Gazete Vatan Logo

Erhan Tuncel: Yasin, Dink’i katledenleri temsil ediyor

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin davanın 17. duruşması başladı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu sanıklar Erhan Tuncel ve Yasin Hayal ile tutuksuz sanıklar Salih Hacısalihoğlu, Ersin Yolcu ve Ahmet İskender katıldı. Hrant Dink’in eşi Rakel Dink, kardeşi Hosrof Dink ve kızı Delal Dink ile Ali Bayramoğlu da müdahil olarak duruşmada hazır bulundu.

DOSYAYA GELEN EVRAKLAR OKUNDU

Duruşmada mahkeme başkanı dosyaya gelen evrakları okudu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Hrant Dink cinayetine ilişkin yürüttüğü soruşturmanın halen devam ettiği ancak henüz ek dava açılmasını gerektiren bulgu olmadığı cevabının geldiği belirtildi.

İKİ TANIK DİNLENDİ

Duruşmada, dosyası çocuk mahkemesine gönderilen Ogün Samast’ın cinayetten sonra Trabzon’a gittiği otobüste yanında oturan Mehmet Ali Temelocak ve arkasında oturan Erhan Şivil tanık olarak dinlendi. Tanık Mehmet Ali Temelocak, Ogün Samast’la sadece "nereden geldiği, nereye gittiği" şeklinde sohbet ettiğini söyleyerek "Bu olaydan sonra yurtdışına gidiş gelişte ‘yanıma Türk yolcu vermeyin’ diyorum" dedi.

SAVCI MÜTAALASINI AÇIKLAMAK İÇİN SÜRE İSTEDİ

Mahkeme başkanı Rüstem Eryılmaz, daha önceki duruşmada alınan karar gereğince savcı Hikmet Usta’ya esas hakkındaki görüşünü açıklayıp açıklamayacağını sordu. Savcı Hikmet Usta ise duruşmaya ilk defa bu celse katıldığını belirterek, dosyanın halen delil toplanması aşamasında olduğuna dikkat çekti. Mahkemeye 2 ay önce atandığını kaydeden Usta, esas hakkındaki görüşünü açıklamak için de süre istedi.

AV. ÇETİN: TÜBİTAK RAPORU AKLA VE MANTIĞA AYKIRI
Müdahil avukatlarından Fethiye Çetin, TÜBİTAK’ın mahkemeye gönderdiği raporda Akbank’a ait 3 adet hard diski incelediğini hatırlatarak, tek sayfalık raporun akla ve mantığa aykırı olduğunu belirtti. TÜBİTAK’ın raporunda silinmemiş görüntü dosyası olmadığının yer almasının çelişkili olduğunu anlatan Çetin, Akbank’ın cinayet günü sabah ile öğlen arasını gösteren kayıtların üzerine yeni kayıtlar yaptığını ve bankanın kendisinin kayıtlarını sildiğini söyledi. "Bu hard disklerde görüntü vardı ancak yeni görüntülere yer açmak için banka bunları silmişti" diyen Çetin, raporda "silinmiş dosya yoktur" denmesinin çelişkili olduğunu ifade etti. Sözkonusu hard disklerin Akbank’a ait olup olmadığını tespitini isteyen Çetin, TÜBİTAK’ın çelişkileri ortadan kaldırmasını, raporda "silinmiş" olarak gösterilen ve "h.dink" ismindeki dosyanın ne anlama geldiğinin araştırılmasını istedi.

EMNİYET MÜDÜR YARDIMCISI EKİCİ TALİMATLA İFADE VERDİ
Çetin, Ankara Ağır Ceza Mahkemesi’nde cinayet döneminde Trabzon’da emniyet müdür yardımcısı olan Necati Ekici’nin talimatla verdiği ifadeyi anlattı. Ekici’nin, Ogün Samast’ın görüntülerinin televizyonlarda yayınlanmasından sonra babasının, "O benim oğlum" diye emniyete başvurduğunu söylediğini anlatan Çetin, "Ekici, ifadesinde bunun üzerine baba Ahmet Samast ile eve gittiklerini, evin jandarma bölgesinde olması nedeniyle jandarmayla beraber gittiklerini ve Ogün Samast’ı bulamadıklarını anlatıyor. Babasına nerede olabileceğini soran Ekici’ye Ahmet Samast internet kafede olabileceğini söylüyor. Oraya gittiklerinde de bulamıyorlar. Bunun üzerine Ekici, başka nerede bulabileceklerini soruyor. Baba Samast bunun üzerine, ‘Oğlumun yerini Jandarma komutanı bilir. Onunla sık sık görüşüyorlardı’ dediğini söyledi." diye konuştu. Avukat Çetin, bu jandarma komutanının kim olduğunun ortaya çıkarılması için Ogün Samast’ın babası Ahmet Samast’ın tanık olarak dinlenmesini istedi.

AV. ERDOĞAN; TUNCEL BU OLAYI TEK BAŞINA YAPACAK ÇAPTA DEĞİL
Sanık Erhan Tuncel’in avukatı Erdoğan Soruklu ise "Bu çaplı olay müvekkilimin tek başına yapacağı bir olay değildir. Maddi imkanı olmayan müvekkilim, emniyet ve jandarma görevlilerinin etkisi bulunduğu görülen şehirlerarası bir organizasyonu gerçekleştirmesi söz konusu olamaz. Yargılananların alacağı ceza, cezayı verenler de dahil kimseyi tatmin etmeyecektir. Kafes belgesinde Dink cinayeti için operasyon deniyor. Zirve cinayeti Ergenekon kapsamına alınıyor. Ergenekon sanığı Kemal Kerinçsiz’in önderliğinde yapılan eylem ve tehditler de dahil bütün bu hususlar değerlendirildiğinde dosya ile Ergenekon arasında irtibat kurulması kuvvetlenmiştir. Bize göre somut deliller çıkmıştır. Kovuşturmanın doğru zemine oturtulması gerekir." diye konuştu.

TÜBİTAK raporunun kafa karıştırdığını söyleyen Soruklu, derin yapıların TÜBİTAK raporuna kadar uzanıp delil kararttıklarını düşündüklerini kaydetti. Soruklu, raporla ilgili açıklayıcı bilgiler istenmesini talep etti.

ERHAN TUNCEL;YASİN, DİNK’İ KATLEDENLERİ TEMSİL EDİYOR
Bu konuşmaların ardından duruşma yarım saatlik aradan sonra tekrar başladı. Duruşmada söz alan sanık Erhan Tuncel, "Bu davada 3 sanık kaldı. Bunu kim istedi ona bakmak lazım. Burada Yasin Hayal, Dink’i katledenleri temsil ediyor. Beni ortaya koydular, kendileri çekildi. Ben eylemin gerçekleştirileceğini, Yasin’in kararlı olduğunu bildirdim. 2 defa suikast girişimi atlattım. Çeşitli tehditler aldım. Burada 3 kişi kaldık. Kemal Türkler davasına dönmez inşallah" dedi.

DURUŞMAYI İZLEYEN POLİSLER TARTIŞMA KONUSU OLDU

Öte yandan duruşmada başkan ile sanık avukatları arasında tartışma yaşandı. Dink ailesinin avukatları söz alarak, "Duruşma salonunda emniyetten, istihbarattan polisler var. Duruşmayı izliyorlar. Biz bunların kim olduğunu biliyoruz. Lütfen kim olduklarını tespit ediniz?" diye konuştu. Mahkeme başkanının, "Duruşma herkese açık. Böyle sanıkları etkileme diye bir durum da yok. Siz kim olduklarını biliyorsanız söyleyin" diye konuşması üzerine Dink ailesi avukatları, mahkeme kürsüsünün yanında ayakta duran sivil iki kişi gösterdi. Mahkeme Başkanı ise, "Biri benim koruma polisim. Diğeri de başka bir başkanın koruması. İkisi de buradaki koruma polisleri" diye yanıt verdi. Bu konuşmaların ardından iki polis memuru duruşma salonundan ayrıldı.

Haberin Devamı