Gazete Vatan Logo

Ertürk: Devletin alacakları için 15 ülkede dava açıldı

Gebze Sanayici ve işadamları Derneği'nin (GESiAD) Türk Standartları Enstitüsü Çayırova Kalite Kampisü'nde düzenlediği sohbet toplantısına katılan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Ahmet Ertürk, Türkiye'nin yıllardan bu yana 'vaziyeti idare etme' yönetildiğini belirterek yaşanan sıkıntıların önemli ölçüde bu refleksden kaynaklandığını söyledi.

Ertürk, devlete borcu olanların yurt dışında da takip edildiğini, şu anda 15 ayrı ülkede dava açıldığını bildirdi.

Devlet ve kamu otoritesinin bankalara gözü gibi bakmak zorunda olduğunu belirten Başkan Ertürk, "Devlet her bankanın sıhhati ile çok yakından ilgilenmek zorundadır. Dünyada devlet tarafından en sıkı takip edilen bankacılık sektörüdür. Maaalesef Türkiye'de bunun tam aksi durum söz konusu. Türkiye'de bu kadar çok banka battığına göre demek ki bankacılık sektöründe kusurlar, hatalar, eksiklikler var" dedi. Ertürk bu eksiklikleri şöyle sıraladı:

"Banka sahibi olmak isteyen işadamları bu ölçüde sıkı denetimden geçmedi. Bir kredi kartı, çek karnesi bile verilemeyecek kişilere banka lisansı verildi. Baştan böyle bir hata yapıldı. Bu hata mı, kasıt mı herkes kendisi değerlendirsin. Bankalar çalışırken denetleme ve düzenleme noksanlığı, eksikliği altında çalıştılar, 1994 yılındaki ekonomik kriz sırasında 3 banka battıktan sonra mudiler paralarını almak üzere banka kapısında kuyruğa girdiğinde mevduata yüzde 100 güvence verilerek bu kriz aşıldı. Fakat bu geçici olması gereken durum tam 10 yıl sürdü. İnsanlar da "Nasıl olsa devlet tüm mevduata güvence vermiş' diye sağlam- çürük aramadan hangi banka fazla faiz veriyorsa parasını oraya yatırdı. Banka sahibi olamayacak kişilere devlet kefil oldu ve bunlara, "Git sen banka sahibi ol, istediğin kadar mevduat topla, ben sana kefilim' dedi. Zaten sistem bundan çöktü. Böyle bir sistemin de ayakta durması mümkün değildi."

ELİMİZDE BATMIŞ MÜESSESELER VAR
Bankaların kendi sahiplerine kredi kullandırırken teminat istemesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını anlatan TSMF Başkanı Ertürk, "Zaten bu krediler batacak gözüyle kendi kurumlarına kullandırıldığı için ortada bir şey yok. Alacak var, rakam güzel, fakat karşılığında da hiç bir şey yok. Bankaları teslim aldığımızda çok sağlam bir borç, çok çürük alacaklar teslim aldık. Borç çok sağlam ve hepsini kuruşuna kadar ödedik. Hatta dünyada olmayan bir şey yapıldı. Sadece mevduat değil, o bankanın bütün borçları, yükümlülükleri ödendi. Buna karşılık elimizde batmış müesseseler, sıfır varlığı olan şirketler var" diye konuştu.

15 ÜLKEDE DAVA
TMSF olarak alacaklarla ilgili 15 ülkede dava izlediklerini anlatan Başkan Ertürk, "15 ülkede mahkemeliğiz ve bu adamları kovalıyoruz. Bu rakam belki daha da artacak. Belki yeni kayıtlar, gizlenmiş varlıklar bulacağız. Bunların peşindeyiz. Ama bunları yaparken bütün bunları tahsil etsek bile neticede bir açık var. Bizim sırtımıza yüklenmiş olan maliyetle tahsil edebileceğimiz meblağ arasında büyük bir fark var" diye konuştu.

DOKUNULMAZLIKLAR ÜLKESİ
Ertürk, Türkiye'nin geçmişte "dokunulmazlıklar ülkesi' olduğunu söylerken, "Şimdi kim memleketin parasını çalmışsa, kim gücüne güvenip "nasıl olsa benden hesap soramazlar' diye hırsızlık yapmışsa bugün hesap soran birileri geldi ve bu hesabı soruyoruz" dedi.

Bugüne kadar 4-5 kuruluşun mal varlıklarına el koyduklarını hatırlatan Başkan Ertürk, bu konuda kendilerini bazı gazetelerin, köşe yazarlarının ve "Kendini bilmiş ulemaların' TMSF'nin şirketleri batırdığı eleştirdiklerini, oysa el koydukları şirketlerin batık durumdan kurtarılarak kâra geçtiğini ve çok iyi fiyata satıldıklarını söyledi.

Konuşmasının sonunda isim vermeden Uzan Grubu'na göndermede bulunan Başkan Ahmet Ertürk, şöyle devam etti:

"Almanya'da, ABD'de ve diğer ülkelerde gazetelere büyük ilanlar veriyorlar. "Hitler kanunları' diyorlar. "Hitler Kanunu' dediği çalınan paraları geri getirmek için çıkarılmış bir kanun. Bu da tabii garip bir şey. Siz hırsızlık yapmışsınız. Hangi ülke hırsıza dokunmama lüksüne sahip."

Kurum olarak şu ana kadar 5 milyar 250 milyon doları aşkın tahsilat yaptıklarını hatırlatan Başkan Ertürk, "Bu rakam Telsim'i ilan ettiğimiz fiyatta satarsak 8 milyar doların üzerinde olacak. Bu güne kadar Hazine'ye 2.5 milyar dolar ödedik. Önümüzdeki haftada 1 milyar dolar daha ödeyeceğiz" diye devam etti.

Konuşmasının sonunda işadamlarının sorularını yanıtlayan Ertürk, bu güne kadar TMSF aleyhinde 300'ü aşkın dava açıldığını açıkladı. Toplumun en büyük düşmanının ahlaki değerlerden yoksunluk olduğunun altını çizen Ertürk, hırsızlığın sadece kamuda değil, aynı zamanda özel sektörde de yapıldığını ifade ederek, iyi adamlar seçmelerini ve çok iyi denetleme mekanizması kurmalarını tavsiye etti.

Haberin Devamı