Kadın ve erkeğe uygulanacak botoks birbirinden farklı mıdır? Örneğin, doz olarak, uygulanan bölge olarak vb. ne gibi farklar var?
Evet, kesinlikle farklıdır. Erkeklerin cildi çok daha kalındır ve bu nedenle çizgiler de aynı paralelde derin olur. Özellikle alın ve göz çevresindeki çizgiler çok belirgindir. Kadınlarda bu çizgiler daha hafiftir. İşte bu anatomik farklılıklar nedeni ile, erkeklere verilen doz ve uygulanan noktalar da farklılık gösterir. Erkeklere yapılan botulinum toksinde genel hedef, yorgun görünen yüzü, daha canlı ve dinamik göstermektir. Dolayısı ile sıfır kırışıklık yerine, derin çizgileri yüzeyselleştirmek erkeklerin hem kendine daha çok yakıştırdığı hem de mutlu hissetmelerini sağladığı bir uygulamadır. Kadınlarda ise tam tersi, tamamen çizgileri (özellikle alın çizgilerini) yok etmek, düz bir alına sahip olmalarını sağlamak genel hedeftir. Bir başka farklılık da kaş kaldırma uygulamasında karşımıza çıkar. Kaş kaldırmak bayanlar için çok önemli iken ve çekinmeden gerçekleştirilebilirken, erkeklerde, daha dikkatli davranılması gerekir çünkü erkeklerin kaş ve göz arasındaki mesafe açıldığında, hoş bir görünüm ortaya çıkmaz, o nedenle özellikle bu bölgede de farklı noktalara uygulama yapılır.
Yağlı ve kuru cilde botoks uygularken özellikle dikkat edilmesi gerekenler neler?
Kuru ciltler çok çabuk kırışır ve çizgiler ne yazık ki derin olur. Yağlı ciltlerin kırışıklıkları daha az olur ve daha geç oluşur ancak bu cilt tipinin de, kuru ciltlere göre daha çabuk sarkma gibi bir problemi olur. Bu nedenle kuru ciltlerde, alın göz çevresi ve ağız kenarlarındaki agresif kırışıklıklara yönelik uygulama yapılırken, yağlı ciltlerde, hem bu bölgedeki kırışıklıkları hafifletirken, aynı zamanda da cildi yukarıya doğru çekecek kaslara uygulama yapmak en doğru sonuca ulaştırır.
Yazın mı yoksa kışın mı botoks uygulanması daha uygun bir zaman dilimi olur?
Botulinum toksin uygulamasının bir mevsimi yoktur ancak yaz mevsimi tatil zamanı olduğundan ve güneşten dolayı daha fazla mimik kullanıldığından, yaza girerken uygulama yaptırmak çok doğru zamandır.
30 yaşında birisine yapılan botoks ile 60 yaşında bir kişiye uygulanan botoks arasında ne gibi farklar var? (Dozu, çeşidi, uygulama alanları vb.)
Elbette çok farklılık vardır, 30 yaş henüz kolajenin ciltte varolduğu, yeni yeni azalmaya başladığı yaşlardır. Dolayısı ile hem doz hem de uygulanan noktalar daha azdır. Ancak 60 yaşında bir hasta söz konusu ise, öncelikle botulinum toksin uygulaması zaten yeterli olmayacaktır. Mutlaka başka anti-aging uygulamaları ile desteklemeli (dolgu, fraksiyonel lazer, endopeel, prp gibi) ve bu şekilde botulinum toksinle kombine edilmelidir. Yapılan botulinum toksin uygulamasının da, dozu daha fazladır ve daha fazla alana uygulama yapılır.
Selülit tedavi edilebilir mi? Tedavide nelere dikkat etmek gerekiyor?
Kadınların en büyük sıkıntılarından biri olan Selülit için elbette pek çok yöntem geliştirildi ve artık bu yöntemler ile selülit tedavi edilebiliyor. Bunlardan en önemlileri, yağların parçalanarak atılımını sağlayan ultrason-vakum terapi, değişik homeopatik maddelerin orta deri tabakasına ince uçlu iğneler kullanılarak enjekte edilmesiyle uygulanan mezoterapi, kasların seçici uyarılmasını sağlayan elektroterapi, tamamen bitkisel olan, herhangi bir kimyasal madde ve sentetik aşındırıcı içermeyen GreenPeel, son yıllarda tedavide yerini alan Bi-One,Endopeel tedavilerininde cellülit tedavisinde öenmli yeri olduğu ifade edilmektedir. Bahsettiğim tedavilerin hepsi başarıya ulaşan tedavilerdir ancak başarı oranı, selülitin aşaması ve hastanın bünyesi ile yakından alakalıdır. Tedavilerde dikkat edilmesi gereken en önemli şey, doğru kişiye doğru kombinasyonu oluşturmaktır. Tedavileri tek başına uygulamak çok doğru bir yaklaşım değildir. Ancak hastaya uygun olan birkaç tedaviyi kombine ederek, en sağlıklı sonuca ulaşabiliriz. Ayrıca tüm tedaviler esnasında mutlaka bol su tüketilmelidir. Toksinleri ve zararlı maddeleri vücuttan atmak için, günde ortalama 1,5 litre su içmek gerekir.
Genç kızlara uygulanan selülit tedavisi ile orta yaşlarda bir kişiye uygulanan tedavi arasında farklar var mı?
Genel olarak çok büyük farklar yoktur. Sadece tedavi kombinasyonları değişebilir.
Selülit iyi ve başarılı bir tedaviden sonra tekrarlar mı?
Her şeyden önce hareketsizlikten kaçınmak gerekir. Yürüyüş yapmak, bisiklete binmek, yüzmek gibi aktiviteleri sık sık gerçekleştirebilmek selüliti oluşmadan yok etmede çok önemlidir. Kilo korunmaya çalışılarak, ani kilo alıpkaybetmelerden de kaçınılmalıdır. Tuz, şeker, alkol, çay, kahve, kızartma gibi yiyeceklerden, damar daraltma özelliği cildin yeterince beslenmesini engelleyen sigaradan mümkün olduğu kadar uzak durmak gerekir. Beslenme alışkanlığını değiştirip, bilinçli beslenmeye geçmek önemlidir. Vücudun fazla suyunu atması için beyaz ve kırmızıturp, maydanoz, kereviz gibi yiyecekleri tüketmek önemlidir. Ayrıca A ve E vitaminleri, magnezyum ve fosfor içeren yiyecekler de metabolizmayı harekete geçirir ve deriyi düzgünleştirirler. Çok dar pantolon ve diz altı çorap giymek dolaşım sistemini ve lenf sisteminin düzenli çalışmasını engelleyerek selülite yol açar, az giymeye özen göstermek gerekir.
