Gazete Vatan Logo

Erdoğan: Yüzündeki makyaj dökülüyor!

Erdoğan, Avrupa'da Türk bakanlara kapanan kapıların, teröristlere sonuna kadar açıldığını belirterek, "Ne yaparlarsa yapsınlar Avrupa'nın yüzündeki makyaj dökülüyor" dedi.

Erdoğan: Yüzündeki makyaj dökülüyor!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Evet Platformu" tarafından Valilik yanında düzenlenen "Giresun Buluşması"nda halka hitap etti.

Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bedenimiz uzaklarda olsa da ruhumuz hep Karadeniz'in güzelliklerinin özlemiyle yanıp tutuşuyor. Ülke olarak bu kadar güzelliği bir araya toplayınca başımızın belalardan ne yazık eksik olmadığını da görüyoruz. Bin yıllık, 500 yıllık, böyle bir tarihe sahip millet, şüphesiz ki geleceğe çok daha farklı, çok daha emin adımlarla yürüyor. Her fırsatta birçok gayrimeşru hesaplar önümüze konuyor. Gezi olaylarını gördük, yaşadık ama tutturamadılar. Niye? Bu millet asildi. 15 Temmuz'u biliyorsunuz, yine tutturamadılar. Niye? Bu millet bir başka kükredi.

Duvarlara ne yazdılar? 'Zulüm 1453'te başladı.' diye yazdılar. Bu kadar açık konuşamayanlar da 'kem' diyerek, 'küm' diyerek milletimizin bu topraklardaki varlığından duydukları rahatsızlığı ifade ediyorlar. Güya demokrasinin, eşitliğin, çoğulculuğun kalesi Avrupa Birliği liderlerinin son Roma zirvesinde, Vatikan'da yaptıklarını gördünüz değil mi? Sizin Vatikan'da ne işiniz var? Vatikan, Avrupa Birliği üyesi mi? Sizin içinizde Protestan da Ortodoks da ateist de var. Vatikan Katolik, ne işiniz var orada? Tek millet, gittiler Papa'nın karşısında ip gibi dizilip Papa'nın bazı nasihatini dinlediler sonra da ülkelerine gidip uygulamaya geçirdiler."

"Avrupa'nın geleceğini 5 milyon kardeşimiz şekillendirecek"

Almanya, Fransa, Hollanda, İsviçre, Belçika, Avusturya ve daha birçok Avrupa ülkesinin 16 Nisan'da yapılacak halk oylaması süreciyle ilgili takındıkları tavra dikkati çeken Erdoğan, şunları söyledi:

"İşte bugün bütün Avrupa dergilerinde bu kardeşinize saldırıyorlar. Ben ne yaptım bunlara? Benimle alıp veremedikleri ne? İsviçre Parlamentosu'nun önünde dev bir pankart asmışlar, şakağıma da silahı dayamışlar. Ne diyorlar? 'Erdoğan'ı öldürün'. Siz kimsiniz? Biz bu yola çıkarken kefenimizi giyerek çıktık. Biz kaza ve kadere iman ederek çıktık. Mukadder olan ölüm bizi bir gün gelip bulacak. Bizim derdimiz yok."

Erdoğan, şöyle devam etti:

"2023 hedefi bir başka hedef. Bizim bakanlarımıza kapanan kapılar, dikkat edin, Avrupa'da teröristlere sonuna kadar açıldı. Bizim bakanlarımızı polis zoruyla sınır dışına çıkartanlar teröristlere polis korumasında gösteri yaptırdılar. Kendi polis araçlarında bölücü terör örgütünün posterleriyle gösteri yaptılar. Nerede? Almanya'da. Ne yaparlarsa yapsınlar, Avrupa'nın yüzündeki makyaj dökülüyor, altındaki o faşist, ırkçı, yabancı karşıtı, İslam düşmanı bir yüz kendini göstermeye başlıyor. Artık bunlar İslam karşıtı olduklarını göstermeye başladılar. Müslümanlara tahammülleri yok. Ne yapsalar boş, Avrupa'nın geleceğini Türkiye'den giderek oraya yerleşmiş olan 5 milyon kardeşimiz şekillendirecek. Nüfusu yaşlanan, ekonomisi yavaşlayan, takati, gücü tükenen Avrupa için başka çıkış yolu yok."

"Öyle yalanlar söylüyorlar ki insanın aklı havsalası almıyor"

Erken seçimde de milletin bunu gördüğünü, sandıklarda tek başına bir iktidar yolunun açıldığını belirten Erdoğan, daha o gün, seçimlerin resmi sonuçları açıklanmadan, malum parti veya partilerin, cumhurbaşkanının meşruiyetini tartışmaya başladığını kaydetti.

Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bugün, 'Böyle bir derdimiz yok.' diyorlar çünkü milletimiz bunlara dersini verdi. Ama akıllanmıyorlar. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi konusunda öyle yalanlar söylüyorlar ki insanın aklı havsalası almıyor. 'Cumhurbaşkanının muhtarlıkları, sendikaları kapatacağından' başlayan ve ardı arkası gelmeyen yalanlarla ortalıkta dolaşıyorlar. Önce 'Bunlara bir cevap verelim.' dedik, sonra baktık ki zırvaları tevil götürecek gibi değil, biz de kendi hallerine bıraktık. Zaten bugün söylediklerini ertesi gün kendileri yalanlıyor. Bir bakıyorsunuz 'Rakka'ya, Münbiç'e niye girmiyorsunuz?' diyor, beş dakika geçmeden 'Suriye'de ne işiniz var?' diyor.

Bir bakıyorsunuz 'Hollanda ile ilişkiler hemen kesilmeli.' diyor, daha bu sözün yankısı dinmeden 'Avrupa ile niçin gerginlik çıkartıyorsunuz?' diyor. Defalarca seçimlerden istediği neticeyi elde edememesi halinde 'siyaseti bırakacağını' söyleyen ama hiçbirinde sözünü tutmayan bu zatın miadı da dolmuştur. Bak söylüyorum, 16 Nisan bu miadın tarihidir. Yeni sistemde sürekli seçim kaybedip de koltukta 'kontrollü oturma' devri bitiyor. Çünkü bir kaybettiniz mi beş yıl gitti. Hangi parti böyle bir genel başkanı yerinde tutar soruyorum. Tutmaz ama bu çok kaldı orada. Yedi seçim kaybetti ama buna rağmen hala koltukta oturuyor. Biliyorsunuz bunun adı, 'kasetli genel başkan'. Kasetle geldi, bu defa bambaşka bir kasetle gidecek. Şimdi kaset de yok, artık CD ile gidecek. Bu sebeple önümüzdeki dönem en büyük reform anamuhalefet partisinde olacaktır."

"Hayırcılar' sefalettir, 'hayırcılar' ne yazık ki Kandil'dir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitimde 270 bin derslik yaptıklarına ve 81 ilde 181 üniversitenin bulunduğuna işaret ederek, şunları söyledi:

"Giresun'a üniversiteyi kim kazandırdı? Giresun'da üniversite var mıydı? Niye? İstedik ki Giresunlu kardeşlerimiz ülkenin başka yerlerine gitmesin, burada okuyabilsin. 70 kişilik, 80 kişilik dersliklerde değil, 30 kişi altında dersliklerde okusun, bunları yaptık. Kitapları sıralarınızın üzerinde buldunuz mu? İşte 'evet'çi budur, 'hayır'cı ise yokluktur, 'hayır'cılar sefalettir, 'hayır'cılar ne yazık ki Kandil'dir, İmralı'dır. 'Hayır'a ne yazık ki kim talimat veriyor, Pensilvanya'dan Feto, 'Hayır deyin' diyor."

İstanbul Okmeydanı'nda kahvehanedeki olayı anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçen gün benim semtim, doğup, büyüdüğüm yer Kasımpaşa Okmeydanı'nda dört tane maskeli terörist kahvehaneyi basıyor, diyor ki 'Buralarda AK Parti'ye, MHP'ye yer yok, burada 'evet'çilere yer yok.' Sen kimsin ya, kimsin? Bunlar terörist. Polisimiz sağ olsun, bunların hepsini yakaladı." dedi.

"Şehitlerimizin katillerini affedemeyiz, böyle bir yetkimiz yok"

Vatandaşların, "İdam isteriz" şeklindeki tezahüratları üzerine ise Erdoğan, şu yanıtı verdi:

"Bu konuda benim tereddüdüm yok, işte 16 Nisan aynı zamanda idamla ilgili kararın da verileceği gün. Şimdi 16 Nisan'dan sonra parlamentoya gelecek bu yasa teklifi, Sayın Bahçeli 'evet' diyor, Sayın Yıldırım o da 'evet' diyor, Kılıçdaroğlu da bir yerde ağzından sanki kaçırdı, der veya demez fark etmez. Derse, çünkü anayasa değişikliği gerekiyor, parlamentodan çıkar, demediği takdirde aynen yine böyle millete gideriz, bir halk oylaması yaparız."

Vatandaşlara, "Halk oylamasında siz ne diyorsunuz?" diye soran Erdoğan, "Evet" karşılığını almasının ardından, "Bitti, parlamentodan geçer bana gelirse, ben de bunu onaylarım, hiç endişeniz olmasın. Biz şehitlerimizin katillerini affedemeyiz, böyle bir yetkimiz yok." ifadesini kullandı.

Anayasa değişikliğini, ülkeye hizmet getirmek için gecesini gündüzüne katmış, terör örgütlerine karşı tarihin en büyük mücadelesini vermiş, darbecilerin karşısında dimdik durmuş anlayışın temsilcilerinin desteklediğine işaret eden Erdoğan, "Tablo işte bu kadar açık, bu kadar net." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, herkesin kararını anlayışla karşıladıklarını ancak bu kararın sonuçlarını hatırlatmanın da görevleri olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

"Hiç kimsenin terör örgütlerini ve arkalarındaki güçleri sevindirecek, şehit yakınlarını, gazileri, ülke ve millet sevdalılarını üzecek bir tercihte bulunma sorumluluğunu üstleneceğini sanmayız. Ülkemizin 2023 hedeflerine ulaşması için bu değişim şart. Bu değişiklik bilhassa gelecek nesiller için elzem. Bundan sonraki kuşakların 2053 ve 2071 vizyonlarını hayata geçirebilmeleri başka türlü mümkün değil."

"Tek bir sorunun cevabını arayın ve kararınızı ona göre verin"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, anayasa değişikliğine kimlerin "Hayır" dediğine ilişkin değerlendirmede bulunarak, "Kandil 'Hayır' diyor, bölücü başı İmralı 'Hayır' diyor. FETO 'Hayır' diyor. Söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduğunu. Öyle mi? Sevgili Peygamberimiz de 'Kişi sevdikleriyle beraberdir.' buyuruyor. Öyle mi? Başka bir şey söylemeye gerek var mı? Her şey burada bitiyor zaten." ifadelerini kullandı.

Herkesin bu sözlerden nasibini alması gerektiğini dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"16 Nisan'a iki gün kaldı. Tüm vatandaşlarımdan bir ricam var. Bugüne kadar söylenenlerin hepsini bir kenara bırakın. Özellikle yaşı 35'in üzerinde olanlar için söylüyorum. Tek bir sorunun cevabını arayın ve kararınızı ona göre verin. Türkiye, geçmişteki gibi siyasette krizler, kaoslar, kavgalar, dövüşler ülkesi mi olsun yoksa 5 yılda bir seçimlerin yapıldığı, yürütmenin, yasamanın, yargının kendi işine baktığı istikrarlı bir ülke mi olsun? 16 Nisan'da tercihinizi bunlardan birinden yana kullanacaksınız."

Haberin Devamı