Gazete Vatan Logo

Farklı ve rengarenk

Farklı ve rengarenk

Paris Moda Haftası defile ve sunumlarıyla canlı renkleri, 1930’lardan 1960’lara kadar farklı dönemleri ve ilham alınası kadınları karşımıza çıkarttı.

Taşlar yerine oturuyor

Paris Moda Haftası, daha önce pek çok büyük Fransız moda evinin yaratıcı yönetmen koltuğunda oturmuş olan John Galliano’nun 2014 yılı sonundan beri tasarımlarıyla değişim sürecine soktuğu Maison Margiela defilesiyle açıldı. Defilede, Galliano’nun imzası haline gelen drapeler, Maison Margiela’nın basit ancak güçlü formlarıyla bir araya gelerek yeni bir kimlik yaratmıştı. Couture defilelerinde alıştığımız olağanüstü yorumlamalardan uzaklaşan koleksiyon yine de moda severleri şaşırtacak küçük dokunuşlara sahipti. Modellerin bellerini ince gösterecek şekilde tasarlanmış ceketlerin, bu durumla zıtlık içerisinde devasa kemerlerle tamamlandığı, bazı tasarımların giyilmek yerine modellerin önüne asıldığı defilede her modelin kendine özgü bir saç ve makyaj ile podyumda yürümesi de dikkat çekenler arasındaydı.

Büyük adımlar

Yaklaşık beş yıldır Paris semalarında süzülen Vaccarello’nun seksi silüetleri, tasarımcıyı geçtiğimiz yıl Versace’nin alt markası olan Versus Versace’nin baş tasarımcı koltuğuna oturttu. Şu sıralardaysa Saint Laurent’in Hedi Slimane ile yollarını ayırması durumunda markanın ilk tercihi olacağı konuşuluyor. Bu kadar çok konuşmanın merkezinde yer alan Anthony Vaccarello ise kendisi yerine tasarımlarının konuşmasını tercih etmişe benziyordu. Tasarımcının çizgisinden şaşmayan, haliyle bizleri de çok şaşırtmayan bir koleksiyon, yenilik vadetmesi tutarlılığın ve istediğinin peşinden gitmenin önemini vurguladı.

Haberin Devamı

30’lardan günümüze

Yaşadığımız yüzyıl bizlere pek çok yenilik sunsa da, 1900’lerin başında dünyanın geçirdiği dönüşüm, moda tasarımcılarına ilham vermeye devam ediyor. Dries Van Noten podyumu, bu ilhamın karşımıza çıktığı son duraklardan biri oldu ve sıra dışı yaşam stiliyle adını tarihin tozlu sayfalarına yazdıran Marchesa Luisa Casati’nin 2016 versiyonunu bizlerle buluşturdu. Karanlık ve dağınık bir göz makyajıyla podyumda yürüyen modeller leopar desenleri, altın ışıltıları ve asaletin sembolü mor rengin ağırlıkla kullanıldığı bir koleksiyonu bizlerle buluşturdu.

Haberin Devamı

Kadife dokunuşu

Milano Moda Haftası’nda sıklıkla karşımıza çıkan kadife yorumları, Paris’in de öne çıkan trendlerinden biri oldu. Alessandro Dell’Acqua’nın Rochas koleksiyonu da farklı renkte kadifelerin ustaca yorumlandığı parçalardı. Karamel rengi kadife bir gömlek veya zümrüt yeşili kadife bir elbise, Rochas koleksiyonunda yok yok gibiydi. İşlemeli tül elbiseler, topuklu ayakkabıların içerisine giyilen uzun ve renkli çoraplar, zıt renklerin uyumu dikkat çekiciydi.

Mücevher dünyasının yeni yıldızı

Charlotte Chesnais geçtiğimiz yıl Andam aksesuar ödülünü kazanan genç bir tasarımcı. Chesnais, Balenciaga’nın çok konuşulan akesuar koleksiyonunu sunmuştu. Kenzo ve Paco Rabanne gibi markalarda pişen ve markasını yaratan Chesnais, Paris kadın moda haftasında sunduğu mücevher koleksiyonunda elmas ve safir gibi değerli taşların kullanımına bir hayli özen göstermiş. Genç tasarımcı mücevherlerin yeni yıldızı.

Haberin Devamı

Takdir toplayan hareket

Moda dünyasında bir süredir modellerin tek tip olmasından şikayet ediliyor. Bu durum sadece yüksek tasarım kültürünü ve modelleri değil, sıradan bir günde alışveriş yapan kadınları da etkiliyor.

Sektörün farklı yaşam stillerini ve vücut tiplerini kucaklamasına henüz çok zaman olduğu anlaşılsa da H&M gibi markaların bu yöndeki çabaları takdir topluyor. Markanın Paris’te düzenlediği defile, farklı ve farkında bir moda anlayışının bir kere daha altını çizer nitelikteydi.

Podyumda neredeyse her etnik kökenden gelen, farklı yaşlarda, farklı vücut tiplerine sahip modellerin yürüdüğü H&M Studio defilesi, yüksek tasarım anlayışının herkese hitap edebileceğini gösterdi. Tasarımlar farklı kültürel ve doğal imgelerle karşımızdaydı.