Ne manasını bilirdik, ne niyesini... 5 Mayıs gecesi bir an önce gelsin diye dua ederdik. Günler öncesinden topladığımız çalı çırpıları bizim bahçede biriktirir, akşam yemeğimizi yedikten sonra fırlardık sokağa. Ateş yakıp üzerinden atlayacağız ya...
Başka bir zevkti o, başka türlü bir paylaşımdı. Çoluk çocuk yaşlı genç, ateşin başında sıraya dizilirdi herkes. Annem bir köşede, topladığı taşlardan ev yapardı. Mahallenin Mine Abla’sı beyaz bir kağıda bir şeyler yazıp çizer; kağıdı gömeceği bir gül ağacı arardı.
Bizim çocuk aklımız ise eğlencesinin derdindeydi. Geç saatlere kadar sokakta kalabilmek demekti Hıdırellez.
Çiğdem çitlemek...
Fatma Teyzelerin bahçesinden erik çalmak...
Huysuz ihtiyar İbrahim Amca’nın balkonuna top kaçırmak... Mahalleye yeni taşınan karşı komşunun yakışıklı oğluyla biraz daha fazla vakit geçirmek...
Hatay Caddesi’ne inip kendini göstermek...
Büyüdükçe annelerimize benzedik ama... Geçen yıl Antalya’da suya bıraktık kağıda yazdığımız dileklerimizi.
Ondan önce de Ahırkapı’daki dev dilek ağacına astık.
Oldu mu, olmadı!.. Bu yıl bir daha deneyeceğiz. Olacağına inandık da ne kaybettik ama?.. Elimiz mi yoruldu, su mu taştı, ağaç mı devrildi?..
Güzel şeylere inanmak, böyle özel günlerde ortak enerji yüklemesiyle dünyayı değiştireceğini sanmak fazla saflık gibi gelebilir bazılarına, önemli olan inandığınızda bir şey kaybetmemeniz değil mi?..
Ahırkapı bir başka
Bu gece nerede nasıl vakit geçirirseniz geçirin, yolunuzu düşürüp Ahırkapı’ya da uğrayın mutlaka.
Hıdırellez eğlencesinin alasını bulacaksınız orada. İstanbul sınırları içinde baharı İzmir coşkusuyla karşılayabildiğim tek yerdir benim.
5 ayrı eğlence mekânı hazırlamışlar. Ahırkapı Büyük Roman Orkestrası, Mısırlı Ahmet, Buzuki Orhan, Göksenin İleri’den İstanbul Şarkıları, Sefarad Sami, Trakya All Stars ve Burhan Öçal, DJ Funky C ve daha kimler kimler var.
Yeme içme stantları kuruyorlar, bir de dilek ağacı. Üzerine ‘FB şampiyon olsun’ yazanlar mı istersiniz, ‘Zengin bir kocaya varayım’ diyenler mi...
Giderseniz görürsünüz. Gecenin finalini de sahilde yapın bana kalırsa. Alın sevdiğinizi, poponuzun sığacağı bir kayalığa çökün. Şansınıza yıldızlar da varsa, aşk katarsınız aşkınıza.
Sabah kalkınca ‘Hıdırellez sütü’nüzü içmeyi de unutmayın. İzmir geleneğidir bu, süt gibi beyaz olurmuş ömrünüz.
Revan’da Hıdırellez
Bu gece bir kutlama da Taksim’deki Kazablanka Revan’da... Pera Palas’ın oradaki mekan, eski zamanların gazino ortamını andırıyor.
Ünlülerin makyöz ablası olarak bilinen Suzan Kardeş var ya. Bekriya adlı bir albüm çıkardı hani. İşte o söyleyecek, Sanat Müziği ve Balkan şarkılarıyla kah hüzünlendirip, kah eğlendirecek.
Dediklerine göre Revan’ın balkonunda ateşten de atlanacak, gül ağacına dilekler de asılacak. Yanınızda düğme, küpe, boncuk götürmeniz isteniyor. Suzan Kardeş’in isteği ise başka:
‘Gazete veya dergiden çok istediğini bir şeyin fotoğrafını kesip getirin’ diyor.
Hadi bakalım eller makaslara, gönüller bahar bayramının getireceği güzelliklere inanmaya... Kaybedecek bir şeyimiz kalmadı nasılsa :(
Çooook ateşli bir gece...
Haberin Devamı
