Ayaklarda görülen karıncalanma ve ağrılar diyabetin habercisi olabilir!

Haberin Devamı

Nöropatik Ağrı Platformu (SNAPS), uzman akademisyenler tarafından oluşturulan bağımsız, gönüllü bir sivil toplum kuruluşu... Nöropatik yani tanımlanamayan ağrılar konusunda destek veren platform, ayak ağrılarını çokça yaşayan diyabet hastalarına da yardımcı oluyor.

Türkiye’de en az 5 milyon diyabetli var. Bu hastaların beşte biri tanımlanamayan ağrılar çekiyor. Yani her 100 diyabetliden 20’si... Bu nedenle yaşamı altüst olan, işten ayrılan hatta evden çıkamayanlar var. “Nöropatik Ağrı” olarak adlandırılan bu ağrılar, sinirlerin hasarı ve işlev bozukluğuyla ortaya çıkıyor ve normal ağrı kesicilerle dindirilemiyor.

Yaygın olarak diyabet hastalarında görülen, hekim ve hasta tarafından tanı ve tedavisi pek bilinmeyen Nöropatik Ağrı hakkında bilinçlendirme yapmak üzere harekete geçen grupsa Nöropatik Ağrı Platformu (SNAPS).

Uzman akademisyenler tarafından oluşturulan bağımsız, gönüllü bir ulusal sivil toplum kuruluşu.

“Yanma, karıncalanma, batma, elektrik çarpar gibi ve donma” olmak üzere 5 farklı şekilde hissedilen bu ağrıların tedavisi için hastalara destek ve danışmanlık vermek üzere kampanya kapsamında www.agrinitani.com adlı web sitesi ve 800 211 78 78 Danışma Hattı oluşturuldu.

Siteleri çok iyi hazırlanmış. Girince adeta kendi kendinizi muayene edip, tanı koyabiliyorsunuz.

Nöropatik ağrılardan yakınan ünlü tiyatro sanatçısı ve sunucu Derya Baykal da bir diyabetli.

10 yıldır diyabetle yaşıyor. Ağrılarını şöyle tarif ediyor:

“Ne olduğunu anlayamadım. Bazı ilaçlar içtim. Fayda etmedi. Biberle yanma hissi gibi bir şey. 3-4 gün sürebiliyor. Geceleri uyuyamadım. Kalkıp ayaklarımı suya soktum.”

Türkiye’de gördüğüm en güzel cilt onda!

Derya Baykal’ın cildi o kadar parlak, kaygan duruyordu ki, dokunma isteği yaratıyor. Ben de izin isteyerek (çok güldü) dokundum; daha da şaşırdım ve bir beslenme uzmanı olarak hemen sordum...

* Ne kadar güzel, kaygan bir cilt, bebek poposu gibi derler ya... Bizim ırkta pek sık rastlanmayan bir cilt bu... Sadece yabancı veya melez hastalarımda görüyorum. Ailenizde Avrupalı var mı?

Anne tarafım Selanikli. Ama bence sırrı meyve! Bir de çok yıkanırım. Günde 4 kez yıkanıyorum. Çok da yağ sürerim. Özel bir karışım hazırlıyorum.

* “Hemen tarifini alıp, okurlarıma iletmek isterim. Evet sizinki ağırlıklı genetik bir güzellik, ama tarifinizi de denemek isteyeceklerdir.”

* 1 su bardağı susam yağı

* 2 yemek kaşığı portakal yağı

* 2 yemek kaşığı greyfurt yağı

* 2 yemek kaşığı defne yağı

* 2 yemek kaşığı jojoba yağı

* 1 avuç kaya tuzu

Bu karışımı banyo öncesi sürer beklerim. Topuklarım da hep yumuşacık. Onlara da sürüyorum.

* Nasıl besleniyor, şekerinizi nasıl dengeliyorsunuz?

Sabahları 2 çeşit kahvaltım var. Ya kepekli ekmekli-peynirli tost veya yoğurt, yulaf, keten tohumu, meyve, tarçın... Bunları light sütle karıştırıp yiyorum.

* Keten tohumu içerdiği Omega-3’lerle cilde parlaklık verir. Ama çok kalorilidir de; 1 yemek kaşığında 56 kalori var. Dikkatli kullanılmalı! Arada ne yiyorsunuz?

Bir elma, iki kepekli bisküvi... Programımı sunarken aralarda sürekli şekerimi kontrol ediyorum, düşerse yarım muz yiyorum. Öğlen yemeği çok geç oluyor. Saat 17.00’de ancak yiyebiliyorum.

Nar mevsimiyse her gün 1 nar yiyorum

* Çok yoğun bir temponuz var. Günümüzde çalışan kadınların genel sorunu iş yerlerinde sağlıklı yiyecek bulamamak. Yemeklerinizi kim pişiriyor?

Fulya’da atölyem var. Orada bana özel hazırlanıyor. 1 haftalık yemek listem var. Öğlenleri ağırlıklı sebze yiyorum. 1 dilim ekmek, 1 köfte salata ekleyebilirim. Saat 19.00 gibi yine meyve yiyorum. Akşam yemeği de saat 21.00 gibi... Balık-salata çok yerim.

* Akşam yemeği için çok geç bir saat! Gündüzleri saatte yaklaşık 100 kalori yakıyoruz. Akşamları bu oran 70-80’lere düşüyor. Yani çok geç yemekler kilo aldırıyor. Hafif ama tatlı göbeğinizin nedeni diyabetin yanı sıra bu olmalı. Buzdolabınızda en fazla bulunan yiyecek?

Meyve!

* Ama diyabetiniz olduğu için meyveyi de dikkatli tüketmeli, glisemik indeksi düşük, yani kan şekerini hızlı yükseltmeyen elma, armut gibi meyveleri tercih etmelisiniz.

Kiloyu bir de oradan alıyorum sanıyorum! Meyveleri mevsiminde yerim, örneğin nar mevsimiyse her gün 1 nar yiyorum.

* Ya spor?

7 aydır düzenli yapıyorum. 3 gün Stott pilates, 1 gün kardiyo. Haftada 1 gün de yürüyorum.

Şeker hastalığı kader değil!

Prof. Dr. Zeynep Oşar Şiva İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim dalı öğretim üyesi. Aynı zamanda Türkiye Endokrin ve Metabolizma Derneği Obezite Çalışma grubu üyesi. Siva ile diyabetle ilgili bilinmeyenleri konuştuk. Herkes kanserden korkuyor ama çok daha fazla kişi şeker hastalığına bağlı birtakım yan hastalıklarla hayatını kaybediyor. Diyabet gelişimi nasıl önlenebilir?

Öncelikle vücut ağırlığının yüzde 15’ini kaybetmek ve bunu korumak gerekli. İkincisi de her gün 30 dakika egzersiz yapmalısınız.

* Çoğu kişi ailesinde şeker hastalığı varsa nasıl olsa belli bir yaşta kendisinde de çıkacağını düşünerek boş veriyor. Yediğine içtiğine dikkat etmiyor. Ailesinde diyabet olanlar için şeker hastalığı mutlaka kader mi? Hayır! Bu kader değil! Şişmanlıkla mücadele önlemlerini kalıcı bir biçimde devam ettirirlerse kendilerini koruyabilirler.

* Son araştırmalar ne gösteriyor? Diyabetlilerin yaşam süreleri hastalıkları nedeniyle kısalıyor mu?

Eğer hiç komplikasyon olmazsa sorun yok. Ama diyabetle beraber kalp-damar hastalığı varsa, kolesterol ve tansiyon yüksekse, sigara içiyorsa kalp-damar hastalığından ölme riskleri 32 kat artıyor.

Yani sadece şeker kontrolü değil önemli olan... Kolesterol ve tansiyon da kontrol altına alınmalı, sigarayı bırakmalılar!

* Şeker hastalığında kullanılması gereken bazı ilaçların zayıflama sektöründe çalışan bazı kişilerce önerildiğine şahit oluyorum. Çok yaygın olan Metformin örneğin... Buna ne diyorsunuz?

Ben de duyuyorum. Bu bir zayıflama ilacı değil! Sadece doktorlar yazabilir ve doktor kontrolünde verilmeli. Bu ilacı çalakalem kullanmamak gerek. Birtakım hastalıklar varlığında kullanılırsa çok ciddi sorunlara yol açar. Böbrek hastaları, karaciğer hastaları, ilaçlı görüntüleme yapılacak hastalar kullanmamalı.

Haftanın sözü

“Yıllar cildi kırıştırıp, yaşlandırabilir, ama coşkunuzun bitmesi ruhunuzu yaşlandırır!”

General Mac Arthur

(2. Dünya Savaşı’nda Güneybatı Pasifik’te savaşan kumandan. 1880-1964)

DİĞER YENİ YAZILAR