Dünyayı gezen çocuk orkestrası

Bilfen Okulları'nın 15 sene önce gerçekleştirdiği müzik atılımı meyvelerini veriyor... Anaokulundan itibaren klasik müzikle beraber yetişen çocuklar, ilerleyen dönemde okulun orkestra ve korosuna katılıyor, sadece Türkiye'de değil dünyanın farklı noktalarındaki seçkin sahnelerde de yer alıyor. Bilfen Okulları'nın kültür ofisi müdürü Funda Barutçu Atasoy'la buluşup konu hakkında bilgi aldık.

Anaokulunda müzikle tanışmaya başlıyorlar

"Bilfen Filarmoni Orkestrası ve Korosu" 10 senedir genç sanatçılarla yoluna devam ediyor. Öğrenciler, üçüncü sınıfa kadar enstrümanları tanıyor ve seçiyor. Altıncı sınıftan itibaren de orkestra ve koroya katılabiliyorlar. Bütün Bilfen Okulları’nda 75 tane müzik öğretmeni görev yapıyor.

Enstrüman çalmak sözel zekayı geliştiriyor

Bu sene okula konuşmacı olarak katılan Canberra Üniversitesi’nden ünlü nöroloji uzmanı Anita Collins, "Küçük yaşlarda enstrümana başlamanın sözel zekayı 17 geliştirdiğini” kanıtlarıyla paylaşmış. Barutçu’ya göre çocukların anaokulundan itibaren klasik müzikle tanışması çok önemli. "Eğer çocuğa enstrümanı sevdirmesseniz, onu zorlarsanız muhakkak kopar. Okul olarak velinin istediği değil, çocuğun yeteneği doğrultusunda ilerliyoruz.”

Berlin Filarmoni’de sahne alan ilk Türk okul orkestrası

Çocuklar yalnızca Türkiye’de ünlü isimlerle sahne almıyor, farklı ülkelerde de boy gösteriyor. Bilfen, 2012’de Berlin Filarmoni Sahnesi’nde gerçekleşen etkinliklerde yer alan ilk Türk okul orkestrasıydı. 2013’teki durakları ise Çin’in saygın sahnelerinden Pekin Sahnesi’ydi...

Karaktere göre enstrüman

Hareketli çocuklar vurmalı çalgılarda daha iyi performans gösterir.

Çok sistematik çalışan öğrenci kemanda ilerlemeli.

Sakin ve narin ruhlu olanlar flüte eğilimli.

Popüler ve havalı olmak isteyenler, özellikle de erkekler gitar üzerine yoğunlaşıyor.

Aymira Gulanoglu:

13 yaşındayım, yedinci sınıfı bitirdim. Çelloya dördüncü sınıfta başladım. Asil ve insan sesine en yakın enstrüman çelloydu. İyi bir çellist olmanın yanında genetik mühendisliği de yapmak istiyorum. Jacqueline du Pre’yi örnek alıyorum kendime.

Zeynep Demirtaş:

Sekizinci sınıftayım. Bana en çok yan flüt yakın geldi. Şu an konservatuar sınavlarına hazırlansam da ileride tıp okumak istiyorum. Sınav dönemlerinde müziğin beni rahatlattığını, stresimi azalttığını hissettim. Harika bir duyguydu.

Serra Dikili:

Sekizinci sınıftayım. Üçüncü sınıftan beri keman çalıyorum. Okulda öğrendiğimiz “suzuki” tekniği gelişimimize epey katkıda bulunuyor. Bu sayede dünyanın farklı noktalarında sahne aldığımızda diğer arkadaşlarımızla uyumlu bir şekilde çalabiliyoruz.