Gazete Vatan Logo

En zor yazı!

En zor yazı!

3 yıl Günaydın, 17 yıl Sabah ve 16 yıl da VATAN.

36 yıl dolu dolu geçti.

Binlerce haber, binlerce fotoğraf ve binlerce gazete...

Hepsinde ‘en iyisini’ verme telaşı, isteği ve iddiası vardı.

En iyisi olma rekabetini dolu dolu yaşadık.

Her sabah, yaptığımız gazeteyi okumanın gururuyla yeni güne başladık.

Ama bu yazı, VATAN’daki bu son yazı...

Bunu yazmak hiç kolay değilmiş...

Binlerce gazete hazırlamış bir habercinin son yazıyı yazması ne kadar da zormuş...

Bir şeyler yazmam dakikalar, beğenmeyip silmem saniyeler sürüyor.

Yaptığımız haberler, attığımız manşetler film şeridi gibi gözümün önünden akıyor...

Bu manşetlerle gündemi sarstık. Meslektaşlarımızı kıskandırdık... Ödüller aldık.

Ekip olarak ‘haberciliğin yapıldığı döneme’ imzamızı attık.

‘İyi gazete iyi insanlarla çıkarılır’ dedik ve güzel insanlarla omuz omuza verdik bu yolda...

Onları hatırlıyorum teker teker..

Boğazım düğümleniyor.

VATAN’ın doğduğu günü hatırladığımda hislerim kontrolü tamamen ele alıyor. Kilitleniyorum.

Hani bir olay duyulduğunda “beklenen haber” der ya insanlar; hazırlıklıymış, çok şaşırılacak bir şey yokmuş gibi...

Haberin Devamı

Ama bugün bu bahsettiğim olmadı. Gazetenin kapanacağını duyunca çok şaşırdım. Oysa ben de bekliyordum Vatan’ın kapanacağını.

Bunun bir sürü sinyallerini de almıştık aslında.

Haber kötü, istediğin kadar bekliyorduk diyelim. İnsan inanmak istemiyor.

Dile kolay tam 16 yıl geçmiş Vatan’la...

Ne badireler, olaylar, patronlar, ne genel yayın müdürleri, ne muhabirler gelmiş, geçmiş hayatımızdan.

Çocuğumuz gibiydi Vatan.

VATAN’ın ilk çıkma fikri ortaya atıldığında eşim oğlumuza hamileydi.

Onun da desteğiyle bir gün bile pişmanlık duymadık bu konuda, hiç keşkelerimiz olmadı.

Bu süreçte ailemi de çok ihmal ettim. Destekleri için onlara teşekkür etmek boynumun borcu.

Çok güzel işler yaptık, çok insanların kalbine dokunduk.

Sonuç olarak bugün ‘son baskı’ diyoruz.

Yola çıktığımız ilk gün ne demiştik: Halktan kopmadan, kimseden korkmadan...

Okuyucumuzun gözünde de onlara verdiğimiz bu sözü tuttuğumuzu düşünerek ‘elveda’!