Ne buluyorlar sende?.. (1)

2004'ün son kabul gününde birleştiğiniz konu şuydu: Anlattıkların bize çok uzak, yaşam tarzın aykırı, hem eşek hem yaramazsın, nasıl girdin içimize?..

Haberin Devamı

Dişi Aslanlık yakışmıyor
* Ebru Abla olmadı şimdi ya, tüm şevkim kırıldı vallaha. Dişi Aslanlık yakışmadı sana, ayrıca alay da etmişsin inceden. "Erkek adam kanatlı takım tutmazmış" demişsin. Asıl erkek adam renkli takım tutmaz ama sen erkek olmadığına göre bunun senin için önemi de yok zaten. (Erhan KIZILOK)

- Latife ettim canım. Hem ben erkek demedim, delikanlı dedim. Kanın delirmesi için insanın bir çıkıntısı olması gerekmiyor değil mi?.. Erkek değilsek de delikanlı lafının hakkım veririz, dişi Aslanlık yakışsa da Galatasaraylı doğmuşum yakışmasa da...

Ne kalçaymış be!..
* Köşene bakmamak elde değil. Bir sayfa yetmezmiş gibi iki sayfayı birleştirmişsin. Geçtiğimiz gün eşek resmi vardı sayfanda. O yüzden baktım çünkü eşeğin olduğu yerde potansiyel komiklik vardır. İşte bu piskolojiyle okudum. Kendine eşek demekten hoşlanıyorsun ya da sana iltifat edilmesinden. Sen eşek olursan sana semer vuran çok olur. Sevişgen ailen bunu sana söylemedi herhalde. Tabii bunu güzel gözlerinden ötürü yazıyorsan diyecek bir şey yok. Çünkü dünyanın en güzel gözleri eşeklerdedir. Kendine yaptığın bunca iltifat hep bu nedenle midir?! Hem içki sence iyi bir şey mi ki sarhoşluğundan gururla bahsediyorsun?.. Herkesin dilinde ve yazılarında kalçaların geçiyor. Bu ne büyük bir şeymiş ki bir yere sığmadı!!! Kızma bana, sitem sevgidendir.
(Bertan OSAR)

- Şu kalça meselesine bir nokta koyalım artık. Oturduğum sandalyeye sığması bana yetiyor da artıyor vallaha. İçki iyi bir şey değilse de, yalnız ve gurbetteki bir kadına arkadaş bende. Eşeğe gelince... Keşke gözlerim onunki kadar güzel olsaydı. Ben, değer verdiğim bir erkeğe yamuk yaptığım için eşek demiştim kendime ama gördüm ki asıl eşek kendisiymiş!..

(Anlatmadım size değil mi?.. Ortak arkadaşımızın düğününe sümsük bir hatunla birlikte geldi, Drew'iniz de 'benimki' diye onu onore ettiğiyle kaldı iyi mil.. Vazgeçtim, eşek benim. Yok yok ben değilim. En azından ben östrojeni fazla bir erkekle dans etmiştim onun yanında. O da aynı silahla vurdu beni, tek farkla: östrojeni fazla bir kadınla!.. Amaaan, karar veremedim, siz söyleyin hangimiz eşeğiz acaba?..)

Şeytan tüyün mü var?..
* Sana hissettiklerimi nasıl anlatsam... Bunu bana veya diğer okuyucularına nasıl yaptığını düşünüyorum. Yazıların olamaz olmaması gerekir. Nasıl olur da bir yaramazın yazdıkları, insanları bu denli etkiler. Sende şeytan tüyü mü var? Yoksa bizden şeyler mi? (Şahin ÖZDEMİR)

- Şeytan tüyüm de yok değildir hani, bence ikincisi. Bir yaramazın yazıları iki kişiyi ilgilendirir ancak: Bir başka yaramazı ya da yaramazlık yapamayanı!..

Gecelere ay sonu arası :(
* Bugün (pazartesi) sayfanızı açtım ama o da ne!.. Yerinizde yeller esiyor. Bir bey sizin formatınızdaki yazısıyla karşımda öyle duruyor. Neredesiniz Ebrucum Drewcim? Sizsiz bir VATAN 34, sizsiz bir gün dü-şü-ne-mi-yor-um! Umarım korktuğum şey başıma gelmez. Umarım yarın yerinizde olursunuz. Siz oraya çok yakışıyorsunuz. (Biişra YAVUZ)

- Canım benim, bir bey dediğin, çok sevdiğimiz bir abimiz, Yiğiter Uluğ. Bundan böyle her pazartesi bizlerle olacak kendisi. Malum, gecelerinden sorumluyum Yeditepelim'in. O da gündüz gözüyle gördüklerini yazacak. Benden kaçanları yani... Korktuğun nedir bilmiyorum da birkaç gün olamayacağım galiba. Malum ay sonu, 15 milyon lirayla yeni yılı karşılayacağım. Allahtan nevalem zengin. Sevenlerin gönderdiği yılbaşı sepetlerinde içki boldu. Onlarla idare edip gece gezmelerine zorunlu ara vereceğim :( Bir müddet olay yerinden bildiremeyeceğim yani. Oturduğum yerden, "Oraya gidin, burada tepinin" ahkamının alasını keserim ama... Biraz özleyin.

Kitap yazsana...
* Hayat tarzınız hakkında fazla bilgim yok ama farklı ve etkileyici. Türkiye şartlarına göre çok aykın yaşıyorsunuz, bu da hoşuma gidiyor. Çok açık sözlüsünüz, kimsenin yazmadığı hadiseleri aktarıyorsunuz, hayat hakkında inanılmaz birikiminiz var. Bir gün kendinizle ve Türkiye'de kadın erkek ilşkileri ile ilgili bir kitap yazarsanız mutlu olurum. (POYRAZ)

- Pek aykırı yaşadığım söylenemez. Yeterince özgürüm diyelim. Kitap yazacağım elbet. Hele bir 40'ıma geleyim... Ayaklarım biraz daha bassın yere, bak nasıl ipliğini pazara çıkaracağım hayatıma giren erkeklerin!..

Ben niye seviyorum seni?..
* Ne buluyorlar sende, kendi yaşayamadıklarını mı?.. Bunun için mi bu kadar severler?.. Seninle ortak neyimiz var?.. Anlattığın hiçbir şeyi yapmadım, yapacağımı da sanmıyorum. Hayata bakışımız da aynı değil. Ee, ben neden seviyorum seni?.. (Soner GÜL)

- Çünkü biliyorsun, yeri gelir gözler bile yalan söyler ama yazı kandırmaz insanı. Çabucak ele verir. Gerçek yüzünü gizleyemezsin bu satırlarda.

Böyle kadınlar da varmış
* Çikolata'daki yazınızı ilginç, bir o kadar da samimi buldum. Demek bu ülkede Duygu Asena prototipinin dışında sizin gibi objektif yaklaşımlar sergileyebilen hanımlar da mevcut. Düne dek kadınların lehine haklı olarak söylemlerde bulunan aydınlar, bugün rol değiştirmiş kadın-erkek haklarını niçin ele almıyorlar? (Cenk OCAKVERDİ)

- Hazır adını anmışken bir kez daha kocaman bir geçmiş olsun diyelim mi Duygu'ya?.. Pek objektif değilim aslında, ilişkiler söz konusuysa genelde kadınları suçlanm ben, kendime rağmen!.. Bilirim, o erkekleri yetiştiren de kadındır ya...

Devamı

DİĞER YENİ YAZILAR