Feribotlarda çok şarkı yazdım!
Geçtiğimiz yıl Bozacada Caz Festivali’nde sahne alan Alman caz müzisyeni Sebastian Studnitzky, “Feribotla seyahat etmek en sevdiğim şeylerden birisi. Feribotlarda birçok şarkı yazdım aslında” dedi
Ne zaman ve nasıl kendi müziklerinizi yaratmaya karar verdiniz?
Her zaman. İlk piyano çalmaya başladığım, 4 yaşımda bile kendi şarkılarımı yazmak istiyordum. Daha sonraları da her zaman caz, klasik müzik ve biraz elektronik etkilerinde olan gruplar kurdum.
l Bir multi-enstrümentalistsiniz. Çok iyi piyano ve trompet çaldığınızı biliyoruz. Başka ne tip enstrümanlar çalmak isterdiniz? Bu iki enstrümanı seçmenizin özel sebepleri var mı?
Her iki enstrümanı da aynı şekilde seviyorum. Özellikle, bu iki enstrüman arasında değişiklikler yapmayı seviyorum zira bu müzikte ciddi farklar yaratıyor. Bir trompetçi olarak genelde ön plandaki adam oluyorsunuz ve sesinizi değiştirmek için çok fazla seçeneğiniz oluyor. Bir piyanist olarak ise grubun mimarı olabiliyorsunuz ve bu da müziğin yönünde büyük değişikliklere yol açıyor. Aynı zamanda da elektronik araçlar bu dönemde yeni birer enstrüman oldu. Sahnede bilgisayarı git gide daha fazla kullanır oldum.
Geçtiğimiz yıl Bozcaada Caz Festivali’nde sahne aldınız. Aynı zamanda duyduk ki festivalin özel partisinde de sahnede doğaçlama müzik çalmışsınız. Festival hakkında ve Türkiye’deki müzik sektörü hakkında düşünceleriniz neler?
Festival harikaydı. Çok sıcak ve ilham verici bir atmosfer, ruh hali vardı. Yalnızca müzik, açık olmak, saygılı olmak ve birlikte eğlenmek için bir arada olan insanlar vardı. Festivalin henüz ilk senesinde bu kadar başarılı olmasından çok etkilendim. Türkiye’deki aile gibi olan müzik sektörü yapısını çok faydalı buluyorum. Herkes herkesi tanıyor gibi. Genel olarak adada olma hissi çok güzel bir şey, denizin kenarında olmak ve suyla çevrili olmak da harika. Feribotla seyahat etmek en sevdiğim şeylerden birisi. Feribotlarda bir çok şarkı yazdım aslında.
