Engincan'ı eleştiriyorlardı ama...

Ramazan Bayramı'nın ilk günü Antalya'da hayranlarıyla buluşan Sibel Can, Günaydın'a özel açıklamalar yaptı. Can, büyük oğlu Engincan Ural'ın giyim tarzı hakkında şöyle konuştu: Engincan giyinmeye çok meraklı. Artık gençler Engincan gibi giyiniyor

Henüz 14 yaşında sahnelerle tanışan Sibel Can, 30 yıldır sanat dünyasının içinde. Küçük yaşta anne olan ünlü sanatçı; çocukları Engincan (Ural), Melisa (Ural) ve Emir (Aksüt) ile gurur duyuyor. 'Galata' isimli son albümü ile büyük beğeni toplayan Can, 14 Ağustos'ta Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda hayranlarıyla buluşmaya hazırlanıyor. Ramazan Bayramı'nın ilk günü Antalya Sueno Hotel'de konser veren Sibel Can ile kulisinde buluşup hakkında merak edilenleri konuştuk...

Öncelikle bayramınız kutlu olsun. Sizi röportaj yapmaya ikna etmek çok zor oldu. Son dönemde röportaj yapmaktan uzak duruyorsunuz, neden?

SABAH Gazetesi aracılığıyla herkesin bayramını kutluyorum. Genellikle albüm çıktığı zaman üst üste televizyon programları ve röportajlar yapılır. Ancak son albümümü çıkardığımda içimden röportaj yapmak gelmedi. Buna rağmen albüm çok ses getirdi.

GAZİNOYU GÖRÜNCE KORKTUM

Çok küçük yaşlardan beri sanat dünyasının içindesiniz; bu yoğun tempo sizi yordu mu?

Henüz 14 yaşımdayken sanat camiasının içine girdim. 1970 doğumluyum; genelde herkes yaşını gizler ama benim öyle bir şansım da yok. (Gülüyor) İyi ki küçük yaşta bu camiaya girmişim. Çünkü birçok şey yaşayıp gördüm. Bugünlere çok hazmederek geldim. Çok küçük yaşta, çok büyük sorumluluklar yüklendi omuzlarıma ama aile çok önemli. Ben, bunun en güzel örneğiyim. Bu işe gönül vermiş gençlere de çok iyi bir örnek olduğumu düşünüyorum. Çünkü insanın anne ve babası yanında olduğu zaman hata yapması imkansızdır. Üstelik ben ailemin sözünden hiç çıkmazdım, hiçbir zaman şımarmadım. Anne-baba terbiyesi, saygısı ile büyüdüm. Başarımın en önemli nedeni annemin ve babamın sözünü dinlemektir.

14 yaşında şöhret oldunuz. Şöhretin farkında mıydınız?

Farkında değildim. Gazinoyu ilk gördüğümde çok korkmuştum. Ayrıca şöhret olacağım hiç aklıma gelmedi. Çünkü bizim ailece tek hedefimiz, bir ev sahibi olmaktı. Allah nasip etti, bugünlere geldik. Her zaman 'Ne oldum' değil, 'Ne olacağım' dedim. Aradan bunca yıl geçti ama kendimi hâlâ yolun başında görüyorum; müziğin sonu yok.

BAZI İSİMLERİN KULİSİNİ BİLİRİM

Söylediğiniz şarkılar herkesin dilinde. Peki, sizin okumaktan pişman olduğunuz şarkı var mı? Gerçi olsa da siz söylemezsiniz...

(Gülüyor) Okuyup da "Bunu albüme koymasak" dediğim parçalar oldu ama dinleyenler o şarkılara bayılıyor. Ben sevdiğim şarkıları okurum. Stüdyo döneminde büyük bir melankoli yaşarım, kimseyle konuşmam. Beni tanıyanlar, bu halime çok şaşırır. O dönemlerde içime kapanıp hep yalnız yaşarım.

Sanat dünyasında sese mi, yoksa kişiliğe mi önem verirsiniz?

Sanal âlemdeki 'Sebastian' bazen içimi okuyor; içimden geçen ve söylemek istediğim her şeyi yazıyor. (Gülüyor) Mesela 'Kulisini bildiğim insanların sahnesiyle ilgilenmem' sözüne bayıldım. Sesi çok iyi olan bazı insanların kulislerini de biliyorum; onlarla ilgilenmem. Beni en çok beste yapanlar etkiler, bir de eski insanları severim.

BENDE ÖLÜM KORKUSU VAR

Sibel Can'ın en büyük korkusu nedir?

Çocuklarımın mürüvvetini görmek isterim. Bizim ailede erken yaşta ölümler oluyor. Bu yüzden bende ölüm korkusu var. Onun dışında Allah'tan başka kimseden korkmam.

Büyük oğlunuz Engincan, giydiği kıyafetlerle ve tarzıyla sürekli gündemde. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Engincan'ın tarzını beğeniyor musunuz?

Engincan giyinmeye çok meraklı. Sadece Engincan değil, bütün gençler öyle. Oğlum, giyim tarzı yüzünden ilk başlarda çok eleştirildi. Tabii ki bunlar onu çok üzüp yıprattı. Ancak şimdi eleştirileri kafasına takmıyor. Çünkü artık gençler, Engincan gibi giyiniyor.

DEDE EFENDİ'NİN ŞARKILARINI SÖYLEYECEĞİM

Ağustos'ta Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda konser vereceksiniz. Hayranlarınız için bir sürpriz hazırladınız mı?

14 Ağustos'taki konserimde sürpriz bir sanatçı konuğum olacak. Kostümlerimi ise Canan Yaka hazırlıyor. Ayrıca Türkiye'de bir ilk gerçekleştirip sanal âlemdeki takipçilerimle birlikte bir repertuvar hazırladım; konserde o şarkıları seslendireceğim. Ayrıca konserin bir bölümünde akustik Türk Sanat Müziği icra edeceğim. Bayramdan sonra yeni bir klip çekeceğim ama iki şarkı arasında kaldım; 'Narsist' ve 'Ohh Ohh'. Sonbaharda ise Fettah Can ve Cansun'a ait olan 'Erkek Erkeğe' isimli şarkıya klip çekmeyi planlıyorum. Ekim'de ise Coşkun Sabah şarkıları için stüdyo çalışmaları başlıyor.

OKUL YAPTIRACAĞIM

Sizin büyük bir projeniz varmış, anlatır mısınız?

Müzisyen aileden geldiğim için müzik adına yapmam gereken birçok şey olduğunu düşünüyorum. 2000 yılında Türk müziği projesi yapmıştım. Yeni şarkıların dışında böyle proje albümler yapacağım. Daha önce de söylediğim gibi Coşkun Sabah şarkılarını albüm haline getireceğiz. Ayrıca Dede Efendi'den başlayıp günümüz eserlerine kadar devam edecek bir albüm projesi üzerinde çalışıyorum. Müziğin dışında Allah bana nasip etti, babamın adına okul yaptırdım. Babam, ben daha küçükken Türkan Şoray'ın bir okul yaptırdığını duymuş. Bana da "İmkanımız olursa okul yaptır" demişti. Babamı kaybedince onun adını okul yaptırdım. Bir de annem adına Van'da Emine Sezer Cangüre isimli okulu yaptırdım. Şimdi inşallah kendi adıma okul yaptıracağım. Tek arzum kimseye muhtaç olmamak.