Gazete Vatan Logo

FETÖ'cü general: Belim ağrıdığı için ihbarı unuttum

Siirt'te, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Valiliği abluka altına almaya çalışan, aralarında rütbelilerin de bulunduğu 110'u tutuklu 320 eski askerin yargılanmasına devam edildi.

FETÖ'cü general: Belim ağrıdığı için ihbarı unuttum

Siirt 2. Ağır Ceza Mahkemesince Adliye Sarayı'ndaki salonların fiziki yetersizliği nedeniyle Siirt Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Konferans Salonu'nda görülen duruşmada, eski Siirt 3. Komando Tugay Komutanı tuğgeneral Ahmet Şimşek, yardımcısı albay Alican Erkiletlioğlu ve eski İl Jandarma Komutan Vekili albay Necati Metin ile diğer sanıklar ve avukatları hazır bulundu.
Duruşmada, eski Siirt 3. Komando Tugay Komutanı tuğgeneral Ahmet Şimşek ve eski Eruh 2. Komando Tabur Komutanı yarbay İsmet Çehreli savunma yaptı.
Sanık Şimşek, darbe girişimi gecesi Eruh'tan getirilen taburun Valiliğin talep yazısı doğrultusunda "meskun mahal" operasyonu için Siirt'e geldiğini savundu.
Dönemin Valisi MustafaTutulmaz'ın kendisini arayarak sosyal medyada darbe söylentilerine ilişkin soru sorması üzerine, "Bu devirde böyle bir şey olamaz." yanıtını verdiğini iddia eden Şimşek, gelişmeleri televizyondan takip ettiğini ileri sürdü.
Vali Tutulmaz'a, "Tugaydayız, buyurun gelin." dediğini, Tutulmaz'ın ise Valilik Asayiş Toplantı Salonu'nda bir araya gelmeyi uygun gördüğünü ifade eden Şimşek, eski İl Jandarma Komutan Vekili albay Necati Metin'den sıkıyönetim mesajını ve buna göre vali ve emniyet müdürünün görevden alındığının öğrendiği aktardı.
Kendisine getirilen sıkıyönetim mesajını okuduğunu, "Beni de Siirt Sıkıyönetim Komutanı ilan etmişler" sözünü alaycı bir şekilde söylediğini savunan Şimşek, Vali Tutulmaz'la görüşmek için Valiliğe gitmek istediğini fakat orada halkın toplandığının bildirilmesi üzerine Eruh'tan gelen tabura kendisinin emniyetini almaları için talimat verdiğini öne sürdü.
Şimşek, valiliğe gittiğinde Vali Tutulmaz'ın yerinde olmadığı gerekçesiyle kendisini aradığını aktardı.
"Darbeyle ilgimiz yok. Daha önce münasebetimiz nasılsa şimdi de aynıdır" dediğini belirten Şişmek, bir süre sonra tekrar aradığını ve bu sefer, "Hemen gelmiyorsanız ben gidiyorum" ifadesini kullandığını ve dönemin Emniyet Müdürü Metin Özkan'la Valiliğe gelen Vali Tutulmaz'ı karşılayarak sohbet edip çay içtiklerini anlattı.
"15 Temmuz'u desteklemek kesinlikle aklımın ucundan geçmemiştir. Siirt ilinde darbe teşebbüsü kesinlikle olmamıştır." ifadesini kullanan Şimşek, halkın kendisine tepki göstermesi üzerine gömleğinin yırtıldığını fakat buna rağmen kimsenin burnunun dahi kanamadığını savundu.
Çapraz sorguda çelişkili ifadeler
Cumhuriyet Başsavcısı İbrahim Cansever, Şimşek'e Valiliğin kuvvet talebinde hangi gün ve saatte bulunduğunu sorması üzerine Şimşek, talebin 15 Temmuz'da yazılı olarak yapıldığını belirtti.
Cansever'in, Eruh'taki taburun intikaliyle ilgili mesajların 14 Temmuz'da atılma nedenini sorması üzerine Şimşek, kimliği belirsiz bir vatandaşın teröristlere yönelik ihbarı üzerine önlem amaçlı mesajı çektiklerini iddia etti.
Valiye söylemeyi unutmuş
Cansever'in, "Eruh'taki taburu bu kişinin araması üzerine mi harekete geçirdiniz?" Bu bilgiyi neden Valiye bildirmediniz? Neden sadece jandarmaya bildirdiniz?" sorularına Şimşek, "Bel ağrımdan oturamadım, unuttum ihbarı söylemeyi" cevabını verdi.
Başsavcısı İbrahim Cansever, eski Tabur Komutanı Ahmet Şimşek'e, 15 Temmuz öncesinde neden kısa süreli izne ayrıldığını ve bu sürede nerelerde bulunduğunu sordu.
Sorular karşısında şaşkınlığını gizleyemeyen Şimşek, "Küçük oğlumun bel ameliyatı ve sünnet için izne ayrıldım. Ankara'da bulundum." dedi.
Cansever'in, darbe girişimi gecesinde, "Savcılığa çağrıldınız. Tankları tugay kapısına koydunuz. Neden emniyetin girmesini engellediniz?" şeklindeki soruyu yöneltmesi üzerine Şimşek, o sırada tugaya bir saldırı olabileceği ihtimaline karşı bu durumun meydana geldiği yanıtını verdi.
Şimşek, kendisine yöneltilen birçok soruyu da "Çok yoğun bir gece olduğu için birçok soruyu hatırlamıyorum." diyerek yanıtsız bıraktı.
"Araca çarpmadım, yolu açtım"
Eski Eruh 2. Komando Tabur Komutanı yarbay İsmet Çehreli de yaklaşık 5 saat süren savunmasında çelişkiler ifadeler kullandı.
Şimşek'in emniyetini almak için valilik önüne geldiklerini savunan Çehreli, oraya zırhlı araçlarla gitmediklerini, kullandıkları kirpi ve kobra araçlarının da zırhlı olmadığını, bunların mayına karşı kısmi korumalı araç olduğunu söyledi.

Haberin Devamı

Valilik önünde sarhoş, kızgın ve çeşitli durumlardaki kişilerin bulunduğunu öne süren Çehreli, vatandaşların kendilerine engel olmak amacıyla yola bıraktıkları araçlara çarpmadıklarını sadece yolu açtıklarını öne sürdü.

Haberin Devamı

"Ben araca vurmadım, çarpmadım. Ben yolu açtım. Araca çarptığımı kabul etmiyorum. Mala zarar vermedim. Hiç kimsenin burnunu bile kanatmadım. Ben görevimi yaptım." ifadesini kullanan Çehreli, vatandaşların can güvenliğini sağladıklarını iddia etti.

Haberin Devamı

İzletilen görüntüler yalanını ortaya çıkardı

Haberin Devamı

Eski Eruh 2. Komando Tabur Komutanı Yarbay İsmet Çehreli, Valilik önünde sıkıyönetim ilanıyla ilgili yaptığı anonsları inkar etti.

Mahkeme Başkanı Saim Karakaya'nın, darbe girişimi gecesinde Çehreli'ye, "TSK yönetime el koydu." şeklinde yaptığı anonsları sorması üzerine Çehreli, bu şekilde anons yapmadığını ileri sürdü.

Çehreli'nin, "Ben o bayrağa kurban olurum. Sizlere canım feda" şeklinde anons yaptığını ileri sürmesi üzerine Mahkeme Üyesi Caner Kaner, "Kendinizi gördüğünüzde açıklarsınız?" diyerek olay anıyla ilgili görüntüleri izletti.

Vatandaşların tekbir getirerek darbe girişimine karşı durduğu görüntülerde, Çehreli'nin darbe ye yönelik anonslar yaptığı ortaya çıktı.

Çehreli'nin de sorulan soruları yanıtlamamak için konuyu sürekli değiştirmesi üzerine bazı tutuklu sanıklar da tepki gösterdi.

Sanıkların savunmalarının alınmasına yarın devam edilecek.

Eski Siirt 3. Komando Tugay Komutanı tuğgeneral Ahmet Şimşek, yardımcısı albay Alican Erkiletlioğlu, eski İl Jandarma Komutan Vekili albay Necati Metin ve eski Eruh 2. Komando Tabur Komutanı yarbay İsmet Çehreli'nin de aralarında bulunduğu askerler, "Anayasa'yı ihlal", "yasama organına karşı suç", "hükümete karşı suç" ve "silahlı terör örgütü üyeliği" suçlarından yargılanıyor.