Enkaz(ım)a el atan atana!..

Size nasıl teşekkür edeyim?.. Şefkatinizi yine esirgemediniz. Böyle gelmeye devam ederseniz ağır yaralı da olsa çıkarım ben bu enkazdan. Tek ricam, sevdiğim adama ah etmeyin!..

Haberin Devamı

Dönmezse eşektir!..
14 Aralık 2004'te eşek değilsiniz ama yaptığınız eşeklik olmuş demiştim. Dün yazılan samimi iç döküş (siz kusmak diyorsunuz) karşısında, dönmezse sevdiğiniz, buraya yazıyorum işte: Yaptığı büyük eşeklik olur, sizin daha önce yaptıklarınızı aratır bu eşeklik. Haa dönerse, eşeği önce kaybedip sonra bulmanın keyfini çıkartıp arıza çıkartmazsanız gül gibi geçinip gidersiniz. (A. Semih İSEVİ

- Aslına bakarsanız yaptığım eşekliklerin ceremesini çekiyorumdur belki. Ardıma bakmadan bırakıp gittiklerimin ahı tutmuştur. Bahsettiğiniz tarihte yaptığım eşekliği hatırlıyorum da... Arkadaşlarının yanında Allah'ın Jerry'siyle dans edip rencide etmiştim o zamanki erkeğimi. Kimbilir nasıl yanmıştır içi, şimdi benim yandığım gibi!.. Bir soru da ben sorayım size: Peki dönerse eskisi gibi olur mu yine?..

Gözüne yumruk mu attı?..
Çok sevgili akrep mağduru yazarımız Ebru DREW. Ben de bir akrep burcu erkeği olarak sevgilinizi şiddetle kınıyor ve bu tür akrepleri lanetliyorum. Resminizi ilk kez gördüm, galiba ayrılırken sol gözünüze yumruk da atmış. Bu nasıl bir hırstır ki bu tür olaylara maaruz kalınmış. Bakın şu an canlı yayında olup sponsorum Orangina için dinleyicilerime espri yapmam gerekirken bir akrep mağduruna yazmaktayım. Life goes on... Hiçbir şey unutulmaz, sadece alışılır. (Bi acaip adam, DJ Hakan GÜNDÜZ)

- Yok canım, kadına el kaldırmaz(dı) benim adamım. Gözlerim ağlamaktan şişti, halka halka oldu da ondan kapattım sol yanımı, güzelliğim bozulmasın diye :) İlginize bol teşekkür ama akrepleri lanetlemeyelim, sevelim onları, en ateşli erkekler akreplerden çıkar, siz daha iyi bilirsiniz. Zaten ilk mağduriyetim değil bu. Hem ne teraziler gördü bu can, akrep erkeğini mumla aratan...

Brüksel'e gel, gezelim
Neden buraya (Brüksel'e) gelmiyorsun, İstanbul'dan uzaklaş. Ben seni misafir ederim. Beni tanımıyorsun ama ben seni artık o kadar iyi tanıyorum ki, sen benim İstanbul gecelerinde beraber dolaştığım arkadaşım gibisin. Öyle güzel yazıyorsun ki, benim de her şeyden, bütün konserlerden haberim var. Geçen mart F.D konserinde, Kemancı'da beraberdik. 2.5 ay kaldım Yeditepeli'nde. 'Neyse, canın kaçmak isterse gel buraya. Anlayacaktır bence giden sevgilin senin korkunu ama senin için geç olur mu acaba?.. (Aylin)

- Şimdilik Karadeniz'deyim, madem misafir edeceksin Brüksel'e de gelirim :) Bir dahaki F.D. konserine gelirsen ara da görüşelim!..

Gündüz iyi de, ya gece?..
"Gölgem bozar yalnızlığımı, o da sadece gündüzleri." Dünkü yazını okuyunca bu sözü sana yollamak geldi içimden. Uzun süre önce seninkine benzer bir durumda yazmıştım. (Volkan ÖZGÜLEN)

- İyi ki yolladın Volkan'ım. İki yaş da şenin sözün için akıttım. Alır mısın?..

Aynısını ben de yaşadım
Sizi takip etmiyorum, tesadüf bir şekilde ayrılık yazınızı gördüm, çok içtendi. 20 gündür ben de yaşıyorum aynı şeyi. İlk kez bir insana mükemmel dedim ve onu aptallıklarımla kaybettim. Günlerce yemek uyku nedir bilmedim. Ee, hayat neler öğretiyor bize. Çok bencilce olabilir ama yalnız olmadığımı görmek vicdan azabımı azaltıyor az da olsa. (Müjde Z. BAS)

- Hayat, ellerimizin arasından kayıp gidenlerin ardından ağıt yakmayı öğretmiyor aslında. Bizim işimize öylesi eliyor belki. Hayat değil acımasız olan, o bize her tür nimeti sunuyor, biziz zalim olan. Sevdiklerimize olduğu gibi hayata da yazık ediyoruz. Allah sonumuzu hayır etsin, cümlemizi kurtarsın bu vicdansızlıktan!..

Gurur ayrılığın bahanesi
Keşke o da seni, senin onu sevdiğin kadar sevseydi. Anlasaydı korkunu ve kanıtlasaydı yersizliğini. Ama hayat hep ayrılmak için bahane arayan sevgililer ile dolu. Gurur bunun bahanesi. O yazıyı okuyup koşa koşa dönmeyecek sevgili yoktur. Ama sana küçük bir öğüt: Hayat korkularla yaşanamayacak kadar kısa. Hele sevgi acısı çekmek korku yüzünden çok saçma. Her hafta yeni bir limana yelken açacaksan bırak fırtınalı okyanuslarda sürüklen, batarsan bat ama fırtına senin, okyanus senin, gemi senin bunu biliyorsun ya. (Cengizhan ATASEVER)

- Öğüdünüzü aldım, küpe yapıp astım kulağıma. İnşallah bundan sonraki hayatımda ışığım olur güzel kelimeleriniz, aydınlatır katran karası yolumu...

Keyfin bende olsa verirdim
Selam, nereden bilebilirdim o gece Andon'da olduğunu. Oysa terasa çıkmış, dolu diye inmiştim. Bilseydim yanında değer bilmezin olduğunu, bara tüner, gizliden gizliye bakardım resmine çarpıldığım kadına. Ve bende olsaydı keyfin, katık yapar benimkine, öyle verirdim geriye. (Mehmet ERTÜRK- Çemberine takılmış dönen hayran kitlenden biri.)

- Değer bilmez değildi canım. Sadece anlayamadı beni. Hep dolaylı konuştu, ima etti. Dile getirmeden kalbini, müneccim olmamı bekledi. Bir dahaki sefere görürseniz, biri de olsa yaramda gelin, çekinmeyin. Bir de... Sararım sizde değil keyfim. Bir müddet giden sevgiliye emanet ettim...:(((

DİĞER YENİ YAZILAR