Gazete Vatan Logo

Erdoğan’dan Fırat’ın doğusu için net mesaj: Asla müsaade etmeyiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya'dan dönüş yolunda, yaptığı açıklamada "Fırat’ın doğusunun PYD-YPG’den temizlenmesi ve güvenli bölge kurulması için ABD ile vardığımız mutabakat bu yönde atılmış doğru bir adımdır. Ortak harekat merkezi kuruldu ve ortak devriyeler yakında başlayacak. Burada iki hususun altını çizmek isterim. Birincisi Münbiç’tekine benzer bir oyalamaya asla müsaade edemeyiz." dedi.

Erdoğan’dan Fırat’ın doğusu için net mesaj: Asla müsaade etmeyiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya’ya yaptığı resmi ziyaret sonrası uçakta değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, “Rusya’da MAKS-2019 Uluslararası Havacılık ve Uzay Fuarı’na katıldık ve sektörün yeni ürünlerini yerinde tanıma fırsatımız oldu. Savunma sanayiinde Rusya ve diğer ülkelerle iş birliğimizi artırırken milli imkan ve kabiliyetlerimizi her alanda geliştiriyoruz. Bu vesileyle ben de Sayın Putin’i 17-22 Eylül’de İstanbul’da yapılacak Teknofest’e davet ettim” dedi. Erdoğan’ın açıklamaları özetle şöyle:

SU-57 NİYE OLMASIN?

Bununla ilgili daha önce açıklamalarımızı yaptık. Biz hiçbir zaman kendi bağımsızlık mücadelemizi birilerinin dudaklarının arasına bırakamayız. Bu bağımsızlık mücadelemiz için uçak olsun, çeşitli savunma sistemleri olsun, helikopter olsun, bugüne kadar biz bunların teminini yaptık. Bu noktada daha önce yaptığım açıklama şuydu; “F-35’ler noktasında biz pazar değiliz. Biz burada üreticiyiz. Burada hem mali olarak gerekli desteği veriyoruz hem de parçalarına üretimde katılmak suretiyle biz bu işin üretiminde varız.” Burada eğer ABD bizimle ilgili kararını verirse, bir defa buradaki 8-9 ülkenin her birine uçak başına nereden bakarsanız bakın 8-9 milyon dolar maliyet bindiriyor. Bunu da tabii kendilerinin düşünmesi lazım. Biz şu anda beklemedeyiz. Nihai kararlarını bekliyoruz. Zannediyorum birkaç gün içerisinde Sayın Trump ile bir telefon görüşmemiz olacak. Bunları tekrar gündeme getireceğiz. Kendileriyle bunu konuşacağız. Onların nihai kararını da öğrendikten sonra adımlarımızı atacağız. Yani biz şu endişeyi taşımıyoruz; “Acaba bu olmazsa ne olur” diye bir şey yok. Her şey olur. Temin edebileceğimiz pazarlar çok. Niye olmasın? Boşuna gelmedik buraya.

OYALAMAYA İZİN VERMEYİZ

Fırat’ın doğusunun PYD-YPG’den temizlenmesi ve güvenli bölge kurulması için ABD ile vardığımız mutabakat bu yönde atılmış doğru bir adımdır. Ortak harekat merkezi kuruldu ve ortak devriyeler yakında başlayacak. Burada iki hususun altını çizmek isterim. Birincisi Münbiç’tekine benzer bir oyalamaya asla müsaade edemeyiz. Süreç hızlı ilerlemelidir. İkincisi Fırat’ın doğusunun PKK-YPG-PYD için korunaklı bir bölge haline gelmesine izin vermeyiz... Şu anda bütün sınır boylarında hazırız. (Kara birliklerimiz girmeye hazır mı?) Onun için söylüyorum işte. Şimdi hepsi sınırda. Bütün personel, zırhlı taşıyıcı, hepsi sınırda. Yani her an her şeyi yapabilecek durumdayız. Bizim için orada bir sıkıntı yok... Münbiç’te de şimdi PYD-YPG numara çekiyor. İşte çıktık, çıkıyoruz vesaire… Çıktıkları yok. Biraz bir azalma olayı var ama asıl olan Kobani ötesi...

‘İdamı onaylarım’

Her şey devletten bekleniyor. Ne diyor idam, idam, idam… Tamam da ben cumhurbaşkanı olarak açıklıyorum; “Meclis versin idam karanını ben bunu onaylarım” diyorum. Bugün de aynı yerdeyim. En yakın çevremde olanlar bile bana ne diyorlar biliyor musunuz; “Avrupa şöyle yapar, şurası böyle yapar, burası böyle yapar?” Peki o canın yakınları ne yapar? (kadın cinayetleri sorusu üzerine) Onunla ilgili Adalet Bakanıma da söyledim; yani “bir defa hukuk içerisinde ne yapılıyorsa önce bunu yapacaksınız” dedim. İkincisi, bizim bir şey daha yapmamız lazım. Tabi benim partimdekiler de dahil burada benim gönlüm açık ve net söylüyorum idamdan yanadır... Çıkıyor bazıları da insan hakları mücadelesi veriyor. “Bu nasıl böyle istenir, Avrupa’da bu yok.” Avrupa’da olmazsa olmaz mı? Avrupa’da bu yok diye biz doğrudan, haktan sapacak mıyız? ABD’nin çeşitli eyaletlerinde var... Ben şahsen parlamento bu işin müzakere eder, tartışır, kararını verirse kesinlikle onaylarım. Vicdanım sesine de bu noktada inanıyorum.

12 gözlem noktamız devam edecek

Rusya ile Suriye’de siyasi çözüm için çalışmaların devam ettiğini, Anayasa Komitesi’nin kurulması ve çalışmalarına hemen başlamasının önem arz ettiğini vurgulayan Erdoğan, “Burada en acil konu İdlib Mutabakatı’nın uygulanması ve devam eden operasyonların durdurulmasıdır. Bu bölgede yeni bir insani krizin yaşanmasını istemiyoruz. 12 gözlem noktamız İdlib’de çok önemli bir vazife icra ediyor. Görevlerine aynı şekilde devam edecekler” dedi. Putin’in İdlib’de birlikte bir dayanışmanın gerektiğinden bahsettiğini belirten Erdoğan, “Biz de kendisine bununla ilgili olarak dışişleri, savunma ve istihbarat teşkilatımızın müşterek çalışma içerisinde olabileceğini ifade ettik. Ama biz burada birbirimizi kesinlikle rahatsız etmemeliyiz. Geçenlerde bizim gözlem noktamıza yapılan saldırıda bir şehidimizin olmasının, daha sonra yine bir saldırı yaşamış olmamızın bizi millet olarak ciddi manada rahatsız ettiğini kendisine ifade ettik. Onun da özellikle söylediği şey şu: ‘Biz dostumuz Türkiye’nin ve bu gözetleme kulelerinin çevresinde görev yapan Türk askerlerinin zarar görmesini istemiyoruz.’ Beraber çalışmanın devam ettirilmesi şarttır.

Halkın vergilerini Kandil’e gönderiyor

Malum; üç tane teröre bulaşmış belediye başkanını idari bir kararla görevden aldık. Niye aldık? Çünkü bunlar vatandaşımıza hizmet üretsinler diye belediyelere dağıtılan vergileri illeri için harcamak yerine bakıyorsunuz Kandil’e gönderiyor. Kandil’de bunlar kurşun oluyor. Bunlar tespitli... Şimdi düşünün; Mardin Belediye Başkanı (Ahmet Türk) çok enteresandır. Neymiş, hastaymış. Hasta olduğu için adli kontrolle cezaevinden bırakıldı... Adli kontrolle serbest bırakıldığı halde Ankara-İstanbul yolunda ana muhalefetin başıyla beraber yürüyüş yaptı. Hasta hasta! Kusura bakmasınlar bunları da göz göre göre yutamayız. Diyarbakır aynı. Van aynı. Bunların dışında göreceksiniz, inşallah Meclis açıldığı andan itibaren bu noktada önümüzde birçok dosyalar var. Bu dosyaların hepsi masaya yatacak. Ondan sonra da Meclis gereken kararını verecektir. Benim seçim öncesi kampanyalarda söylediğim şeyler var. Siz zannediyor musunuz şu anda belediye başkanı olanların birçoğu hakkında herhangi bir soruşturma, kovuşturma veyahut mahkeme dosyaları çıkmayacak. Çıkacak. Bunlar bizim duygusal olarak vereceğimiz kararlar değil. Yargı verecek kararları. Yargı ne karar verirse verecektir.

‘Feyzioğlu dik duruyor’

Türkiye Barolar Birliği’nin yargı ile ilgili yeniden yapılanmasına yönelik yapılan bir toplantıya gelmesinden daha doğal ne olabilirdi. Kaldı ki bundan önce bütün barolar hemen hemen kahir ekseriyetiyle bu toplantılara katıldılar, katılıyorlardı. O zaman sesi çıkmayanların sesi şimdi niye çıkmaya başladı? Kaldı ki Sayın Feyzioğlu ciddi bir mücadele ile bir defa Barolar Birliği mensuplarına yönelik birçok hakları da talep etti bizden. Biz de o hakları doğru bulduk... Bu konuda Sayın Feyzioğlu dik duruyor. “Ben görevimi yapıyorum” diyor. Ama öyle ideolojik bir saplantı var ki, öyle ideolojik bir kafa yapısı var ki… Çirkin çirkin yakıştırmalar yapıyorlar. İşte bakan yapacakmışım, şöyle böyle olacakmış. Baro başkanlığı seviyesine gelmiş insanların bu tür yaklaşımlar içerisine girmesini anlamak mümkün değil.

‘Bu THK ile bir yere varamayız’

Terör örgütü orman yangınlarını sahiplendi. Tabii bu konunun üzerine gidiyoruz... Şu anda bir olay daha çıktı ortaya; Türk Hava Kurumu meselesi. THK’nın arkasında kim var? CHP’li milletvekili. Onun arkasında CHP. Bunu savunuyorlar ve “Bakanlık neden THK ile çalışmıyor?” diyorlar. Yahu bu adam zaten mezarlığa dönüştürmüş Türk Hava Kurumu’nu. Oradaki uçakların motorları, pervaneleri yok. Yani rezillik diz boyu. Şimdi büyük ihtimalle şurada birkaç gün içerisinde orayı da masaya yatıracağız. Yani bu THK ile bir yere varamayız. Mesela MAKS-2019 Fuarı’nda yangın söndürme uçakları, aynı zamanda helikopterlerle ilgili de bilgiler aldım. Şimdi Tarım ve Orman Bakanımız Bekir Bey’i buraya da bir göndereceğiz. Onlarla bir çalışma yapmak suretiyle gerekirse buradan da belki istifade yollarına gidebiliriz.

Haberin Devamı