Gazete Vatan Logo
Magazin Dünya kara mizah dolu bir yer!

Dünya kara mizah dolu bir yer!

İndie müzik tutkunu biriyseniz Metronomy, şarkıları mutlaka setlistlerinizde yerini almıştır. Geçtiğimiz hafta Hayat Bu Kapağın Altında desteğiyle gerçekleşen One Love kapsamında Joseph Mount ile bu güçlü müziğin sırrını konuştuk...

Son yıllarda müzik piyasasına bakışınız nasıl?

Ergen zamanlarımda listelerde oldukça fazla Avrupa dans müzikleri olduğu zamanları hatırlıyorum, bazı iyi müzikler vardı, aynı zamanda çok kötü müzikler de... İnsanların müzik gruplarına çok fazla ilgisi yoktu, günümüzde de belki bu devam ediyor olabilir. En popüler müzik şu anda enerjik, club tarzı müzikler, kulağa 90’lardaki işler gibi geliyor aslına bakarsan.

Aşk dolu Paris’te yaşıyor musunuz hâlâ? Şarkılarınızı Paris’te dinlerken şehir gerçekten gözüme başka gözükmüştü...

Evet, hâlâ orada yaşıyorum. Aşk dolu şehir, köpek pisliği ile beraber! (gülüyor) Çok güzel bir şehir. Şu an bütün müzikleri orada yazıyorum. Özellikle Paris veya Fransızlar için yazmıyorum ancak… Yaşadığınız yer sizin hislerinizi etkiler. Paris’te olmak, Metronomy dinlemek ve kaydın orada yapıldığını biliyor olmak sizin bundan alacağınız deneyimi daha farklı kılabilir.

Haberin Devamı

İndie müziğin son yıllardaki yükselişinde sizin de parmağınız var. Bu duygu sizi nasıl hissettiriyor?

İnanılmaz, gerçekten. Genç zamanlarınızda, insanların yaptığınız işi sizin kadar beğenmelerine dair hayalleriniz olur. Evet, kendimi oldukça şanslı hissediyorum. Bir müzisyen olmak ve belki de daha önceki gibi oldukça kolay olmayacak şekilde 2015 yılında bu işi yapıyor olmak, hayranlarım var ve beni bu işte tutanlar onlar. Bu inanılmaz bir şey.

Love Letters’a çektiğiniz videolar o albümün bir bakıma tamamlayıcısı mıydı?

Aslında birçok bakıma bu iyi bir şey çünkü bir müzik videosu yaptığınız zaman, birisinden bir müzik parçasını resmetmesini istiyorsunuz. Belki gerçek manada değil ancak dinlediğinizde onları düşünmenizi sağlayacak şeyler… Bu yüzden, bu her bir yönetmene göre farklı olabilir ancak yine de evet, onların her bir parça için değişik şekillerde tamamlayıcı olduğunu, şarkıya farklı bir boyut kazandırdığını düşünüyorum.

Haberin Devamı

‘Analog kayıt, mektup yazmak gibi’

“En son albümü, aynı Beatles’ın, Jimi Hendrix’in ve eski müzisyenlerin kullandığı teknoloji ile bir analog stüdyoda kaydettim. Bunu yapmamdaki sebep ise o insanların yaşadığı deneyimleri yaşamak istiyor olmamdı. Analog işi ise günümüzde bir mektup yazma ile e-posta yazmanın kıyaslanması olarak anlaşılabilir. Bir mektup alırsınız ve size yazdığını görüp daha samimi bulursunuz, ancak e-posta aldığınızda yalnızca bir başka e-posta olmaktan öteye gitmez. Bugünlerde müziği üretmek herkes için basit ve mümkün, ancak eski zamanlardaki gibi bir iş yapmak size farklı bir deneyim sağlayacaktır.”

‘Şarkılarım benim hayatımdan çıkmıyor’
Şarkı sözlerinde rahatça kendinizi anlatmaktan bazen çekinmiyor musunuz?
Şarkı sözlerinde anlatılan o kişi değilim aslında. Zaten kendimi veya kız arkadaşımı şarkı sözleriyle açığa dökmeyi tercih etmem. İnsanların şarkıları dinleyip ve her söylediğimin benim hayatım olduğunu düşünmelerini beklemem. ‘Baba’ filmini izlerken Al Pacino’nun bir mafya üyesi olduğunu düşünmüyoruz mesela değil mi? (gülüyor)
‘Teorik olarak İstanbul’da yaşamak isterim’
İstanbul’daki ilk konserinizi hatırlıyor musunuz?
İlk defa çaldığımızda inanılmazdı. Hiçbirimiz daha önce Türkiye’ye gelmemiştik. Burası oldukça etkileyici bir şehir. Hatta buranın enerjisini, genç insanları ve diğer şeyleri de düşündüğümde, teorik anlamda söylüyorum, burada yaşayabilirim.
Müzisyen olmak, kitlelere etkilemek... Bunların en büyük avantajı sizce nedir?
Ne kadar bir kuvvete sahip olduğumu bilmiyorum. Bu etkimi insanlara müziğin ilginç bir şey olduğunu ve gerçekten keşfedebileceklerini göstermek için kullanıyorum. Beni oldukça mutlu edecek şey ise yaptığım müziğin genç insanların ilgisini çekmesi ve onlara ilham vermesidir. Bunu yapmak için bu
etkiyi kullanıyorum.
‘5. albümde daha çok dans edeceksiniz’
Dinlediğiniz en iyi aşk şarkısı neydi?
Bu oldukça zor bir soru. Mükemmel olarak düşündüğünüz şarkılar oldukça dar bir alana kısılıp kalabilir, Paul McCartney’nin ‘Ram On’ isimli bir şarkısı var, onu oldukça seviyorum.
Beşinci albümünüzde müzikal bir değişim yapacak mısınız?
Beşinci albüm parlak, ışıltılı ve pop etkileşimli bir albüm olacak diyebiliriz. Diğer albümlerde olduğu gibi dans ettiren bir albüm hazırlamak istiyorum.
Son dönemde dünyada neler sizi kızdırıyor?
Orta Doğu’ya fiziksel olarak en yaklaştığım yer İstanbul, belki de o yüzden aklıma şu an gelen şey o bölgede yaşanan ve dünyaya yansıyan şeylerin herkes gibi beni de çileden çıkardığı. Bana göre dünya kara mizah dolu bir yer ve böyle devam etmesinden başka bir seçeneğimiz de yok. O yüzden kızgın olmak yerine mümkün oldukça her şey olmaya çalıştığımı söyleyebilirim.

Haberin Devamı