama ben aramızda büyük fark olduğunu düşünmüyorum. Ben 23’ten daha ileride düşünüyorum, Harun da 30’dan geride. Ortada buluşuyoruz. İzleyenler de Harun’u çok sevdi çünkü saf ve temiz hali hoşlarına gidiyor. ‘Oley, koçum benim! Tam içinden geçenleri söyledi!’ hissi yaratıyor.”

Artman, diziden sonra hayatındaki değişikliği de şöyle anlatıyor: “Ben hala, sevdiğim bir rolü oynuyorum diye bakıyorum olaya ama işler büyüyor! Artık herkes beni tanıyor, gittiğim restoranlarda bir şeyler ikram ediyorlar.”

İNANÇ KONUKÇU (HAYALET): Ekip olarak İstanbul karşıtıyız

Ankara’daki tüm mekanları, insanları tanıyan, Behzat Ç.’nin iz sürme ustası Hayalet’i, 1985 doğumlu İnanç Konukçu canlandırıyor. Hayalet gibi Konukçu da kendini “Saf bir Ankaralı” olarak tanımlıyor. Ankara Üniversitesi Tiyatro Bölümü mezunu. Diziye Erdal Beşikçioğlu’nun referansıyla dahil oluyor: “İlk beş bölümde çok heyecanlandım. Bu kadar ilgiyi beklemiyordum.” Konukçu, Behzat Ç. karakterinin bir ilk olduğunu söylüyor: “Türk dizi karakterinde şimdiye kadar yaratılmış en alternatif karakter. O bir antikahraman! Behzat Ç.’nin ekibinde olmasalar karakterlerin hiçbiri sevilecek tipler değil ama karakterler insanlara samimi ve gerçek geliyor. Empati kurabiliyorsunuz.” Dizideki konuşmalara gelen eleştirilerle ilgiliyse: “Ankara’da bir taksiye bindiğinizde şoförün kaç kere ‘la’ dediğine dikkat edin veya üç yakın arkadaşın, kendi aralarındaki bir saatlik bir konuşmalarını dinleyin. Bizim dizideki kadar olmasa da arada mutlaka ‘bip’ler olacaktır. Bugüne kadar hep ideal konuşmaları izledik, klişe diyaloglara alıştırıldık. Bizdeki gerçeklik ve doğallık insanların hoşuna gidiyor. Zaten artık repliklere de çok şikayet de gelmiyor” diyor. Ankara’da çekim yapmanın da keyifli olduğunu vurgulayan Konukçu; “İstanbullu çekimlere daha alışıktır. Buradaysa dizinin doğallığından ve Ankaralıların çekime alışık olmamasından kaynaklanan bir samimiyet oluyor. İstanbul’daki mesafeli tavırdan ziyade çok daha sıcak, “Vay baba, n’aber! Ne güzel çekiyorsunuz!” diye yanımıza geliyorlar. O muhabbet çok hoşumuza gidiyor. Biz zaten ekip olarak İstanbul karşıtıyız. Ankaralıyız ve Ankaralıyı çok seviyoruz!” diyor.


BERKAN ŞAL (AKBABA): Emniyetçi “cuk oturmuşsun” dedi


Aykırı görünüşüyle dikkat çeken, ekibin ‘ceset uzmanı’ Akbaba’sını 1969 Ankara doğumlu oyuncu Berkan Şal canlandırıyor. Tiyatro mezunu Şal, Ankara’da tonmaister’lik ve DJ’lik yapıyor. İşin okulunu okumasına rağmen 15 yıl hiç oyunculuk yapmamış. Sonra Erdal Beşikçioğlu’yla başlamış oyunculuk serüveni. Son olarak bu projede birlikte yer almışlar. Şal; “Bu dizi Ankara’da olduğu, Ankara’yı ve yaşantısını anlattığı için de bu kadar çok tutuldu. Tam bir Ankara polisiyesi. Konuşmalarıyla, hikayesiyle, gecekondusuyla Ankara’nın içinden geliyor” diyor: “Bu kadar konuşulan bir dizi olmasına rağmen reytinglerden dolayı dizinin günü ve saatiyle çok oynandı. Anlaşılması güç olan reytingleri düşük görünen bir dizinin internetten 7.5 milyon kez tıklanıp izleniyor olması. Reytinglerin mantığını sorguluyoruz.”

İlgiyle birlikte sokakta tanınıyor olmaya hala alışamadığını söyleyen Şal, yaşadığı bir anısını da şöyle anlatıyor: “Geçenlerde bir caddede, benden daha uzun saçlı bir ağabey gelip, kimliğini çıkarttı ve ‘Biz de Emniyetteniz, cuk oturmuşsun!’ dedi. Çok hoşuma gitti!”(Hürriyet)

Haberin Devamı