Serin bir yer mi arıyorsunuz?

Günlerden -sevimsiz- pazartesi... "Hadi" dedi benimki, "5 dakikaya sendeyim, hazırlan Taksim'e gidelim."

Az önce girmiştim eve, beynime güneş geçti geçecek vaziyetteyim, "Ne Taksim'i?" demişim. (Düşünün nasıl yanmışım ki Taksim teklifi bile cazip gelmedi.)

Baktım indirdi suratını kıyamadım. Hava kararınca çıktık. İstiklal Caddesi hâlâ köstebek yuvası gibi olsa da kimin umrunda, o haliyle de seviyoruz biz Taksim'i.

Bir uçtan bir uca dolaşırken karnımız acıktı. Nerede ne yesek derken aklıma geldi, "Şurada bir teras vardı."

İtiraz gelmedi. Rumeli Han'a girdik, asansöre bindik, girdik Shiny Club'tan içeri. 'Avrupa'nın en büyük teras kulübü' olarak anılan mekânda dört restoran iki bar var. Corner (Dünya mutfağı), Prego (İtalyan), Velas (Akdeniz), Dikroni (Lübnan) ile Ceneviz ve Mattress barları... (Bunların kapısında VIP yazıyor, niyeyse. Çok önemli şahsiyet mi olmak gerekiyor ki girmek için? Hayır teras aynı teras, orada içki içince bir tarafı mı büyüyor insanın, anlamadık yani. Ne gerek var böyle aynı mekân içinde gereksiz ayrımlara?)

'Ya şundadır ya bunda' yapıyorduk ki turuncu tişörtlü garsonlardan biri imdadımıza yetişti.

Garson öyle istedi!
"Ne yemek isteriz efendim?.." Tam "En sulusundan patlıcan oturtma" diyecektik ki, bir başka garson ötekinin kulağına eğildi: "Yemeğe geldilerse Prego'ya alıyorsun." Seçim şansımız yok yani, emir büyük yerden. Rezervasyonsuz gidenler İtalyan'a mı mahkum, yoksa garson bizi kıyafetimizden ötürü mü (spor ayakkabı salaş pantolon) oraya layık gördü bilemem.

'Hoşgeldiniz'lerle karşılandık Prego'da. 'Ye kürküm ye' yapmadılar yani. Başa gelen çekilir, ya makarna yiyeceğiz ya pizza. İyi de ben pizza sevmem ki...

"N'apalım garson öyle istedi" dedi benimki.

Bu arada hafif hafif esmesin mi?.. Saatlerce oradan kalkasım gelmedi.

Müzikler de tam benlikti. En sevdiğim slovlar. (Mekânın orta yerindeki plazma tv'lerde ise yerli klipler dönüyor. E hoş olmuyor tabii, fonda Fever, ekranda Petek Dinçöz. Bari müziğe uygun yabancı klipler koysalar.)

Derken, daha da güzel esti. Tüylerim diken diken oldu, öyle.

Hani bu yaz sıcağında kavrulmak istemiyorsanız gece çıktığınızda, Beyoğlum'un en şık terasına da bir uğrayın. Önceden rezervasyon yaptırın ki bizim gibi garsonun uygun gördüğü yere mahkum olmayın!.. Tel: (0212) 244 81 34

Bu gece parti var
Bu gece çalacak bir kapı arıyorsanız, 'şöyle biraz da essin terim gitsin' diyorsanız doğru Shiny Club'a. 70'ler 80'ler gecesi... Abba, A-HA, Modern Talking, Alphaville, Gazebo... Özlediğiniz kim varsa... Üstelik giriş ücretsiz. Kapıdaki abiler de pek nazik. Açık adres de istersiniz siz şimdi. Ağa Camii'nin yanı, kime sorsanız bulursunuz Rumeli Han'ı.