En uzun yaşayanlar Nazilli’de en kısa yaşayanlar Yozgat’ta

Haberin Devamı

TRT Haber’de yayımlanan ‘Reçetesiz Hayat’ adlı programım için ekibimle Anadolu’yu karış karış geziyorum. Uzun ve sağlıklı yaşayan insanlarla sohbet ediyor, onların sağlık sırlarını öğrenmeye çalışıyorum. Geçen haftasonu Antalya’daydım. 100 ve 102 yaşında bir dede ve nineyle tanıştım. Ortak özellikleri; yörük olmak, çocukluklarının dağlarda geçmesi, doğal beslenmeleri, bedenen çok çalışmaları... Hazır gitmişken uzun süredir merak ettiğim bir konuyu da inceleme fırsatım oldu. Ülkemizde Akdeniz Üniversitesi’nde bir ilki gerçekleştiren; yaşlanma bölümünü kuran
Prof. Dr. İsmail Tufan’la konuştum. Akdeniz Üniversitesi Gerontoloji Bölüm Başkanı Tufan bakın neler söylüyor...
Gerontoloji ne demek?
Yaşlanma bilimi. “Gerontoloji, yaşlanma ve yaşlılığın bedensel, psişik, sosyal, tarihsel ve kültürel yönlerinin tarifi, açıklaması ve modifikasyonu ile ilgilenir. Gerontoloji, başarılı yaşlanma üzerine farklı teoriler geliştirmiş. Başarılı yaşlanma nasıl oluyor?
Yaşlı bir insanın hayatının farklı evrelerini yeniden değerlendirmek için geriye dönüp baktığında "Çok şükür, hayatın üstesinden gelebildim, pes etmedim, yıkılmadım" diyebilmesi. Bu yüzden biz gerontologlar başarılı yaşlanma kavramından sadece sağlığı, ekonomik durumu veya psikolojik açıdan kendini hissedişi anlamayız. Türkiye’de yaşlanma dediğimiz süreçleri iyi yapılandıramadığımızı görmekteyiz. Bu yüzden yaşlılar arasında başarılı yaşlandığını düşünenlerin sayısı da az.

Uzun yaşamalarındaki sır evden sokağa çıkmaları

Sizin bir araştırmanız var. Ülkemizde en uzun yaşayanlar hangi ilde, en kısa yaşayanlar hangi ilde?
İlk araştırmamız TÜBİTAK desteği ile yürüttüğümüz I. Türkiye Gerontoloji Atlas araştırması. Bu araştırma sonuçlarından Nazilli Yaşlılık Araştırması doğdu. Uzun ömürlülük konusunda Nazilli'deki yaşlıların diğer bölgelerdeki yaşlılara göre daha avantajlı bir konumda olduğunu gözlemledik. Hem uzun yaşıyor, hem de sağlığını daha uzun süre koruyabiliyorlar. Yozgat ise en kısa yaşayanların bulunduğu ilimiz. Hareket yetenekleri kısıtlanmış olan bir yaşlıyı sağlıklı olarak nitelendirmek zordur. Ama bu sadece sağlığı değil, yaşlılığın da ne olduğu sorusunu doğurur. Nazilli'deki yaşlıları değerlendirince, uzun ömürlü olmalarının ardında bir dizi özellikler tespit edebiliyoruz. Örneğin; zeytinyağlı yemeklere meraklılar, sokağa çıkabiliyor ve gezinti yapabiliyorlar, evden sokağa çıkınca sosyal ilişkilerini de koruyabiliyor.
Peki Yozgatlılar neden az yaşıyor?
Yozgat'ta Nazilli'nin tersi bir durum tespit ettik. Burada yaşlılık morbidite eksplozyonu (patlaması) denilen başka bir teze benzemekte. Yaşlılığın henüz erken dönemlerinde hastalıklara yakalanmaktadırlar, yaşlılık dönemi hastalıklarla geçen bir dönem olmaktadır ve yaşam süresi kısalmakta. Ağır yaşam koşulları ve beslenme koşullarındaki yetersizlikler bunda rol oynuyor. Ekonomik gücü zayıf, ikamet koşulları standartların altında ve hamur ağırlıklı beslenme, olarak özetlenebilecek bir durum, Yozgat'ı kısa ömürlüler şehri haline getiriyor.
Uzun ve sağlıklı yaşamın anahtarı ne sizce?
Denge! Dengelilik, her alanda sağlanmalı. Dengeli gelir dağılımı, dengeli beslenme, dengeli hareket. Türkiye'de bu dengeler sağlanamamış. Yaşlanma az sayıda insan açısından iyi, çoğunluk açısından kötü koşullar altında geçiyor.

En uzun yaşayanlar Nazilli’de en kısa yaşayanlar Yozgat’ta

Yaşlanma sürecini iyileştirmeye çalışıyoruz

Gerontoloji bölümünün kurucusu sizsiniz. Ne motive etti sizi ?
Gerontoloji ile Almanya'da tanıştım. Orada yaşlanmış "birinci kuşak" Türkler var. Almanya'ya göç eden ilk Türkler. Bu alana girişim Almanya'daki Türklere daha iyi yardımcı olabilmek içindi. Düşündüm: Almanlar Almanya'daki yaşlı Türklerle, Türklerin Türkiye'deki yaşlı Türklerle ilgilendiğinden daha çok ilgileniyor. Bu bir gerçek. Ülkemizdeki yaşlılara verdiğimiz değerin yüz mislini Almanlar bizim orada yaşayan yaşlı Türklere veriyor. Biz sadece "yaşlıya saygı" denilen tuhaf çelişki içerisinde sıkışıp kalmışız. Beni, bu çelişki motive etti. Saygı, lafta kaldığı sürece benim movasyonum tükenmez. Amacım, yaşlananların daha iyi koşullarda yaşlılığa erişmelerini sağlayacak olan koşulların hazırlanmasına katkıda bulunmak. Süperman olmadığıma göre yardımcılara ihtiyacım var. Mezun ettiğimiz her genç gerontolog, bu ülkede yaşlanma süreçlerinin iyileşmesine katkıda bulunacak.

DİĞER YENİ YAZILAR