Gazete Vatan Logo

Esirgeme kurumunda yeniden doğan virtüöz

20 yaşındaki Merve Başoğlu, yıllar önce 6 kardeşiyle beraber ailesindeki şiddetli geçimsizlik nedeniyle Çocuk Esirgeme Kurumu’na verildi. Yan flüt sayesinde hayata yeniden doğdu...

Esirgeme kurumunda yeniden doğan virtüöz

Merve Başoğlu’nun alışıldık bir hikâyesi yok. Konya’da, esirgeme kurumunda başlayan serüveni, konser salonlarında sürüyor. Başoğlu, 6 ay önce Afyon’da gerçekleşen 7’nci Uluslararası Marsyas Kültür, Sanat ve Müzik Festivali’nde 18-32 yaş arası flüt yarışmasında “Gelecek Vadeden Genç Flütçü“ ödülünü aldı. Ardından Bulgaristan Varna European Music Academy’nin gerçekleştirdiği flüt yarışmasında büyükler kategorisinde birinci oldu.

Yeni hedefi önümüzdeki yıl da aynı başarıyı sürdürmek...

Özel ders verip harçlığımı çıkarıyorum

Özel ders veriyorum, para kazanıyorum. 7 öğrencim var. Kazandığım parayla da Fransızca kursuna gidiyorum. İleride Fransa’ya gitmek istiyorum.

Hayata müzik sayesinde tutundum

Babasından gördüğü şiddetten ötürü 2009’da altı kardeşiyle (toplam 9 kardeşler) beraber ailesinin velayetinden alınıp Çocuk Esirgeme Kurumu’na yerleştirilen Merve Başoğlu travmadan kurtulmasını müziğe borçlu. Flüt sesini duyunca çalmak istemiş ve bir daha elinden bırakamamış. “Müzik ruhun gıdasıdır” sözünün hakkını verircesine, flüt de onun hayata tutunduğu dal olmuş. Ayrıca yalnız kendisinin de değil...

Haberin Devamı

Tam ergenlik döneminde, ailesinden alınıp kardeşleriyle esirgeme kurumuna verilen Merve, zorlu günlerini ve hayata tutunma mücadelesini şöyle anlatıyor: “Müzikte başarı yakalamak kardeşlerimizle küçüklük hayalimizdi. Müzikten daha güzel bir şey düşünemiyorum. Çocuk Evi’nde hepimizin ayrı odası vardı. Çalışma koşullarım gayet iyiydi. Oraya gittiğimde nefes aldığımı hissettim. 2010’da Konya Çimento Güzel Sanatlar Lisesi’ni bitirdim ve 2014’te ise Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi’ni tam bursla kazandım. Hayata müzikle tutundum. Geçmişteki kötülüklerden de böylece kurtuldum. Bazen üzüldüğüm, geçmişi hatırladığım anlar oluyor. Hüzünlü bestelerde geçmişimi anımsayarak duygulu çalıyorum. Ayrıca beni en çok etkileyen ve de ilham veren kitap Sinan Akyüz’ün İncir Kuşları adlı kitabı olmuştu. Herkes yaşadığı olaya göre şekilleniyor. Bu kadar şeyden sonra etrafımdakilerin sorunları bana daha basit görünüyor. İnsan, acı çektiği için daha da güçleniyor. Sorumluluklarımı, çalışmam gerektiğini biliyorum.”

Haberin Devamı

Kardeşlerini eğitti, onlar da müzisyen oldu

Yalnız Merve değil, kendisinden küçük iki kardeşi, 18 yaşındaki Muhammed ve 11 yaşındaki Büşra da müzikle ilgileniyor.

Muhammed piyano Büşra ise kontrbas çalıyor. Hayatta kan bağından daha büyük zenginlikler olduğunu söyleyen Başoğlu, “Çocukevinde beraber yaşadığımız zaman onları keşfetme şansım oldu. Müzik kulaklarını test ettim, yetenekli olduklarıyla ilgili onları bilgilendirdim ve müzikle ilgili bir yol çizmek isterlerse onları yönlendirebileceğimi biliyordum. Müzisyen olmak için çok istekliydiler ve tanıdığım hocalarımla tanıştırdırdım. Okul sınavları için onlara kulak ve ses eğitimi verdim, saatlerce çalıştırdım. İkisi de müzik okullarını kazandılar şimdi eğitimlerine devam ediyorlar.” diyor.

Günde 5 saat flüt çalıyor

İleride Türkiye’deki koruma altındaki çocuklara eğitim vermek isteyen genç genç müzisyen, günde beş saat flüt çalıyor, tatil günlerinde bile sürekli pratik yapıyor. “Okulumda flüt dersleri veren Doç. Dr. Cem Önertürk’ün üzerimde emeği çok büyük. Organizasyonlarda sahneye çıkarken önce ellerim titriyordu. Şaka gibiydi. Bir süre sonra robot gibi hareket ediyor vücut. Bir süre sonra sahne tozunu yutunca eserlerin içine giriyorsunuz. Pek çok farklı yorumcudan dinlediğiniz için bir süreden sonra eserleri icra ederken kendi tarzınızı da yaratıyorsunuz.”

Haberin Devamı