Gazete Vatan Logo

Ekonomi hiç bu kadar sağlam olmamıştı

Başbakan Erdoğan, tüm dünyayı kasıp kavuran krizi değerlendirdi

Başta ABD olmak üzere tüm dünyayı kasıp kavuran krizi değerlendiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, pembe bir tablo çizerek Türkiye’nin bu krizden en az etkilenen ülke olacağını savundu. Türkiye’nin eski Türkiye olmadığını, krize karşı zayıf düşmediğini belirten Erdoğan, “Türkiye tarihinin en güçlü ekonomik yapısına sahip. Krizi asgari etkiyle aşacağız” dedi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün Başbakanlık Merkez Bina’da düzenlediği basın toplantısında dünyayı kasıp kavuran finansal kriz gölgesinde Türkiye ekonomisini değerlendirdi ve yüreklere su serpen pembe bir tablo ortaya koydu. Erdoğan, Türkiye’nin artık eskisi gibi krizlere ve dalgalanmalara karşı zayıf olmadığını, bu krizin ve bu dalgalanmanın da asgari etkiyle aşılacağını söyleyerek, Türkiye tarihinin en güçlü ekonomik yapısına sahip olunduğunu iddia etti. Başbakan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

Büyüme yavaşlayacak

“Elbette, Türkiye’nin tüm dünyayı bu derece sarsan bir dalgalanmanın tamamıyla dışında kalması beklenemez. Ülkemiz son yıllarda küresel sistemle hem ticari hem de finansal açıdan önemli ölçüde bütünleşmiştir. Bu noktada önemli bir hususu bir kez daha vurgulamak istiyorum. Bugünün dünyasında, bugünün ekonomik ortamında dünya ile bütünleşmeden kalkınmak, refah düzeyini artırmak mümkün değildir.

Ancak Türkiye artık eskisi gibi krizlere ve dalgalanmalara karşı zayıf değildir. Makro ekonomik temellerini güçlendiren, hızlı bir değişimi ve dönüşümü yaşayan bir ülkedir. Son yıllarda uygulanan mali disiplin ve ihtiyatlı para politikaları mali sektörün önemli ölçüde güçlenmesi, gerçekleştirilen yapısal reformlar, artan uluslararası rezerv düzeyi, kamu borç yapısında ve seviyesinde sağlanan iyileşmeler ve dalgalı kur politikası Türkiye’nin şoklara karşı direncini ciddi manada artırmıştır. Bu süreç Türkiye için inanıyorum ki fırsata dönüştürülebilecek bir süreç de olabilecektir.”

Erdoğan, bu süreçte tabloyu net olarak ortaya koymak gerektiğini ifade ederek, bulunulan türbülans ortamında bir süredir büyüme performansının son yıllardaki yüksek temponun biraz altında kalacağını vurguladı. Bu yılın ilk altı ayında elde edilen yüzde 4.2 oranındaki milli gelir artışının, büyüme hızındaki kısmı yavaşlamanın, Türkiye ile benzer büyüklükteki ülkelerle kıyaslandığında sınırlı kaldığını gösterdiğini belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

İhracata etkisi düşük olacak

“Son günlerde yaşanan gelişmeler, özellikle ABD ve önemli ticari ortaklarımız olan AB ülkelerinde bir daralma habercisi olarak algılanabilir. Düşme trendine giren dünya büyümesinin bizim ihraç ettiğimiz ürün ve hizmetlere olan dış taleplere azalma gibi olumsuz yansımaları bulabilecektir. Ancak ihracatçılarımız geçtiğimiz dönemde yeni pazarlara açılma ve sektörel farklılaşma konusunda önemli atılımlar yapmışlardır. İhracattaki etkilenme de çok düşük olacaktır.”



Döviz geliri olmayan firmalar şimdi özellikle dikkatli olsun


BaŞbakan Recep Tayyip Erdoğan, borcun vade ve döviz yapısında sağlanan gelişmeler sayesinde, Türkiye’nin döviz kurları ve faiz oranları kanalından gelebilecek dışsal şoklara karşı çok daha güçlü bir konumda bulunduğunu söyledi ancak döviz geliri olmayan firmaları da uyardı. Erdoğan, döviz riski ile ilgili olarak “Özel yatırımların seyrine bakıldığında, alınan bu borçların büyük bölümünün üretim ve ihracat kapasitesini artıran yatırımlarda kullanıldığı görülecektir. Yani lükse yönelik şeyler olmadığı, tamamen üretime, yatırıma yönelik olduğu görülecektir. Lüks tüketim olmadığı için de bu bizi rahatlatmaktadır. Bununla birlikte özellikle döviz geliri olmayan firmalarımızın döviz riski konusunda daha dikkatli olması gerektiğini de belirtmek isterim” diye konuştu.


Faizin biraz daha düşürülebileceği kanaatindeyiz

FAİZ oranları ile önümüzdeki dönemde harcama kısıcı veya vergi gelirleri de dahil olmak üzere gelir artırıcı bir mali tedbir düşünülüp düşünülmediğine ilişkin sorulara Erdoğan, şu yanıtı verdi:

“Yüksek faiz noktasında, bu benim kendi kanaatim Merkez Bankası’nın kanaati farklı, burada bizim Merkez Bankası’na müdahalemiz söz konusu değil. Ama ben özellikle sizlerin bu sorusu ve piyasalar açısından söylüyorum burada biz faizlerin biraz daha düşürülebileceğine inanıyoruz. Bu benim kanaatim.

Arkadaşlarımın içerisinde bu kanaatimi paylaşanlar da var paylaşmayanlar da var. Bunu özellikle ekonomideki açık sözlülüğüm itibariyle söylüyorum. Kurdaki sıkıntılar noktasında aynen onu da sizlerle paylaşıyorum.

Kesinlikle sabit kurdan değil dalgalı kurdan yana olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Eğer sabit kur uygulaması olmuş olsaydı şu anda biz geçmişteki krizleri tekrar yaşardık.”


Yara alan sektörlerin yeniden yapılanması desteklenecek

SANAYİDE rekabetin artırılması konusundaki adımları belirlemek ve ilgili tüm kesimler arasında diyalog ortamı oluşturmak için Sanayinin Rekabet Gücünün Geliştirilmesi Daimi Özel İhtisas Komisyonu’nu oluşturduklarını anımsatan Başbakan Erdoğan, yatırım ortamının önündeki engellerin belirlenmesi ve ortadan kaldırılması için Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu ile Yatırım Danışma Konseyi’nin bu alandaki çalışmalara yön vereceğini anlattı.

Küresel gelişmelerden olumsuz etkilenen sektörlerin yeniden yapılanmalarını destekleyecek gelişmelere de öncelik vereceklerini söyleyen Erdoğan, bu alandaki ilk adımı tekstil, hazır giyim, deri ve deri ürünleri sektörlerine yönelik yeniden yapılanma stratejisiyle arttıklarını belirtti.


Soruyu beğenmedi!

Değerlendirmenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, gazetecileri gündem dışı sorular sormamaları konusunda uyardı. Ancak bir gazeteci herkesin merak ettiği soruyu sordu. Zahit Akman hakkındaki iddiaları hatırlatan gazeteci, Meclis Başkanı Köksal Toptan'ın istifa çağrısı konusunda Erdoğan'ın düşüncelerini sordu. Erdoğan şu yanıtı verdi:

"Sorunuza teşekkür ediyorum. Bu gündemle alakalı değil."

Erdoğan, küresel mali kriz konusunda da güvence verdi: "Banka sistemi açısından bir risk sözkonusu değil."

Gazetecilere yönelik sert konuşmalar yapan Erdoğan, ülkede sorun olmadığını ve yapılan icraatlara bakılması gerektiğini söyledi. Türkiye'nin kalkınmakta olduğunu vurgulayan Erdoğan, özlük haklarında da gelişme olduğunu söyledi. Erdoğan şöyle devam etti:

Kalkıp da "Yolsuzlukların hakim olduğu bir süreç" ifadesini kabul etmemiz mümkün değil. Yolsuzlukları kim tartışıyor? Halk mı siyasetçiler mi? Bütün bunlara baktığımızda en güzel tartışmayı yerel seçimlerde halkımız yapacak. Orada cevabı verecek.


BANA KIZACAKSINIZ AMA...

Bir gazeteci ise ‘bana kızacaksınız ama’ diye başlayan sorusu ‘moralin ekonomik krizin aşılmasında önemli olduğunu söylüyorsunuz, ancak son dönemde yapılan tartışmalarda hiç mi katkınız yok’ diye sürdürdü.

Soruyu gülümseyerek karşılayan Erdoğan
"Gündem dışında konuşmak istemiyorum. Bu da gündem dışı. Sadece bir şey söyledim. O da şudur. Yalan ve yanlışla bize yaklaşanlara doğrusunu söylemek bizim görevimizdir. Bize hangi tonla yaklaşıyorlarsa, o tonla biz de o tonla cevap veririz." dedi.

Haberin Devamı