Gazete Vatan Logo

Erkek "şeyleri" hakkındaki gerçekler

Erkek "şeyleri" hakkındaki gerçekler

1-NEDEN EREKSİYONLARINI KONTROL EDEMİYORLAR?

Sabahları partnerimizin ereksiyon olduğunu görür ve bunun bizden kaynaklandığını düşünüp seviniriz. Oysa uzmanlar bunu, dolu idrar torbasının baskısı ve idrar borusunun cinsel sinirleri uyarması sonucu omurilikteki gerilim refleksinin eyleme geçmesi olarak tanımlıyor. Kısaca bu durum tamamen istemsiz. Sevgilimizle birkaç kadeh içtikten sonra tutkulu bir geceye hazırlanırken partnerimizin ereksiyon olamaması hayal kırıklığı yaratabiliyor. Ürolog Prof. Dr. Emre Akkuş'a göre, alkol ereksiyonun baş düşmanlarından biri. "Biraz alkol kişiyi gevşetir, uyarılmayı artırır ama miktar arttıkça damarlarda tahribata sebep olabileceğinden ereksiyon da bundan olumsuz etkilenir ve kontrolden çıkar" diyor..

2- NEDEN TUVALETE BİZİM KADAR SIK GİTMİYORLAR?

Biz kadınlar uzun süren yolculuklarda ihtiyaç molalarını iple çekeriz. Araba yolculuklarında verilen molalarda hızla tuvaletin yolunu ararken, erkeklerin kıpırdamadan yerlerinde oturmalarına sinir olur, anlam vermekte zorlanırız. Sadece yolculukta değil; alışverişte ya da yemekteyken de sık sık tuvalet arayışına girer, hatta kadınlar tarafında biriken uzun kuyruklarda beklemek yerine erkekler tuvaletine gideriz. Zira erkekler tuvaleti genellikle daha boş ve temizdir! Peki, ama neden?

Haberin Devamı

Aslında bu sorunun yanıtı çok basit: Erkeklerin mesanelerinin kadınlarınkine oranla daha büyük olması, tuvaletlerini daha uzun süre tutabilmelerini kolaylaştırıyor. Başka bir deyişle, işin sırrı; erkeklerin mesane kapasitesinin kadınlarınkinden 100-150 ml daha fazla olması.

3- TESTİSLERİ KÜÇÜK OLAN ERKEKLERİN VERİMLİLİĞİ DAHA MI AZDIR?

Evet! Testislerin küçük olması, genellikle düşük hormonal seviyeye işaret eder. Dr. Sylvain Mimoun'a göre; ergenlik çağından itibaren küçük testisler ya da küçük penis duygusal travmalara da neden olabiliyor. Bunu engellemek için eksiksiz bir hormonal denge programı oluşturmak büyük önem taşıyor.

4- NEDEN SELÜLİTLERİ YOK?
Kadınların %85'inde görülen; sıklıkla karın, kalça, kol ve bacak bölgesinde yoğunlaşan selülitlerin neden erkek bedenini hakimiyeti altına almadığını hiç düşündünüz mü? Çeşitli kremlerden spora, cerrahi yöntemlerden diyetlere kadar bir sürü silahla öldürmeye çalıştığımız bu sinir bozucu yağ tabakasının erkeklerin yanına bile uğramaması haksızlık gibi geliyor bize... Oysa onlar da en az bizler kadar sağlıksız besleniyor, sigara ya da alkol kullanıyor, hareketsiz bir yaşam sürüyor ya da çeşitli sağlık sorunlarıyla boğuşabiliyorlar.
Uzmanlar; erkek vücudunun kadınlara oranla daha az östrojen hormonu salgılamasının selülit oluşumunu engellediğini vurguluyor. Çünkü östrojen hormonunun salgılanması arttıkça vücutta normalden fazla su ve yağ tutulması gibi tatsız sonuçlar ortaya çıkabiliyor. Yağ dokularının fazlalığı da selülit oluşumunu kamçılıyor, özellikle kadınların daha ince bir deriye sahip olması, yağların yüzeyde kendilerini daha fazla belli etmelerine yol açan faktörlerden biri.
5- KASLI VE GÜÇLÜ ERKEKLER GERÇEKTEN "SEKSİ" MİDİR?
Eğer yolunuz günün birinde Arnold Schwarzenegger misali bir erkek ile kesişir ve yatakta hayal kırıklığına uğrarsanız hiç şaşırmayın! Sert kaslar, geniş omuzlar, şişkin pazılar, gerçek seksüel kimliğin ikincil göstergeleridir ve tüm erkeklerde bulunan Y kromozomu tarafından biçimlenir. Androjenlerin bu konuda belirleyici özelliği yoktur.
6- NEDEN BAZI ERKEKLERİN GÖĞÜSLERİ VARDIR?
Dr. Sylvain Mimoun'a göre; fazla kilo erkeklerde göğüs çevresinde birikebiliyor. Depolanmış yağ östrojene dönüşüyor. Kadınlık hormonları ise göğüs dokularını harekete geçiriyor. Bu durumda en uygun beslenme düzeni ile kilo kaybedip, hormonal dengeyi yeniden oturtmak gerekiyor. Gerektiğinde birikmiş yağ deposunu kırmak ya da küçük cerrahi girişimlerle yok etmek de mümkün. Bunun yanı sıra erkeklik hormonlarını uyaran bazı spor aktiviteleri de göğüs çevresinde büyümeye neden olabiliyor. Bu kez de, erkeklik hormonlarındaki fazlalık östrojene dönüşerek göğüs oluşumunu tetikleyebiliyor.
7- AŞIRI KILLI YA DA SAÇLARI DÖKÜLEN ERKEKLER YÜKSEK HORMON SEVİYESİNE Mİ SAHİPTİR?
Bir diğer klişe ise erkek ne kadar kıllı ise seks gücünün de bir o kadar şiddetli olduğu yönünde... Oysa uzmanlara göre bu genelleme tamamen yanlış! Dr. Antoine Lemaire; "Saç dökülmesi son derece duygusal kökenli bir olgudur. 30 yaşındaki bir erkek, normal testosteron oranına rağmen saçlarını hızla kaybedebilir. Benzer durum kıllar için de geçerli. Çok kıl, fazla testosteron demek değildir" diyor. Hintlilerin ya da genel olarak Asya orijinli erkeklerin hemen hemen hiçbiri kıllı değildir, çoğunun sakalı dahi çıkmaz. Ancak bu durum erkekliklerinden şüphe etmemizi de gerektirmez. Bu noktada zamanın, yani yaşın da etkisi vardır. "Erkekler yaşlandıkça daha fazla tüylenirler, kadınlarda ise tam tersi yaşlılıkla birlikte tüylenme azalır" diyor Medikal Estetik Uzmanı Catherine de Goursac.
8- ERKEKLER FORMLARINI KADINLARA ORANLA NEDEN DAHA KOLAY VE UZUN SÜRELİ KORUYABİLİYORLAR?
Bu sorunun cevabı oldukça basit! Vücutta ne kadar kas varsa, bazal metabolizma da bir o kadar hızlı çalışır. Erkekler kaslandıklarında, bazal metabolizmaları da fazla çalışır ve hızla kalori yakarlar. Ancak yaşları ilerledikçe kasları erimeye başlayacağından hatları da yuvarlaklaşacaktır.
9- ANDROJEN BOMBARDIMANINA TUTULAN ERKEKLERİN PENİSLERİ DAHA BÜYÜK VE ÜRETKEN MİDİR?
İşte bir başka efsane daha! Seksolog ve Endokrinolog Dr. Antoine Lemaire söz konusu durumu şöyle açıklıyor, "Penisin boyutu kişinin genetik özelliklerine ve yaşına göre değişir. Erkeklik hormonlarının boyut üzerinde hiçbir etkisi yoktur. Penisin boyutlarının da erkeklerin cinsel istekleri üzerinde etkisi yoktur. Doğanın cömert davrandığı erkekler kendilerine güvendiklerinden biraz daha davetkâr olabilirler. Ancak cinsel isteğin tek tetikçisi hormonlardır. Ne kadar yüksek testosteron, o kadar yüksek libido!" Dr. Mimoun ise "Penisin boyutu ne olursa olsun, önemli olan çiftler arasındaki iletişim, ön sevişmedeki oyunların kalitesi ve fantezilerdir" diyor ve ekliyor; "Bazen doğru kelimeler ve hayal gücü libido üzerinde hormonlardan çok daha etkili olabilir".
Kaynak: Mahmure.com

Haberin Devamı