Fasofiso işler demedi, krize panzehir oldu

Haberin Devamı

Yıl 2006. Federasyon şeklinde örgütlenen işadamı derneklerini 2005 yılında TUSKON çatısı altında bir konfederasyona dönüştüren ekip, iş dünyasına yönelik STK olarak önemli bir hizmet sunmak için kolları sıvadı. Yapılmadık, katma değer yaratacak farklı bir proje düşündüler. O güne kadar bakir bir alan olarak duran Afrika ülkelerindeki mal alım heyetleri ile Türk işdünyası arasında bir ticaret köprüsü kurulmasında karar kıldılar.

İlk etapta burun kıvıranlar oldu. Burkino Faso’dan gelecek mal alım heyetini ağırlayacaklarını duyanlar ‘Bırakın bu fasofiso işleri. Üç kuruşluk mal alacakları bile belli değil. Onlar gelir bir daha geri dönmez. Sizin organizasyonu Türkiye’ye kapağı atmak için paravan olarak kullanırlar’ bile dediler.

Ancak henüz 2008 krizi patlamamıştı ve o burun kıvıranlar Burkino Faso’nun yapacağı üç kuruşluk alımın bile krizde Türk ekonomisi için ne kadar değerli olacağının farkında değildi.

Bugün geldiğimiz noktada, Avrupa pazarı daralırken, Kuzey Amerika’ya bir türlü mal satamazken ve daha önemlisi Ortadoğu pazarları bize küsmüşken Afrika’ya doğru gerçekleşen dış ticaret açılımının stratejik önemi daha iyi anlaşılıyor.

Ya Afrika olmasaydı?

TUSKON’un geçen yıl gerçekleştirdiği Ticaret Köprüsü organizasyonundan bazı ilginç sonuçları aktarmakta fayda var. Bir firma Angola’ya 100 bin euro’luk tarım aleti sattı. Burkino Fasolu bir işadamı 30 bin euro’luk mobilya alımı gerçekleştirdi.

Kamerunlu bir alıcıya 500 bin euro’luk aquapark malzemesi, Faslı alıcılara ise 6 milyon euro’luk tekstil makinası, kimyevi madde ve tekstil ürünü satıldı. Tanzanya’ya 350 bin dolarlık yatak örtüsü ve havlu gitti.

Komorlar, Seyşeller, Svaziland, Namibya, Botswana gibi ülkelerle ilk ticari ilişki TUSKON Ticaret köprüsü sayesinde kuruldu.

Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Damlaya damlaya göl oldu ve o burun kıvırılan küçük küçük siparişler bugün belki de Türk dış ticaret dengesinin daha da bozulmasını engelliyor.

Bunu rakamlar söylüyor. 2005’te Afrika ülkelerinin Türk ihracatı içindeki payı 3.5 milyar dolarla yüzde 4’ler seviyesindeydi. Bugün 11 milyar dolarla yüzde 9’ları geçti.

2006’dan bu yana 18 Ticaret Köprüsü programı yapan TUSKON 25-26 Kasım’da bu kez Gıda, Tarım, Hızlı Tüketim Mamulleri ve İlgili Makineler programı başlığı altında bir köprü kuruyor. İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Merkezi’nde gerçekleştirilecek organizasyona 144 farklı ülkeden 1300’ün üzerinde katılımcı bekleniyor.

TUSKON Başkanı Rızanur Meral organizasyonla ilgili “Bugüne kadar 30 bine yakın katılımcı getirdik. Bunların yüzde 98’i mal almaya gelenlerdi. Onlara fabrikaları gezdirdik. Türkiye’yi tanıttık. Bize güvendiler ve mal almaya başladılar. Kıbleleri Türkiye oldu. Bizim üyelerimiz de menfaat sağladı. Bu sayede 7 bin üyemiz vardı 55 bine çıktı” dedi.

Sadece Afrika’dan değil, diğer coğrafyalardan da alıcılar getirdiklerine dikkat çeken Meral “Ancak dağılıma baktığımızda katılımcıların yüzde 44’ü Afrika’dan. Buna karşılık Latin Amerika, Avrasya ve Asya Pasifik bölgesinden gelen katılımcılarda da artış görüyoruz” diye konuştu.

900 tercüman olacak

Rızanur Meral, lojistik ve finansal hizmetlerindeki aksaklıklar ortadan kalksa Afrika’ya Türkiye’den yapılan ihracatın en az 10 kat artış gösterme potansiyeli olduğunu da iddia etti.

Programa katılan yabancı işadamları bir teşvik olmaksızın Türkiye’ye geliyor, kendi otel ve uçak masraflarını karşılıyor. Bu organizasyonda 25 bin ikili iş görüşmesi yapılacağı tahmin ediliyor. İkili iş görüşmelerinde iletişim problemlerini çözmek amacıyla 22 farklı dilde 900 tercüman görevlendirildi.

Bu kez gelecekler arasında Brezilyanın en büyük süpermarket zincirinin patronu, Nijer’in tüm dondurulmuş tavuk ve balığını ithal eden firması, Dubai merkezli Ortadoğu’nun en büyük salça tedarikçisi de var. Kurulan köprüyü önemsiyorum. Yine damlaya damlaya göl olacak. Bu yıl durma noktasına gelen Türkiye ihracatının, Anadolu’daki KOBİ’lerin ilacı olacak....

Fasofiso işler demedi, krize panzehir oldu

DİĞER YENİ YAZILAR