Aklı olan Neco’yu kapar

Hazır başımda ayrılık rüzgarları, İstanbul’a da sonbahar kasveti çökmüşken son bir Bodrum havası alayım dedim. Nasılsa göçen göçmüştür kentine, kafa dinlerim diye düşündüm ama nerede...

Hafta sonu pek hareketliydi Bodrum. Marina Yacht Club’ün sponsorluğunda düzenlenen yat yarışlarının da etkisiyle. Levent Yüksel, Sertab Erener, Demir Demirkan, Ali Poyrazoğlu, Ozan Orhon kimler yoktu ki... (Herkes hastalıklı muamelesi yaptı Ozan’a. Gerçekten öyle incelmiş ki. Biz de bir garibiz. Şişmansa ‘sağlığın için kilo ver’ deriz, zayıflayınca da ‘Biraz kilo al, böyle sağlıksız’ diye başının etini yeriz. Laf aramızda benim de bugünlerde en sık duyduğum şey bu: ‘Aaaa n’olmuşsun sen?.. ‘Fatih’çiğim (Ürek) bile şok geçirdi, ‘Kız yüzün çökmüş, ne kadar zayıflamışsın’ diye. Ozan’ı anlayasım geldi de ondan açtım bu parantezi.)

Bu kadar ünlü yarışlara destek için Bodrum’daydı. Dediler “Seni de yarıştıralım.”

Baktım hummalı bir çalışma gerektiriyor, “Yok” dedim, “Boşu boşuna ıslanmayayım.” (Bendeki deniz sevgisi bundan ibaret işte.)

Millet teknede kendini helak ederken havuza girip güneşlenmek daha cazip geldi. Gece de Marina Yacht Club’a attım kendimi. 29 Ekim’e kadar Neco çıkıyor burada. Yaz boyu performansıyla dillerdeydi zati, ben anca izleyebildim kendisini.

Zeynep Tunuslu bir coştu...
Ve anladım sihirini. Öyle ‘baba şarkılar’ seçmiş ki... Sesi zaten iyi, orkestrası keza. Bazen bütün bunlar da yetmez ama... Hep derim, en önemli şey şarkı seçimi.

Öyle her yerde dinleyemeyeceğimiz parçalardan oluşuyor Neco’nun repertuvarı. Bir iki müzikalle başlıyor, New York New York’la devam ediyor. Sonrasında neler yok ki?.. Unchain My Heart, Pretty Woman... Zeynep Tunuslu’nun dağıttığı rock’n roll ve twist şarkılarını da unutmamak gerek tabii. (Zeynep Hanım’da da ne enerji varmış mübarek, ben kendimi kurtlu sanırdım, yanında hanım hanımcık kaldım.)

Diyeceğim, bomba programlar için Ramazan’ın bitmesini bekleyen mekânlara:

Aklı olan Neco’yu kapsın.

Gerçi kendisi Bodrum’a yerleşeceğini söyledi ama gelip gitmek koymazmış ona. Daha önce Büyük Kulüp’te çıkmış, bu yıl da birkaç yerden teklif almış, “İnce eleyip sık dokurum Drew” dedi: “Benim çıktığım yerde insanlar dinledikleri müzik kadar, aldıkları hizmetten de keyif almalı, ödeyecekleri para geceyi burunlarından getirmemeli.”

Neco’yu isteyenin yolunun müşteri kazıklamaktan geçmemesi gerekiyor yani. Benden bildirmesi.