Kozmik odası bile olan üniversite Teknokent kurulduğunda 20 bin kişiye iş olanağı sağlayacak

Haberin Devamı

Başbakan Erdoğan’ın açıkladığı ‘35 İzmir 35 Proje’ kapsamında 20 bin kişiye istihdam sağlayacak Teknokent’in sahiplerinden biri İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü... Türkiye’nin 3’üncü büyük kütüphanesi, Türkiye’de az sayıda olan cihazlar burada... Rektör Prof. Mustafa Güden, “6 fermantasyonu aynı anda yapıp koşullarını kontrol eden Türkiye’deki tek fermentör bizde. Biyoteknoloji merkezimizde genetik analizin her türlüsü yapılıyor. Bir insanın burnunun yerini tutan bir aletimiz var. Orası üniversitenin kozmik odası. Üniversitemizde havuz yok ama bu cihazlar var” diyor.

Urla’da bulunan İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nün adını son dönemde daha çok duyuyoruz. Çünkü burada yakında Teknokent kurulacak. Yıllardır İzmir’de bir Teknokent kurulacağı söylenir ama adım atılmazdı. Seçim öncesinde Başbakan Tayyip Erdoğan ‘35 İzmir 35 Proje’ kapsamında 20 bin kişiye istihdam olanağı tanıyacak Teknokent projesini de açıkladı. Bakan Binali Yıldırım da enstitüyü ziyaret ederek hali hazırda 80 firmanın bulunduğu Teknokent’i ve yeni kurulacak Teknokent arazisini gezdi. Projenin İzmirli sahiplerinden biri de İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü... Üniversitenin Rektörü Prof. Mustafa Güden. İYTE Urla’dan denize bakan bir enstitü... Enstitüde Türkiye’de sayılı adette bulunan cihazlar var... Farklı bölümleri geziyorum, antikanserojen maddelerle ilgili son teknoloji ürünlerini görüyorum. Rektör Prof. Mustafa Güden ve Rektör Yardımcısı Prof. Ahmet Eroğlu’yla gezerken üniversitenin tamamen araştırma ve geliştirmeye odaklı olduğunu dinliyorum.

Üniversitede sosyal tesis diyebileceğimiz, gözümüzü boyayacak yerler yok ama bu enstitüde Türkiye’nin 3’üncü büyük kütüphanesi var.

Enstitü turumuz sırasında bir insanın burnunun koku alma yeteneğine en yakın cihazı da görüyorum. Kocaman bir cihaz... Her türlü koku tetkiki yapılıyor. Üniversitenin kaynaklarının neredeyse tümü araştırmaya ayrılmış... Böyle devlet üniversiteleri de var. Üstelik yakında bu enstitünün kampüsünün yanıbaşında Türkiye’nin en büyük Teknokent’i kurulacak. 4 milyar dolarlık yatırım planının olduğu bölgede 20 bin kişiye istihdam olanağı bulunacak.

Urla’da böyle bir enstitü ne zaman nasıl kuruldu?

1992 yılında araştırma üniversitesi olarak kuruldu burası. O dönemlerde Amerika’da yüksek lisans ve doktora kanalıyla araştırma yapan üniversitelerin olduğu biliniyordu. MIT buna güzel örnektir. Buralarda lisans öğrencisi vardır ama esas amaç yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin araştırma, geliştirme yapmalarıdır. Lisans ve doktora öğrencileri sayısı eşittir.

Kaç fakülte var?

3 fakültemiz var. Mühendislik, Fen Bilimleri ve Mimarlık Fakülteleri... Böyle küçük kalacağız. Ana bölüm sayısı az kalacak, biz teknoloji ve temel bilimler ve mühendislikte ilerleyeceğiz. Konsantrasyonumuzu bozmak istemiyoruz. Kaynaklarımız belirli alanlara yoğunlaştı. Biyoteknoloji, malzeme bilimleri mühendisliği ve enerji alanlarında çok yoğunlaştık. 1980’li yıllardan sonra ABD şirketleri biyoteknolojiye kaydı. Bu insan vucuduna da bitkilere de uygulanıyor... Bizim yapmamız gereken şey bu üniversitede yeni teknoloji geliştirecek bilgi üretmek.

Sanayi bizi zorlamalı

Yıllardır duyarız üniversite sanayi işbirliği vurgulanır ama şöyle elle tutulur örnekler bulmak çok zordur Türkiye’de... Siz ne yapıyorsunuz?


Üniversite sanayi işbirliği çok konuşuluyor. Üniversiteler suçlanıyor. Üniversite bilgi üretir, firmalar o bilgiyi ister, siz bilgiyi ortaya çıkarırsınız, bunu firmalar kullanır. İhtiyacın bize gelmesi lazım. Bu ihtiyacı duymuyorsanız bunu kullanamazsınız. Sanayi bizi zorlamalı. Türkiye mühendislik alanında iyi. Yurtdışında çalışılıyor, çok iyi firmalarımız var.

İnşaat firmaları örnek değil mi?

Evet. Onlar bir örnek. Türkiye’den çıkma firmalar çok başarılı oluyor. Rönesans ilk aklıma gelen...Ancak bilgiyi üretecek olan temel bilimlerde çok kötüyüz. Temel bilimlerimiz zayıf.

Sizce bunun nedeni ne?

Üniversite sınavlarında en düşük puanlılar temel bilimlere geliyor. Peki bilgi nasıl üretilecek? Mesela teknoloji nasıl gelişiyor. Süper iletken malzemeler var... Bir malzemeyi süper iletken nasıl yaparız diye çalışılıyor. Firmalar geliyor, süper iletkenliği nerelerde kullanırız diye bakıyorlar. Fizikçiler üzerinde çalışıyor. Bu özelliğin temel bilimlerde bulunması lazım. Süper iletkenlik özelliğini bulacak olanlar bilimadamları. Biliyorsunuz raya değmeden hızlı giden trenler var... Bunu yapabiliriz. Neden yapmayalım? Treni de yapabiliriz. Otomobil de uçak da yapılabilir... Ama biz inovativ denilen şeyleri ortaya koyamıyoruz, çünkü temel bilimler çok zayıf. Bu üniversitelere, fen bilimlerine motive olmuş, bu işlere odaklanmış öğrencileri almalıyız. Bence hükümetler temel bilim alanlarında başarılı olan öğrencilerin önünü açmalı, iyi yaşam vaad etmeli. Devlet desteği olmadan bu iş zor.

Kaç öğrenciniz var burada?

3 bin öğrenci var. 2 bin 200 lisans öğrencisi, diğerleri yüksek lisans.

Burada bir de Teknokent var...

Burası 35 bin dönüm arazi. Çok büyük bir üniversite. Şu anda 80 firmanın bulunduğu bir yer var. İleride bizim kampüsün hemen yanında 2 bin 184 dönüme yapılacak Teknokent... Bizim için çok önemli. Buna hazırlanıyor üniversite... Devlet gerekli yatırımı yapmış. Bazı cihazlar Türkiye’de tek bizde. Bu cihazlardan üniversite dışındaki uzmanlar ve şirketler de yararlanabiliyor. Derslerin hepsi İngilizce. Hocaların yüzde 80’i Amerika’da doktora yapmış hocalar. Öğrenciler hazırlık okuyor.

2 bin firmaya yazı gönderdim ‘Projenizi getirin geliştirelim’ dedim

Buradaki cihazlardan yararlanılıyor dediniz. Örneğin pırlanta ve elması en ince ayrıntısına kadar inceleyen bir cihaz gördüm... Yüksek kalite ölçümü yapıyormuş... Sonra kanserojen maddelerle ilgili bir cihaz vardı... Kimler yararlanıyor bu cihazlardan?


İş dünyası başvuruyor... Dün bir grup geldi.. Ar-Ge’ye yönelik bir kayış var. Birlikte proje yapmak için gelenler var. Ben 7 aydır rektörlük yapıyorum. 2 bin firmaya yazı gönderdim. ‘Üniversiteden bir şey beklemeyin, gelin projelerinizi getirin, geliştirelim’ dedim. Geri dönüş alıyorum. Onlar ihtiyacı belirlesin, yapmak istedikleri projeleri anlatsınlar, biz elimizden geleni yapalım.

Kütüphaneniz yeni... Türkiye’de ilk 3 kütüphaneden biri mi?

Kütüphanemiz Avrupa’daki en iyi 30 kütüphaneden biri seçildi. Arşivimiz çok kuvvetli. Ayrıca üniversitede Çevre Araştırma Merkezi var. Biyomer diye bir merkezimiz de var. Biyoteknoloji Araştırma Merkezi orası. Fermentör var. 6 adet fermantasyonu aynı anda yapıp koşullarını kontrol eden Türkiye’deki tek fermentör. Burada neredeyse her tür dedektör var. Hücre kültürü çalışmaları var. Antikanseronojik maddeler araştırılıyor... Orası üniversitenin kozmik odası, üniversitede genetik analizin her türlüsü yapılıyor. Nano düzeyde ağırlık ölçümleri yapabiliyoruz. Bir insanın burnunun yerini tutan bir aletimiz var. İnsan burnunun binde biri bile değil, en gelişmiş alet bu. Üniversitemizde havuz yok ama bu cihazlar var...

YANMAZ, KIRILMAZ STADYUM KOLTUKLARI, HURDA CAMDAN İZOLASYON MALZEMELERİ ÜRETTİLER

Urla’da yaşayan Prof. Dr. Mustafa Güden’in odasında bazı malzemeler gördüm. Önce taş sandım, taş değillermiş. İnanılmaz hafif malzemeler. Güden o malzemeleri de anlattı, hepsi üniversitede üretilmiş. “Hurda camı alıp toz haline getirip kimyasal bir işlem uyguluyoruz. İzolasyon malzemesi bu. Çevreci. Bir firma bunu üretmek istiyor. Bu da hurda cam...Bu da başka bir malzemeye dönüştü. Kırılmaz, yanmaz ve hafif stadyum koltuğu yaptık.

4 milyar dolar yatırım yapılacak

Teknokent çok heyecanlandırdı bu bölgeyi. İzmir’in Silikon Vadisi... 20 bin kişiye istihdam olanağı. Projenin ortaklarından birisiniz.


Teknokent üniversite kampüsünde kurulacak. Burası 60 dönüm bir alan. Toplam 2 bin dönümden fazla aslında. Dağların arkası da ek bölge. Binaların tümü Teknokent’e ait. 80 firma var şu anda ve 400 kişi çalışıyor.

4 milyar dolarlık yatırım mı yapılacak?

O açıklamalar yapıldı... Teknokent bittiğinde burada 20 bin kişi çalışacak. Şu anda olanların çoğu bilişim firmaları ama biyoteknoloji, gıda, savunma sanayi firmaları da yakında gelecek. Savunma Sanayii’nden bir firma Ar-Ge merkezini kuracak. Teknokent’in alt yapı ve üst yapı projeleri hazır. Alt yapısı tamamen hazır. Burası gelişince bambaşka bir yer olacak.

DİĞER YENİ YAZILAR