Tek tabanca takıldığımdan farkında olmayabilirim ama bu ara grup eğlencesi moda galiba. Ya da aralık ayı seri üretim olmuş, herkes doğum günü kutlama telaşında. Gelen maillere bakılırsa:
‘Yazılarınızı zevkle okuyor ve size danışmak istiyorum. 22 Aralık’ta, 20-25 kişilik grupla yeni yaşımı kutlayacağım. Mekân konusunda kararsızım. Yakınlığı nedeniyle Taksim’de bir yer düşünüyorum. Biraz arabesk bir grup olduğu için, vur patlasın çal oynasın tarzı bir mekân önerebilir misiniz?’
İstek sahibi Ersin Kızıltan... Onun gibi nicesi var. Hepsine toptan ‘İyi ki doğdunuz’ dedikten sonra önerime geçeyim.
Hem Taksim’de, hem vur patlasın çal oynasın bir mekân var bildiğim. Önceki akşam ben de orada partilendim. Demet Sağıroğlu’nun doğum gününü kutladık. Kaç yaşına girdiğini sormadım, bana ne, size ne?.. Ama mutlu görünüyordu Demet, yeni yaşının getirdiği bir huzur vardı yüzünde.
Doğum günü şerefine yakın arkadaşı Cumhur çıktı. Cumhur’u geçen yıl yazmıştım. Kendi küçük, sesi büyüklerden. Hatta o sahnedeyken dedikodusunu yaptık Yeliz’le. ‘İyi sesler hep minyonlardan çıkıyor, bak Emel’e, bana, Demet’e’ dedi. Gerçekten de öyle. Biz kazık yutmuşlarda görüntü tamam, ses yok. Ne varsa bu minik bedenlerde. Cumhur da öyle, iyi ses. Kaprissiz olması da en büyük artısı. Her cuma-cumartesi Asmalı Kokosh’ta sahne alıyor.
Çarşamba günleri de Sezen Aksu’nun vokalisti, hani her konserinde başımıza kaktığı Nurcan Eren var ya, Kavak Yelleri dizisinde de oyunculuğunu sergiliyor. İşte onun sahnesi. Artık kendi kanatlarıyla uçuyor demek ki. Eğlencesini bilmem ama sesi Sezen konserlerinden tescilli. (Nurcan’ın genç irisi bedeni az önceki tezimizi çürütüyor ama istisna-kaide deyip geçelim en iyisi.)
Asmalı Kokosh dediğime bakmayın bu arada. Alışkanlık benimkisi. Modaya uyuyor mekanlar da. Yeni adıyla Kokosh by Asmalı.
Elden geçirmişler burayı, bilenler için canlandırmak gerekirse, girişte soldaki loca kalkmış, bar oraya kadar uzatılmış, sahne avizelerle şıklaştırılmış, mutfağın olduğu yere yeni loca yapılmış, resmen estetik geçirmiş yani. Bir tek camlardaki cansız mankenlerle süslü vitrin olayı abartılmış, onun dışında genel görüntü iyi. Tepebaşı’nda, Pera Palas Oteli’nin karşısındaki mekan, doğum günü kutlamaları için ideal. Özellikle grupsuz çıkmam diyenler için. Tel’ini de vereyim de detayları kendiniz öğrenin. P (0212) 293 25 47
Gecenin alternatifleri
Hafta sonu yazısının kaderi bu, isteklerden gidiyoruz. Bu geceyi iple çekenleri bekletmemeli. Kuruçeşme’deki Güverte’de Betül Demir var, yarın da Ferhat Göçer. Betül de iyilerden. Bana kalırsa onu mikrofonsuz, dost ortamlarında dinlemek en güzeli. Bu gecelik sahnesiyle idare edin, denk gelirseniz yalın halini de dinleyin. Ve bir fırsatını bulup BKM Mutfak’a gidin. Geçen hafta öyle güzeldi ki... Tekrara düşmeyelim, dahası için yarın Bizim Kahve’ye gelin.
Teessüf köşesi
Diyorum ki bundan böyle her hafta, kasmayalım kendimizi ya da, paşa gönlümüz istedikçe teessüf köşesi verelim. Sürekli gittiğimiz bir yer de olabilir, ilk kez adım attığımız da... Mekânların kalitesine yakıştıramadığımız, hoşumuza gitmeyen/tadımızı kaçıran/gözümüze batanlarını burada açık edelim. İşte ilk teessüfüm: (Sizinkileri de beklerim.)
Beymen Brasserie, Bay X’le Nişantaşı turlarımız sırasında sık uğradığımız mekanlardan, dahası buluşma adresimiz. Geçen gün enginarlı salata istedim. Bir ot dağı geldi, enginarı ara ki bulasın tabakta. En dibe sanki hatır için iki minik parça koymuşlar. Olmadı yani, bir enginar canavarı olarak teessüf ettim gitti.
