Gazete Vatan Logo

Evcil dostlarımız doktorumuz da olabilir

Hayvanların hayatımızda olması; toplumsal huzur, çocuk ruh sağlığı ve gelişimi, kanser, diyabet tedavisi, sosyal ilişkilerin geliştirilmesi, yalnızlığın giderilmesi, hastane, hapishane, ıslahevi gibi ortamlarda stresin azaltılmasına yardımcı oluyor

Evcil dostlarımız doktorumuz da olabilir

Hayvanlar bize insan sağlığı konusunda neler öğretiyor ve ne gibi artılar sağlıyor?

The New York Times’ın hazırladığı bir araştırmaya göre; hayvan sevgisinin hem fiziksel hem de ruhsal sağlığımız için çok önemli etkileri var.

Türkiye’de hayvan psikolojisi üzerine çalışmaları ile tanınan veteriner psikolog Prof. Dr. Tamer Dodurka, hayvanların insan sağlığı üzerine etkileri konusunda şu noktalara dikkat çekiyor: “Hayvanlarla dostluk ve arkadaşlık ilişkilerine giren insanlar bu ilişkiden sağlık açısından da kazançlı çıkıyor. Hayvan sevmek ve onu okşayıp temas etmek psikolojik ve fiziksel birçok hastalığa karşı insanı koruyor, bağışıklığı güçlendiriyor, rahatlatıcı etkisi sayesinde birçok hastalığı kışkırtan stresin önüne geçiyor, tansiyonu düşürüyor.

Hayvan destekli tedaviler

Bilim adamları hayvanın sağladığı bu faydaları tedavide de kullanabilmek için özel köpekler yetiştirip çeşitli hastalıkların tedavisine destek olmanın yolunu açtılar. Buna hayvan destekli tedaviler (HDT) ya da hayvan yardımlı tedaviler (HYT) adını verdiler

Haberin Devamı

Bu mekanizmanın çalışabilmesi için en önemli şart hayvanı sevmek, ona sarılıp okşamaktan haz duymak. Aksi takdirde hiçbir işe yaramıyor. Bu nedenle HDT hayvanları seven ülkelerde daha yaygın şekilde kullanılabiliyor.

Bedensel, psikolojik sorunların çözümü ve hayvan kullanımı

Hayvan kullanımı sadece hastalar için değil topluma uyum sorunu olan insanların terapisinde de kullanılıyor. Örneğin, şuurunu kaybedip cinayet işleyen hastalarda oldukça başarılı uygulamalar var. Mesela, belli bir deneme sürecinden sonra, suçluların kafesteki kuşlara veya kemiricilere bakmalarına izin verilmiş. Bu girişim, enstitüdeki şiddeti azaltmış, çalışanların dahi hastalarla ilgilenmesini artırmış ve hastaların terapiye cevap vermesini sağlamış. Bu tür tedavilerden beklenen en büyük etki, hastaneler, ceza evleri veya yaşlı bakım evlerinde daha insancıl bir tedavi ortamı yaratmaktır.

Hayvan kullanılarak yapılan tedaviye bir örnek vermek gerekirse, üç yaşındaki bir erkek çocuğu olan Kevin, anne rahmindeyken annesinin kullandığı eroin ve kokaine maruz kalmıştı. Konuşmuyor ve yürümüyordu. Aşırı huysuzluğu nedeniyle kendisine her türlü yardımı reddediyordu. Annesi onu banyoya dahi sokamıyordu. Psikoterapist bunun için motivasyonunun eksik olduğunu düşündü. Klasik davranış terapileri, oyuncak, müzik veya yiyecek gibi takviye edicilerin hiçbiri yarar sağlamadı. Bir gün Kevin plajda martı gördüğünde hayatının ilk adımını attı ve ses çıkardı. Bu, iletişim için ilk işaretti. Evdeki çalışma içine özellikle banyo zamanlarında takviye edici olarak bir papağan alındı.

Haberin Devamı

Reddedilemeyen her kısa banyo seansının hemen ardından papağını ziyaret etmekle ödüllendirildi. Birkaç hafta içinde Kewin hiç tepkisiz annesiyle banyoya girmeyi kabullendi; yedinci oturumda ise ilk kelimesini söyledi: "Kuş". Kuşa olan bu bariz tepkiden sonra Kevin'in eğitimli bir köpeğe tepkisi incelendi. Köpekle çok ilgilendi, okşamak ve temas kurmak için ona ulaşması gerekiyordu.

Yürümeyi öğretmek için köpeğin takviye edici olarak kullanıldığı 10 oturum planlandı. İkinci oturumda köpeğe doğru iki adım attı ve oturumun sonunda iki metre yürümeyi başardı. Bu vakada hayvanların kullanıldığı terapide hem yeni maharetlerin öğretildiği (yürüme, konuşma vs.) hem de olumsuz davranışların yok edildiği (huysuzluk) veya azaltıldığı görülüyor.”

Haberin Devamı

Hayvan beslemenin toplumsal yararları

Araştırmalar, hayvan sahibi olan kişilerin, olmayan kişilere oranla, topluma daha fazla katıldığını ve psikolojik olarak daha sağlıklı olduklarını gösteriyor. İnsanlar yaşlandığında veya kendini yalnız hissettiğinde, hislerini evcil hayvanlarla paylaşarak mutlu olabiliyor. Hayvan beslemenin diğer bir avantajı, hayvanın şefkat ve gıda ihtiyacı dışında bir şey istememesi. Örneğin; hayvanlar, sahiplerini eleştirmez ve biraz sevgi karşılığında sahipleri için hayatlarını çekinmeden tehlikeye atar. Acaba insanların kendi aralarında, böyle bir iletişim var mıdır? Ev hayvanlarının, çocuk gelişimi üzerindeki olumlu etkisi tartışılamaz. Evde hayvanı besleyen, temizleyen, gezdiren, koruyan ve hayvanın yaşam siklusundan haberdar olan çocuk, sorumluluk duygusunu öğrenme şansına sahip olur.

Haberin Devamı

1792’den beri iyileştirmede etkileri büyük

1’inci yüzyılda yaşayan hekimler bile köpek yalamasının insana faydalarından bahsediyordu. Hayvanlarla tedavinin başlangıç tarihi ise 1792'ye dayanıyor. Zihinsel problemi olan insanların tedavisinde, ilk kez tavşan ve diğer küçük hayvanlar kullanılmış. Ev hayvanlarının, psikiyatrik hastaların motivasyonunu yükselttiği, bir köşeye çekilmiş ve tedaviyi reddeden hastaların ilgisini çektiği ve terapiye katılımını artırmada yarar sağladığı gözleniyor.

Ayrıca 1859 FlorenceNightingale, küçük bir pet hayvanının özellikle kronik vakalardaki hastalar için harika bir yoldaş olduğunu kaydetti.

1966’da Norveç’te özürlüler için bir rehabiltasyon merkezi kuruldu. Bu merkezde, at ve köpekler uygulanan tedavi rejimlerinin önemli unsurlarıydı.

Tedavideki yararları kanıtlanan örnekler

HYT nin etkin olduğu tedavi araştırmaları:

- Otizm’li çocuklarda sosyal davranışta artış, buna karşılık sürekli kendi kendi ile meşgul olma davranışlarında azalma (Redefer,1989).

- Çocuklarda empati ve pro-sosyal adaptasyon skorlarında anlamlı düzeyde artış (Vidovic, 1999).

- Çocukların bilişsel gelişimlerinde anlamlı düzeyde artış (Poresky, 1988).

- Köpeklerle kurulan bağ ve iletişim, zamanla yerini insana bırakır (Melson, 1990).

- İnsanlarla empati kurma becerisinde artış (Ascione, 1992).

- Çocuğun özdeğerliliğinde artış (Bergensen, 1989).

- Kronik şizofreni hastalarında anhedoniyi iyileştirdiği tespit edildi.(Nathans-Barel I, Feldman P, Berger B ve ark. 2005; 74(1): 31-35.)

- İnsanlar ve köpeklerin oldukça yakın etkileşimleri, kan basıncında düşüşü ve gevşemeyi sağlayan nörokimyasallarda bir artış ile sonuçlanıyor. Bu etkiler, demansın davranışsal ve psikolojik semptomlarının iyileşmesinde faydalı olabiliyor. (Filan SL, Llewellyn-Jones RH )

- Demans hastalarında ajite davranışların azalması, sosyal etkileşimin artması.

ABD’de yapılan araştırmalarla hayvan besleyenlerin daha az oranda suç işledikleri, hayvan besleyenlerde sağlık harcamalarının daha az olduğu saptanmış. Çünkü hayvanı okşamak endorfin salgılamamıza neden olarak kan basıncının düşmesini ve rahatlamayı sağlar. Stresin üstesinden gelmek ise kalp hastalıklarından korunmayı sağlıyor.

Batı Avustralya Üniversitesi’nde 4-6 yaşında 1000 ‘e yakın çocuk üzerinde yapılan bir araştırmada:

- Hayvanla büyüyen çocuklarda mide bağırsak hastalıklarının yüzde 30-40 oranında daha az olduğu,

- Hayvanların çocuktaki bağışıklık mekanizmasını olumlu etkilediği saptanmış.