Elifcan Ongurlar: Oyunculukta prensipler vazgeçilmez değil
.
MELİS GÜVENÇ / mguvenc@gazetevatan.com
Fotoğraflar: BARIŞ ACARLI
Önce Kara Ekmek, ardından Kiralık Aşk'ta izlediğimiz Elifcan Ongurlar gösterdiği performans ile oyunculuktaki hızlı yükselişini sürdürüyor. Oyunculukta vazgeçilmez ilkeleri olmadığını anlatan Ongurlar, " Düşünce ve sanat her zaman değişimlerle doludur" diyor.
Yaz için planlarınızı yaptınız mı?
Herhangi bir plan yaptığımı söyleyemem. Şu sıralarda İstanbul’dayım. Evimde dinleniyorum. Önümüzdeki sezon için gelen önerileri değerlendiriyorum. Ancak tabii ki kent dışında bir tatil yapacağım. Bu da büyük olasılıkla Çeşme Alaçatı olacak.
Sizdeki tatil ve dinlenme anlayışı nedir?
Ben İzmir Karşıyakalıyım. Bu büyülü kentte büyüdüm, yaşam felsefemi oluşturdum. Deniz, kum ve güneş ile iç içe yaşadım. Söyledikleriniz benim kentimde o kadar bol ki. Deniz engin düşünce bütünlüğünü, kum somut ve elle tutulanı, güneş ise bana hep sonsuzluğu anımsatır. Yani bu üç sözcük ile aram çok iyidir. Tatil ve dinlenme benim için beyin boşalımıdır. Hele bu boşalımı müzik ve kitaplarla beslersek, ötesi can sağlığı.
Nasıl bir sezonu geride bıraktınız ve yeni sezondan beklentileriniz neler?
Oldukça iyi bir sezondu. “Kara Ekmek”in hemen ardından “Kiralık Aşk” ve Fikret Gallo karakteri. Bir sezon içinde iki farklı karakter. Her ikisini de severek oynadım ve güzel geri dönüşler aldım. Bir oyuncu için en önemlisi bulunduğun dizi veya film içinde değişik karakterlere ruh vermektir. Bu sizi hemen geliştirir hem de sanat olgusunun tekdüze olmadığını vurgular.
"Yaşam biçimim oyunculuk. Bu yüzder hayatım ve yaşamım oyunculuğa katkı olarak biçimlenmiştir."
Gelenekçi yanım ailemden geliyor
Bayram planınız hazır mı? Bayramların sizdeki yeri nedir?
Bayramların bizim ailemiz içindeki yeri ayrıdır. Ben büyük annelerle ve dedelerle büyümüş şanslı bir insanım. Gelenekçi yanımı onlardan almışımdır. Bayramlar bizim için tören niteliğini taşır. Önce baba dedemlere gidilir, daha sonra da anne dedemlerle birlikte oluruz ve eskileri konuşarak gülüp eğleniriz. Ancak artık baba dedemler yok. Onların yokluğunu hep hissederim, burnumun direği sızlar. O nedenle bayramın ilk günü anneannemle mutlaka gideriz. Hatta dedem bana hala bayram harçlığı verir. Ailelerin bir araya gelmesinden güzel bir şey var mıdır? Benim için bayram paylaşmaktır. Zaten yaşama bakış açım da paylaşmak üzerine kuruludur.
Bayram için iyi dileklerinizi istesem neler söylersiniz?
Tüm sevenlerimin, beni destekleyen fanlarımın, kısacası ülkemin güzel insanlarının bayramını kutluyorum. Herkes yaşamı paylaşsın, kimse birbirini kırmasın ve toplumda iyilik zirve yapsın. Buna çok ihtiyacımız var.
Bu sektöre adım attığınız günden beri şansınız sizce ne kadar yaver gitti?
Şansın önemli bir faktör. Ancak insan kendi şansını kendi yaratır. Mesleğime bir filmle ve üstelik başrol olarak başlamam bir şanstı. Ama ondan sonra üst üste gelen dizi tekliflerinin şans olmadığını düşünüyorum. Çünkü oyunculuk dediğimiz kutsal mesleğin eğitimini aldım ve kendimi geliştirmek adına sürekli çalışıyorum ve çalışacağım.
Sektörde birçok oyuncu var. Meslektaşlarınız arasından sıyrılmak için neler yapıyorsunuz?
Yaşamımın sonuna kadar oyunculuk adına ne yapmam gerekiyorsa yapmaya gayret edeceğim. Benim yaşam biçimim oyunculuk ve oyunculuğa katkı olarak biçimlenmiştir. Eğer zamanım ve maddi olanaklarım el verirse, önceki yıllarda dil için gittiğim İngiltere’ye gidip oyunculuk üzerine araştırmalarımı derinleştirmek istiyorum. Ayrıca mesleki kitaplar okuyor, bol bol film izliyorum. Ciddi sayıda bir film koleksiyonuna sahibim.
En çok ayakkabıya para harcıyorum
Son röportajımızda iyi-kötü çelişkisi olan, bana deneyim kazandıracak rolleri oynamak istiyorum demiştiniz. Kiralık Aşk bu anlamda sizin için nasıl bir deneyim oldu?
Sürekli yineliyorum: Bir önce oynadığım rol bir sonraki rolüm için bana kaynaklık etmeli. Kazandığımız deneyim, bizler için o kadar önemli ki! Bu nedenle farklı rolleri üstlenmek bana her zaman keyif ve heyecan veriyor. Örneğin “Kiralık Aşk”taki Gallo karakterinin deneyim olarak önemsiyorum.
Modayla aranız nasıl? Ne kadar ilgilisiniz?
İyi giyinmeyi ve alışverişi çok seviyorum, özellikle takı ve ayakkabı en çok para harcadığım, annemin kızdığı şeyler. Dikkat etmeye çalışırım, zevkliyimdir de. Annemden geçmiş. Annemin çok yeteneği var bu konuda, yönlendirilseymiş iyi bir modacı olurmuş.
