Ellerini ovuşturanlar yine hüsrana uğradı!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Dokuz Eylül Üniversitesi’nin akademik yıl açılış törenine katıldı. Türkiye’nin de bulunduğu bölgede son çeyrek asırda yaşananların, bilhassa da yakın tarihte şahit olunan hadiselerin bir gerçeği tekrar tekrar hatırlattığını ifade eden Erdoğan, “Bu gerçek şudur. Bölgede hayatiyetinizi sürdürmek istiyorsanız güçlü bir orduya sahip olacaksınız” dedi. Erdoğan şöyle devam etti:

Hayat hakkı tanımıyorlar

Bunun yanında bağımsız bir ekonomiye sahip olacaksınız. Ayrıca tasarlayan, geliştiren, üreten, ihraç eden bir sanayiniz olacak. İlaveten bunlara bilimsel altyapı oluşturacak bir akademiye sahip olacaksınız. Hepsinden önemlisi güçlü ve dirayetli bir siyasi irade sahibi olacaksınız. Tüm bunlar yoksa size hayat hakkı tanımıyorlar.

Türkiye’nin yıllarca darbelerle, türlü tuzak ve hilelerle geriletildiğini ifade eden Erdoğan, “İşte 2002 sonunda göreve geldiğimizde enteresan olan şudur; milli savunmamızın veya ordumuzun yüzde 20 ihtiyacını karşılar durumdaydık. Ama şu anda biz bunu yüzde 65’e çıkarmış vaziyetteyiz” dedi. Erdoğan, “Daha düne kadar teröristlerle kendi sınırlarımız içinde dahi baş etmekte zorlanırken, bugün Irak’tan Suriye’ye, Avrupa’dan Orta Asya’ya kadar dünyanın her yerinde hamdolsun teröristlere hayatı zindan ediyoruz” diye konuştu.

‘Taviz vermeyeceğiz’

Son günlerde döviz kuru biraz yükseldi, faizler aynı şekilde biraz arttı, enflasyon kıpırdadı diye birilerinin hemen ellerini ovuşturmaya başladığını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

Peki biz ne yaptık? Her zaman yaptığımız gibi yine hedeflerimize kilitlendik, gereken tedbirleri alıp orta ve uzun vadeli programlarımızla yolumuza devam ettik. Biz sağlam durunca ellerini ovuşturanlar da her zamanki gibi hüsrana uğradı. İşte bugün açılışını yapacağımız tesis örneğinde olduğu gibi ekonomimizin en zayıf karnı olarak gösterilen cari açığı ortadan kaldırmaya yönelik adımları da birer birer atıyoruz. İnşallah Türkiye bölgesinin ve dünyanın yükselen yıldızı olarak yatırımlarına, büyümesine, gelişmesine devam edecektir. Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefimizden zerre kadar taviz vermedik, vermeyeceğiz.

İhtiyaca göre eğitim şart!

Tüm alanlarda eğitime bakışın ve uygulamanın Türkiye’nin ihtiyaçlarına göre geliştirileceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu meseleyi çözmeden diğer hiçbir konuda istediğimiz sonuçlara ulaşamayız” diye konuştu.

Bir yerde bir sıkıntı var!

Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul, Bursa, Konya, Erzurum, Diyarbakır başta olmak üzere şehirlerin asırlar boyunca sadece bölgenin değil dünyanın en önemli kültür ve bilim merkezleri arasında yer aldığını hatırlattı. Erdoğan, “Peki böylesi bir mirasa sahip Türkiye’nin, nasıl oluyor da bugün dünyanın en büyük 500 üniversitesi arasında esamesi okunmuyor. Demek ki bir şeyleri kaybettik. Bir yerde bir sıkıntı var. Bir şeyleri unuttuk, bir şeyleri ihmal ettik. Yitik kaybedildiği yerde bulunur. Madem cevher, bu topraklarda saklı öyleyse sorunun çözümünü de yine burada arayacağız” dedi. Erdoğan, Almanya Başbakanı Merkel ile bir sohbetinde üniversitelerinde ne kadar öğrenci bulunduğunu sorduğunu anlatarak, “Aldığım rakam enteresandı, tüm akademi vesaire 3 milyon civarında bir rakamdan bahsetti. Bizim ise şu anda üniversitelerimizde 8 milyon öğrencimiz var. Demek ki biz şu anda aslında iyiyiz. Yani nitelik noktasında sıkıntılarımız olabilir, doğrudur ama bizim önümüz şu anda açık” diye konuştu.

Eğitimde diriliş

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ile eğitim ve öğretimde neler yapılacağına, ne gibi adımların atılacağına ilişkin uzun bir görüşme yaptıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bakanımızın anlattıklarını dinledikçe umudum daha da arttı. İnşallah, önümüzdeki kısa zaman içerisinde atacağımız adımlarla yeni bir çıkış, yeni bir diriliş gerçekleşecektir diye düşünüyorum. İnşallah yeni dönemde, önceliğimiz eğitimi hem içerik hem sistem olarak Türkiye’nin hedeflerine ulaşmasına katkı sağlayacak bir seviyeye çıkarmaktır” dedi.

İstanbul’da dörtlü zirve 27 Ekim’de

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Suriye Konulu Dörtlü Zirve’nin Türkiye, Rusya, Fransa ve Almanya’nın katılımıyla 27 Ekim 2018’de İstanbul’da düzenleneceğini açıkladı. Kalın yaptığı yazılı açıklamada, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ev sahipliğinde, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Sayın Vladimir Putin, Fransa Cumhurbaşkanı Sayın Emmanuel Macron ve Almanya Federal Cumhuriyeti Şansölyesi Sayın Angela Merkel’in katılımlarıyla gerçekleşecek dörtlü zirve toplantısı 27 Ekim 2018 tarihinde İstanbul’da düzenlenecektir” bilgisini verdi. Kalın, “Zirve toplantısında başta sahadaki durum, İdlib mutabakatı ve siyasi süreç olmak üzere Suriye ihtilafının tüm veçheleriyle ele alınması ve ihtilafa kalıcı çözüm bulunmasına yönelik ortak çabaların uyumlulaştırılması öngörülmektedir” ifadelerini kullandı.

‘Erdoğan-Putin aynı çizgide’

Kremlin Sözcüsü Dimitriy Peskov, Rus televizyonu Perviy Kanal’a verdiği mülakatta, Rusya ve Türkiye arasındaki ilişkileri değerlendirdi. Türkiye’nin bölgesel bir güç olduğunu vurgulayan Peskov, “Özellikle de Suriye krizinin çözümüne giden yolda Türkiye bizim için önemli bir ortak. Rusya, Türkiye ve İran arasında oluşturulan formatta da etkinliğini kanıtladı ve bu formatta çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu. Peskov, Türkiye’nin yalnızca Rusya için değil, ABD için de çok önemli bir ülke olduğunun altını çizerek, “Türkiye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yönetiminde bağımsızlığını koruyan devletler arasına girdi. Bu yüzden ABD, Türkiye ile devamlı temas kurmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı. Politika, ticaret ve ekonomi gibi uluslararası konularda, Türkiye’nin bağımsızlığını koruduğunu gösteren çok sayıda adım attığını kaydeden Peskov, “Bu bağlamda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin aynı çizgideler” değerlendirmesinde bulundu.