FORTALEZA'DA hava 40 derece! Değil futbol oynamak, tribünde nefes almak bile zor. Öyle ki?FIFA, Dünya Kupası tarihinde ilk kez su molası kararı aldı.
Turnuvanın en golcü takımlarından Hollanda, tıpkı İspanya ve Şili maçlarının ilk yarılarındaki gibi etkisizdi. Organize atak yapamayan, sadece Robben ve Sneijder'in ayağına bakan bir takım görüntüsündeydiler. Kanatlar çalışmıyor, sıfıra inip orta yapan 1 kişi yok. Van Persie'nin sadece forması sahada, ceza alanında tek başına takılıyor.
3 maçta sadece 1 gol yiyen rakibi Meksika ise, yine aynı oyun disiplini ve aynı çalışkanlıkla sahadaydı. Orta sahada Salcido ve Guardado arı gibiydiler. Meksika, alanı daraltıp, pres yaptı ve Hollanda'ya 45 dk içinde tek pozisyon vermedi. Sadece 1 kez pas hatasıyla Robben ceza alanına girdi ve düşürüldü; ki bence penaltıydı. Meksika, iyi savunma yaparken hızlı oyunuyla da pozisyonlar buldu; hakem onların da bir penaltısını es geçti.
SIKIŞAN oyunu, ancak yetenekli oyuncular çözebilirdi. Nitekim, Dos Santos çok güzel bir gol attı. Ama Meksika'nın hocası, golden sonra onu kenara alarak Hollanda'nın ekmeğine yağ sürdü. Aynı anda, Van Gaal'in Kuyt'ı sağa çekmesi de Robben'in etkinliğini arttırdı. Robben sazı eline alınca da iş Ochoa'ya düşmeye başladı. Baskı o kadar çoğaldı ki, 10. kornerden sonra Sneijder'in füzesine artık Ochoa bile pes dedi.
FİNAL DRAMATİK OLDU
MAÇIN finali dramatik oldu. Sahanın en iyilerinden Marquez'in, bitime saniyeler kala penaltı yapması, affedilir gibi değil; turu Hollanda'ya hediye etti!
MEKSİKA'NIN ilk yarıdaki muazzam oyunu, golle maç havasına dönen, özellikle son 20 dakikada ise Hollanda'nın beraberlik için her şeyini ortaya koyduğu bir mücadele izledik.
HOLLANDA, ilk yarıları neredeyse oynamıyor. Hadi diyelim ki çeyrek finali de geçtiler, yarı finalde karşılarına Arjantin çıkarsa bu oyunla işleri çok zor!
