İnsanların gönüllerini temizliyoruz

Bu bayram Timur Selçuk ve balerin kızı Mercan Selçuk’u ziyaret ettim. Sanatçı baba kızla müzisyen ailede büyümek, sanatsal ve manevi değerleri üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Üretimini aşka dönüştüren şanslı bir ailesiniz. Aşkla başlayalım mı?
Timur Selçuk: Aşk benim için üretmek, paylaşmak ve zulme sessiz kalmamak. Kendi yeteneğin doğrultusunda, zaman ötesinin sana armağan ettiği özellikleri değerlendirirsen üretmeye başlarsın.
Mercan Selçuk: Benim için üretmek zaten şükretmek, zaten bu büyük bir aşk. Allah’ın bana verdiği yetenek dans. Tek bir kişi ya da bir iş olarak görmedim hiç aşkı. Yeteneğimizi gönlümüze yayabiliyorsak bu muazzam bir aşk bana göre.
Babanız Münir Nurettin Selçuk’la nasıl bir baba-oğul ilişkiniz vardı?
Çocukluktan itibaren özel bir babanın çocuğu olduğunuzu bir yere gittiğinizde babanıza gösterilen ilgiden ötürü anlıyorsunuz. Babamın müziğinin derinliklerini zamanla anlamaya başladım. Yurt dışında Paris’te çok sesli Batı müziği okudum. Babam bana “Bir zaman gelecek bana Türk Musikisi’ni öğret diyeceksin” demişti. Babam da Paris operasından teklif aldı ama kabul etmedi. İkimiz de bu topraklarda üretmek istedik. Onun müziğini öğrenmem çok farklı bir boyut kattı baba oğul ilişkisine.
Müziğinizle babanızdan kendinizi ayrıştırma çabanız oldu mu?
Hiç olmadı. Dürüst insanlar emeğe sahip çıkar. Türk Musikisi dinleyenlerin gönül telini titreten bir müzik. Gönül teli titrediğinde düşünmeye başlıyor insan. Hayırdan yana şerden yana ne ders çıkarabilirim diye düşünüyor.
İnsanların gönüllerini temizliyoruz
Babamla hiç rekabete girmedim
Çok büyük bir sanatçının çocuğu olmak bir hediye ama zorlukları yok muydu hiç?
Sadece Türk müziği yapsaydım daha fazla zorlanır mıydım bilemiyorum. Ama beni en baştan çok sesli müziğe yönlendirdiler. Hiçbir zaman onunla rekabete girmedim. Bu da benim yürek temizliğim, yaradanın gönlüme koyduğu küçük güzellikler.
Mercan: Çok genç yaşta babam, opera, bale müziği, oda orkestrası, teatral müzik, her türlü müziği çalıştı. Ama babam sadece müzik değil, konuşmaları da çok sevilen bir insan. Ben çok şanslı hissediyorum böyle bir aileden geldiğim için. Münir Nurettin Selçuk’u babamdan tanıyorum. Her şey babamda toplanıyor. O kadar muhteşem bir örnek ki hayata 1-0 önde başlamama sebep oldu ailem. Aileler çocuklarını derse getirdiklerinde ailemi öğrendiklerinde ‘tamam, diyorlar, doğru yere getirdik çocuğumuzu.’ Bu benim için çok değerli.
Babanız Münir Selçuk size olan sevgisini gösterir miydi?
Ne yalan söyleyeyim bizim gibi değil. Ama bir bakışından, dokunuşundan ben yakalardım. Beni atlı karıncaya götürmesine gerek yoktu. Ben anlardım onun sevgisini. Bir konserde ‘Şu parçaya Timur eşlik et’ dediğinde bin tane bayrama bedeldi benim için. Çünkü ölse inanmadığı insanı sahneye çıkarmazdı babam.
Sizin kızınızla aranızda büyük bir aşk var ama...
Mercan: Bizde atlı karınca da var, sahne de var (gülüyor)
Timur Selçuk: Tabii devir değişti. Ben seven biriyim. Dokunmayı severim. Gözümle dokunurum. Ses tonum okşar insanları. Öfkem sarsar. Nasılsam öyleyim. Ölçülülük içinde. Ama sohbetimi, gülümsememi bir insandan neden esirgeyeyim.
Mercan: Bizim çok şahane bir baba kız ilişkimiz var. Babama hayranım. Hatta ona ‘Senden sonra kimseyi beğenemiyorum’ diyorum.
Birlikte sahnede olmak güzel
Aynı sahneyi paylaşmak da ayrı bir mutluluk olmalı..
Mercan: En son geçen sene Robert Kolej konserinde sahneyi paylaştık. Hazal da katıldı. Benim için unutulmaz anılar. Beyaz Güvercin parçasında bembeyaz giyinip piyanonun başında yaşadığımız paylaşım hiç bir şeyle kıyaslanamayacak bir mutluluk.
İnsanlara da büyük bir ilham veriyorsunuz.
Timur Selçuk: İnsanların gönüllerini temizliyoruz. Baba kız sahnede. Hayırdan yana bir şey yapıyorlar. ‘Dostların arasındayız, güneşin sofrasındayız’ı söylüyoruz.
Hatıra albümü yapacağım
Müzikal anlamda yeni çalışmalarınız var mı?
Timur Selçuk: Zamanında bestelediğim Orhan Veliler, Nazım Hikmetler’i sesim çıkarken, hatıra olarak bir albümde toparlayayım diyorum. İnternete de koyabilirim. Onun dışında Devlet Tiyatrosu ile Yahya Kemal üstüne bir çalışmamız olacak.
Mercan: Ben geçen yaz bir dans topluluğu kurdum. İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı öğrencilerinden. 4- 5 kişi olalım dedik, sonra büyüdü. İki temsil yaptık.

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR