Gazete Vatan Logo

Duruşmada 'Kürtçe krizi'

Kürtçe savunmaya AİHM kararıyla ret

İETT otobüsüne molotofkokteyli atıp 3 kişinin ölümüne neden olan sanıklar Kürtçe savunma yapmak istedi. Mahkeme, yaşadıkları ülkenin resmi dilini bilen kişinin savunmasını o dille yapması yönündeki AİHM kararın gerekçe göstererek talebi reddetti.

Esenler’de 4 yıl önce İETT otobüsüne molotofkokteyliyle saldırı düzenleyerek Sibel ve Sinem Özkan kardeşler ile Zülbiye Karasu’nun ölümüne sebep oldukları gerekçesiyle yargılanan aralarında kapatılan HADEP Esenler İlçe Başkanı Lütfi Dağ’ın da bulunduğu 1’i tutuksuz 13 sanık dün İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. Mahkeme heyeti kimlik tespiti sırasında iki sanık hariç diğerleri sorulara Kürtçe yanıt verdi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Zafer Başkurt tutanağa “Kürtçe cevaplar verdiği için söyledikleri anlaşılamamıştır” ifadesini yazdırdı. Duruşmaya verilen aranın ardından sanık avukatlarından Ercan Kanar, sanıkların Kürtçe savunma yapabilmesi ve bu konuda mahkemece Kürtçe bilen bir tercüman tayin edilmesini talep etti. Avukat Kanar, bu talebine gerekçe olarak da Lozan Sözleşmesi’nin 39/3-5 ve 38/1. maddeleri ile Anayasa’nın 90. maddesini gösterdi.

Savcı: Türkçe biliyorlar

Taleplerle ilgili görüşü sorulan Savcı Savaş Kırbaş, sanıkların Türkiye’de doğup büyüdüklerini, eğitimlerini Türkçe olarak aldıklarını, soruşturma aşamasında Türkçe savunma yaptıklarını belirterek sanıkların Kürtçe savunma verme isteklerinin örgütsel bir tavır olduğunu söyledi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına göre bir ülkede doğup büyüyen ve o ülkenin resmi dilini rahatça konuşabilen kişilerin mahkemelerde savunmalarını o ülkenin resmi diliyle yapmalarının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olmadığını belirten Kırbaş, sanıkların anadillerini olduğunu belirttikleri Kürtçe dili ile savunma yapma taleplerinin reddine karar verilmesini talep etti. Talebi değerlendiren mahkeme heyeti, AİHM’in bir organı olan ve başvuruların ön şartları taşıyıp taşımadığırnı inceleyen Avrupa İnsan Hakları Komisyonu’nun 7 Aralık 1983 tarihli Fransa vatandaşlığıyla ilgili bir kararını örnek göstererek, sanıkların Türkiye’de doğup değişik kurumlarda eğitim aldıkları ve soruşturma aşamasındaki bütün işlemlerini Türkçe gerçekleştirdiklerinin anlaşılması nedeniyle Kürtçe savunma yapma taleplerini reddetti. Bunun üzerine sanıklar savunma yapmadı. Duruşma salonundaki izleyicilerin bu kararı alkışla protesto etmesi, Kürtçe sloganlar atmaları üzerine duruşma salonu boşaltıldı. Duruşma salonunun boşaltılması sırasında sanık yakını olan izleyicilerden Derviş Tekin, ‘’Salonu nasıl boşaltırsınız, şerefsizler’’ diye bağırması üzerine hakkında tutuklama kararı verildi.

‘Talimatı DTP’li başkan verdi’

Savcı Hakan Karaali tarafından 12’si tutuklu 13 sanık hakkında hazırlanan 47 sayfalık iddianamede, Esenler’de, 2 Nisan 2006’da PKK terör örgütü yandaşı 15-20 kişilik bir grubun, örgüt propagandası yapmak amacıyla izinsiz gösteri yaptıkları belirtildi. Eylemin talimatının, kapatılan DTP Esenler İlçe Başkanı tarafından verildiği, eylem şifresi olarak da “düğün” veya “maç” terimlerinin kullanıldığı yer aldı.

Grubun gösterisi sırasında çevreye molotofkokteyli attığının kaydedildiği iddianamede, molotof kokteyli isabet eden Mehmet Karaman yönetimindeki İETT otobüsünün yanmaya başladığı, ürücü Karaman’ın yolcuların tahliyesini sağladıktan sonra otobüsü terk ettiği, kontrolden çıkan otobüsün olay yerinde bulunan iş yerleri ile park halindeki bir kamyonete çarparak durabildiği anlatılıyor. Yanan otobüsün çarptığı durakta bulunan Sinem ve Sibel Özkan kardeşlerin, otobüsün altında kalarak öldükleri belirtilen iddianamede, yaralı olarak hastaneye kaldırılan Zülbiye Karasu’nun da hastanede hayatını kaybettiği, Ayişe Gökkuş’un ise yaralandığı kaydediliyor.

Haberin Devamı