Gazete Vatan Logo

Fırtınaya meydan okuyan adam...

Usta kitesörfçü Volkan Günel’in kuvvetli lodosta sergilediği performansın hikayesini dinledik...

Fırtınaya meydan okuyan adam...

Geçtiğimiz hafta saatteki hızı 120 kilometreyi bulan lodos fırtınası başta İstanbul olmak üzere tüm Marmarayı etkiledi. Uçak ve deniz trafiği durdu, çatılar uçtu hayat olumsuz etkilendi. Böyle bir ortamda Kadıköy sahilinde dev dalgalar arasında kitesörf yapan bir sporcu herkesi şok etti. Ajansların geçtiği fotoğraflar, gazetelerin birinci sayfasına taşındı... Peki kimdi bu rüzgara ve dalgalara meydan okuyan gözükara adam?

Adı Volkan Günel... Yılların deneyimli kitesörf, windsörf, snowboard, wakeboard ve snowkite eğitmeni, Gökçeada’da Volkite adlı kitesörf okulu var ve her yıl yüzlerce yerli yabancıya bu sporu öğretiyor... 37 yaşında. 1 Şubat’taki lodos aslında lodostan çok öteydi...! Hava raporlarına göre o haftasonu İstanbul “şiddetli fırtına” (bora) yani saatte hızı 120 km’yi bulan rüzgar gösteriyordu. Ve ben bu fırsatı kaçıramazdım.” Evet fırsatı kaçırmamış ama inanın normalde sokakta bile zor yüründüğü bir günde Volkan Günel belki de hayatının en keyifli anlarını yaşamış... Ama bu ilk değil daha önce de böylesine riskli ve riskli ortamlarda da kitesörf yapmış, büyük tehlikeler atlatmış,

Haberin Devamı

“Daha birçok farklı ve riskli bölgelerde de kitesörf yaptım, mesela Rumeli Feneri'nin orada Altınkum Plajı ve daha gerisinde Bogaz'ın dar alanlarından birisinde kayalıklardan çıkmıştım denize. Tam Asya ve Avrupa'nın ortasındayken kite'ım yırtıldı ve büyük bir tanker ile karşı karşıya kaldım. Daha sonra ekipmanımı toparladım ve sahile çikabildim. Bir baska yer de Haliç! Haliç'e de uygun rüzgar yılda bir ya da iki defa girer ve sahil orada da kayalık, beton ve ağaçlıktır. Bu da bizim için bir risktir. Yani her an malzemenizi yırtabilir, koparabilir ve kontrolden çıkabilirsiniz. Yaklaşık 3-4 hafta önce İstanbul’a kar alarmı verildiği gün tipi varken Haliç’te yine Kite’a çıkmıştım ve o da muhteşem bir maceraydı.’’

SAATTE 120 KİLOMETRE ESEN RÜZGARDA DALGALARLA BOĞUŞUP KİTESÖRF YAPTI

Riskli değil mi böylesi bir fırtınada denize çıkmak? diye soruyorum merakla, bir yandan da normalini merak ediyorum kitesörf yapmanın, “Normal şartlarda kiteboard eğitimleri rüzgar saatte 40-50 km. hıza ulaşınca iptal ediliyor. İyi seviyede kiteboard’cular ise rüzgarın hızı saatte 70km’den sonra sudan çıkarlar” diyor Günel. 120 kilometre hıza yakın bir rüzgarda 1.5 saate yakın kitesörf yaptığını düşününce sınırları epey zorladığını görüyorum.. “Fırtınada kitesörf’e çıkmak cesaretten öte, hislerinizin sizi ele geçirmesiyle alakalı! Eğer kendi sınırlarınızı biliyorsanız, tecrübeniz ile hayallerinizi aynı kefeye koyarak hedefinize ulaşmak artık sadece an meselesi...” Birkez daha işin sırf cesaret olmadığını görüyorum. Tecrübe, planlama, doğru zamanda doğru yerde olmak, ekip desteği... Beş yıldır böylesi bir ortamda kiteboard yapmayı planladığını belirtiyor, “Dışarıdan bakıldığında ‘Çılgın çocuk atlamış bu havada denize, başına bir şey gelse ne olacak’ diye düşünen çok olmuştur” diyor kendinden emin bir ifadeyle. “Unutmamak gerekir ki başarı hiçbir zaman tesadüf değildir!” diye bu performansının hafife alınmaması gerektiğini vurguluyor. “Yaklaşık 5 yıldır İstanbul’daki lodoslarda Haydarpaşa’da kiteboard yapma isteğim vardı. Ancak tahminleri takip edip defalarca çıkış noktasına gelmeme rağmen uygun şartları yakalayamadım. Pazar günü rüzgarın hızının daha da artacağını takip ediyordum önce kadıköy rıhtımdaki minibüs durağında kite’ımı kurdum ve suya atladım ancak rüzgar bir anda düştü ve pis suyun içinde kalakaldım. İlk denememde başaramadım. Ama yılmadım...”

Haberin Devamı

Haberin Devamı

KARAYA ÇIKTIĞIMDA CENAZE ARABASI VARDI

İlk deneme başarısızlıkla sonuçlanınca umudunu yitirmemiş, hemen Kadıköy rıhtımının karşısındaki dalgakırana gitmişler ekipçe. Kayalıklarda kite’ını kurup sert rüzgarı da yakalayarak 30 metre ileriye denize uçmuş... “Hayalimi yaşamaya başladım. Rüzgar çok sertti. Dayanamayıp dalgakıranların 3-4 km dışına çıktım ve asıl adrenalini orada yaşadım. 7-8 metrelik dev gibi dalgaların arasında kayboluyor ve karayı göremiyordum. Resmen dağa tırmanıyordum ve sonra çukurlarda yok oluyordum! Ama sonunda olan oldu, sert hava beni olduğum yerden rüzgaraltına savurmaya başladı, boardumu kaybedip bulduktan sonra ulaşamayacağım kadar uzağa beni fırlattı. Hemen B planını devreye sokup rüzgaraltında olan ilk çıkış yerim “minibüs durağına” doğru ilerledim ve karaya çıktım. Bu arada board’um suda kaybolmuş, arkamdan Deniz Polis’i gelirken ben Kite’imi arabaya koyarak hemen oradan uzaklaştım. Şimdi birde polisten “Yassak hemşerim” azarı yemek istemedim. Ama bu sefer şans benden yanaymış çünkü polisler bana yardıma gelmişler, tıpkı karaya çıktığımda o an gelen ambulans ve cenaze arabası gibi. Bizim milletimiz gerçekten çok vericidir, sağolsunlar beni denizde ‘Uçurtma sörfü’ yaparken görünce hemen telefonlara sarılıp polis, ambulans ve hatta cenaze hizmetlerini aramışlar ve “Kadıköy Rıhtımı’nda denize paraşütlü biri düştü” diye ihbarda bulunmuşlar.

Haberin Devamı

Bugün bitmemeliydi ve ben sonuna kadar yaşamalıydım. Bir kez daha denize girdim... 1.5 saat daha kite yaptım. Çıktığımda beni alkışlayan ve fotoğraf çektirmek isteyen büyük bir kalabalık karşıladı.