Gazete Vatan Logo

Erdoğan: Darbecileri kırmızı halılarda karşıladılar

Sancaktepe Belediyesi Prof. Dr. Necmettin Erbakan Külliyesi’nin Açılış Töreni'nde konuşan Erdoğan, AB'yi sert bir dille eleştirirken, "Bunlar dürüst değildir, bunlar darbecileri kırmızı halılarda karşılayanlardır. Biz ise darbecileri indirdiğimiz için bunlar rahatsız oluyorlar. Eğer darbeciler 15 Temmuz'da başarılı olsaydı var ya bunlar Avrupa’nın meydanlarında zil takıp oynayacaklardı." dedi.

Erdoğan: Darbecileri kırmızı halılarda karşıladılar

Erdoğan, Sancaktepe Belediyesi Prof. Dr. Necmettin Erbakan Külliyesi’nin Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, külliyenin Sancaktepelilere hayırlı olmasını diledi. Erdoğan, eski başbakanlardan Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ı rahmetle ve minnetle yad ettiğini ifade etti.

Külliyenin mimari tasarımı ve müştemilatıyla Sancaktepe'ye ve taşıdığı isme layık bir eser olduğunu kaydeden Erdoğan, camisi, kapalı otoparkı, konferans ve sergi salonları 70 bin kitaplık kütüphanesi, anasınıfı, gençlik merkezi, kadın merkezi, sanat atölyesi, bilgisayar sınıfı, el sanatları satış dükkanları ve müftülük hizmet binasıyla külliyenin ilçenin birçok ihtiyacını karşılayacağını anlattı. Külliyenin mimarisinin Selçuklu ve Osmanlı estetiğiyle bugünkü mimariyi bünyesinde başarıyla taşıdığını dile getiren Erdoğan, uzun yıllar Sancaktepelilere hizmet vereceğine inandığını söyledi.

Sancaktepe'nin geçmişini iyi bilen bir kişi olduğunu aktaran Erdoğan, "Her zaman sorduğum soruyu bugün yine soruyorum: Nereden nereye?" ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

"Dik dur eğilme, bu millet seninle" şeklinde tezahüratta bulunulması üzerine Erdoğan, "Bir defa şunu açık, net söylememiz lazım. Hamdolsun, bizler Rabbimizin huzurunda, rükuya eğilmekten başka hiçbir gücün karşısında eğilmedik, eğilmeyiz" karşılığını verdi.

"Biz, bu ülkenin kaynaklarını yedirmedik"

Erdoğan, Sancaktepe Belediyesini, Erbakan'ın hatırasını yaşatması ve böyle bir külliyeyi Sancaktepe'ye kazandırması sebebiyle tebrik ederek, "Gerek maddi, gerekse manevi olarak bu külliyenin inşasına destek veren mimarından, mühendisine, işçisine kadar, yüklenici firmasına kadar her bir kardeşime şükranlarımı sunuyorum. Ben yatırım bedeli üzerinde duracak değilim. Fakat böyle bir eser Sancaktepe'ye yakışır." diye konuştu.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Uzun bir yolculuktayız. Belediye başkanlığımdan bugüne bizim tek derdimiz var. Nedir o? Millette efendilik yok, millete hizmetkar olmak var. Biz, gençlik yıllarımızdan bugüne hep milletimizin hizmetinde olarak bugünlere geldik. Siyaseti böyle anladık, bunun yanında gerek Belediye Başkanlığı gerek Başbakanlık gerekse Cumhurbaşkanlığı, onu da böyle anladık. Yine böyle devam edeceğiz. Kardeşlerim! Şunu iyi bilmenizi istiyorum. Bizler, bu attığımız adımlarla Türkiye'deki birçok spekülasyona rağmen eğer bu ülke, 2002'den bu yana 3'e, 4'e, 5'e katladıysa bunun bir sebebi var. Nedir o? Biz, bu ülkenin kaynaklarını yedirmedik. Bu ülkenin kaynaklarını biz, milletimizin hizmetine sunduk ve Türkiye'nin dört bir yanını ayağa kaldırdık. Eğer bugün Türkiye'nin dört bir yanında yollarıyla, demiryoluyla, metrosuyla her şeyiyle ulaşımda bir devrim yaşanıyorsa, eğitimde bir devrim yaşanıyorsa....Öğrencilik yıllarımızda biz 75 kişilik sınıfta okuduk. O dönemde 100 kişilik sınıflarda okunuyordu. Dedik ki; bizim hedefimiz bunları 30'a düşürmek. Şimdi buraya iniyor, inecek. Şurada Sancaktepe'de, gerek normal liseler, gerek imam hatip okulları, bütün bunlarla beraber Sancaktepe ayağa kalkıyor. Şimdi proje okullarıyla daha da güçlenecek. Bunlar konuşulan, düşünülen şeyler değildi ama şimdi bunların hepsi hamdolsun var. Buraya geldik. Kardeşlerim! Öyle bir konumdayız ki eğitimde attığımız adımlar, sağlıkta attığımız adımlar... Şimdi buracıkta Sancaktepe'de şehir hastanesi yapıyoruz. İşte Askeri Havalimanı'nın yanına 1 milyon 250 bin metrekare üzerinde İstanbul'un ikinci şehir hastanesi yapılacak. Yani sizler artık şurada 400 yataklı hastane var, yetmez dedik bir de buraya şehir hastanesini kuralım ki benim bu geçmişten bu yana en büyük hayalimdi, bir tanesi Avrupa Yakası'nda yapılıyor, Anadolu Yakası'nda olanı da buraya yapıyoruz. Buradan sadece sizler istifade etmeyeceksiniz, bütün bu yakada olanların hepsi, hatta yurt dışından uçakla buraya inşallah tedaviye gelecekler. İster Sabiha Gökçen'e insin uçakla isterse buraya insin. Bu şekilde bir süreç başlayacak. Niye? Bu millete bu yakışır da onun için."

Haberin Devamı

"Müzakerelerin dondurulmasıyla ilgili karar almışlar. Sen bu kararı alsan ne yazar..."

Haberin Devamı

Türkiye'nin sağlıkta eski halini anımsatan Erdoğan, "O hastanelerde çektiklerimizi düşünün. İlaçları bulamadığımız günleri düşünün. Şimdi böyle bir durum var mı? Bitti onlar. Daha da iyi olacak. İstediğiniz hastaneden, özel sektörde de istifade edebilme noktasına geldik. Bunları bile yeterli bulmuyoruz. Bütün bunlarla beraber, adalette ve emniyette attığımız adımlar ortada. Ulaşımda ve enerjide attığımız adımlar ortada." diye konuştu.

Haberin Devamı

Şu anda dış politikada atılan adımları hatırlatan Erdoğan, "Bugün sabah KADEM'in bir toplantısındaydım, 'Kadın ve Adalet'... O toplantıda ifade ettim. Adalet... Avrupa Birliği, toplanmışlar bir toplantı yapmışlar. O toplantıda müzakerelerin dondurulmasıyla ilgili bir karar almışlar. Sen bu kararı alsan ne yazar, almasan ne yazar... Siz zaten 53 senedir bu kararları alıyorsunuz. Bu karara ellerini kaldıranlar, 'evet' diyenler, 'hayır' diyenler, sayıya bakıyorsun, 'hayır' diyenler 36'da, 'evet' diyenler, maşallah bayağı da fazlaymış. Hani diktatör dediğiniz bir Erdoğan var ya... Evet bu Erdoğan, bu zihniyete karşı diktatördür ama samimi olanlara karşı müşfiktir, merhametlidir." ifadelerini kullandı.

"Trump’a ne diyorlar, diktatör. Siz hani demokrattınız?"

ABD seçimlerini kazanan Trump’ın demokratlar tarafından diktatör ilan edildiğini belirten Erdoğan, "Trump’a ne diyorlar, diktatör. Siz hani demokrattınız? Demokratlar sandıktan çıkana inanmaz mı? Sandıktan böyle bir netice çıktığına göre şimdi Trump niye diktatör oldu? Durun bakalım daha çalışmadı, bir çalışsın biz Amerika’nın iç işlerine karışmayız, bizi enterese etmez. Peki İngiltere’ye ne oluyor? Avrupa’nın değişik yerlerindekilere ne oluyor? Bunları anlamak mümkün değil." değerlendirmesinde bulundu.

"Bunlar tatlı su demokratıdır, bunlardan bir şey olmaz" ifadelerini kullanan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bunlar dürüst değildir, bunlar darbecileri kırmızı halılarda karşılayanlardır. Biz ise darbecileri indirdiğimiz için bunlar rahatsız oluyorlar. Eğer darbeciler 15 Temmuz'da başarılı olsaydı var ya bunlar Avrupa’nın meydanlarında zil takıp oynayacaklardı."

"İdam kararı bana gelirse onaylarım"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "idam isteriz" sloganları üzerine, şunları kaydetti:

"Siz idam istiyorsunuz ya, beyefendiler bundan rahatsız oluyor. Şimdi ben diyorum ki, geliyorlar ya Avrupa’dan. Geldikleri zaman konuşuyoruz, diyorum ki ‘Demokrasi nedir? Milletin iradesine saygı duymaktır, sandığa saygı duymaktır. Millet derse ki biz idam istiyoruz.' 248 şehit vermiş, 293 gazisi var. ‘Ben idam istiyorum’ derse ve ‘Bu parlamentoya gelirse, parlamentodan bu geçerse, bana da bu gelirse, ben de bunu onaylarım’ diyorum. Diyorlar ki ‘Ama Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bunu reddeder. ‘Beni orası ilgilendirmez’ diyorum. Çünkü Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin verdiği çok kararlar var, ‘Biz tanırız’ diyorum, biliriz. Kardeşlerim bu millet asildir. Bu milletin iradesi herkesin saygı duyması gereken bir iradedir. Onlar isteseler de istemeseler de karar sizin kararınızdır. Benim Mehmetçiğim şehit olacak, bunların umurunda değil. Benim 248 vatandaşım şehit olacak, bunların umurunda değil. Benim ülkem yakılıp yıkılacak, bunların umurunda değil. Bir günde 53 kardeşimiz Güneydoğu’da Kürt kardeşimiz öldürülecek. Öldüren Kürt, talimatı veren Kürt, bunlar hala utanmadan onları savunacak."

Batı'ya seslenen Erdoğan, "Bu ülkeden kaçıp giden teröristleri Brüksel meydanında konuşturan, nukut attıran siz değil misiniz? Bunların elinde bir de hastane raporları var, biliyor musunuz? Avrupa’dan rapor almışlar, bunların raporları da sahte. Raporlu olanın meydanda ne işi var? Meydanda gelmiş konuşuyor. Bütün bunların yanında bir başka adım da şu, bunlarla bizi tehdit ediyorlar. Neymiş milletvekilleri hapse girmiş. Buradan hatırlatıyorum, dokunulmazlığın kaldırılmasını bunlar istemedi mi? Dokunulmazlık kalkınca niye rahatsız oldular? Dokunulmazlık kalkınca gelip yargıda ifade veren siyasi parti liderleri bile var. Bak verdiler bitti iş, bunlar niye kaçtı, çünkü bunlar teröre bulaştılar. Teröre yataklık yaptılar." diye konuştu.

"Terörle mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz"

Erdoğan, terörle mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceklerini belirterek, "Suriye'de de DEAŞ'la PYD ile YPG ile PKK ile hepsiyle terörle mücadeleyi sürdüreceğiz. Tamam şehit veriyoruz, eyvallah, canımız yanıyor biliyoruz ama biz şuna da inanıyoruz; şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda, canı, cananı bütün varımı alsın da Hüda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda. Biz böyle yürüdük." ifadelerini kullandı.

Gazilerle şehit eşlerinin bulunduğunu dile getiren Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Allah onlardan razı olsun. Hep söylüyorum; şunu unutmayın, bizim rabiamız var. Birincisi tek millet. Biz, Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı, Çerkez'i, Gürcü'sü, Abhaz'ı, Boşnak'ı, 80 milyon tek milletiz. Milleti İbrahim. Unutmayın tek millet. İki, tek bayrak. Bizim bayrağımızın rengi şehidimizin kanıdır. Hilal, bağımsızlığımızın ifadesidir. Her yıldız bir şehittir ve üç, 'bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır.' Eğer bir toprağın uğrunda ölen yoksa bizim kültürümüzde biz ona vatan demeyiz, o ne olur, tarla olur tarla, o arazi olur, arsa bile imar geçerse arsa olur. Vatan olması için de şehit kanlarıyla o toprağın yoğurulması lazım. 780 bin kilometrekarelik bizim böyle bir vatan toprağımız var. Rabia dört, tek devlet, Türkiye Cumhuriyeti'nden başka bizim devletimiz yok. Buna bir defa herkesin inanması lazım. Bu bizim inşallah başarımızın sırrıdır. Bir şeyi sizlerden rica ediyorum, bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız hep birlikte Türkiye olacağız."

Konuşmasının ardından Erdoğan, beraberindekilerle külliyenin açılış kurdelesini kesti.