Ara öğünler kilo vermeyi kolaylaştırıyor

Vücudumuzda şeker dengesi sağlanamadığında, dalgalanmalar olduğunda acıkıp yemeye başlıyoruz!

Haberin Devamı

Kanda şeker oranı düştüğü zaman beynimiz bize “git-ye!” sinyali veriyor. Biz de gidip yiyoruz. Burada amaç şeker dengesini sağlamak, çünkü kendimizi ancak o zaman tam iyi hissedebiliyoruz. Ara öğünlerde yarım veya 1 paket light bisküvi kan şekeri dengenizi tekrar sağlamanıza yardımcı olacaktır. Öğün araları açıldıkça kişi daha çok yemeye, normalde alacağından daha çok kalori almaya başlıyor. Bu da kilo aldırıyor, şişmanlığa yol açıyor. Öğün aralarını atlamayın!

* Liften zengin beslenme neden çok önemli?

Lif nedir, bilmeden önemini anlamak zor! Lif, bitkilerin hücre duvarında bulunan bir tür karbonhidrat. Bitkilerin hücre duvarı birçok şeker molekülünün yan yana gelmesiyle oluşmuştur. Bunlar birbirine öyle sıkı bağlıdır ki, sindirim sistemi enzimlerimiz parçalayamaz. İşte sindirilemeyen bu karbonhidrat türüne lif denir.

Liften zengin besinler ne sağlıyor?


Liften zengin besinler fazla çiğneme gerektirir. Bu da yeme hızımızı yavaşlatır ve daha çok tükürük salgılarız. Tükürük yediğimiz yiyeceğin hacmini artırır. Bu da daha az yiyecekle yetinebilmeyi sağlar, dolayısıyla şişmanlamayız.

Mideye ulaştığında liften zengin yiyecek suyu emer ve suda çözünebilen kısmı (viskoz) yapışkan hale gelir. Tüm bunlar midenin boşalmasını geciktirir. Böylece daha geç acıkmamızı sağlar. Lifli besin ince bağırsakta yavaş hareket eder; besinlerin rahatça emilebilmesi için zaman sağlanmış olur. Kalın bağırsağa gelince, çözünebilir lif bağırsaktaki bakterilerin büyümesi ve çoğalması için uygun ortamı sağlar. Çözünebilir lif suyu tutup şişer ve kalın bağırsak içeriğine hacim kazandırır. Dışkı büyür, yumuşar ve çıkması kolaylaşır.

Su içmek kilo vermeyi kolaylaştırıyor


Hiçbir sağlıklı yaşam biçimi, günde en az 8 bardak su içmeden sağlanamaz. Su çok önemli bir “kilo verme yardımcısı”dır. Neden mi?

* Suyun kalorisi yoktur.

* Mideyi doldurur. Böylece daha çabuk tokluk hissederiz.

* Tamamen zararsız bir iştah azaltıcıdır.

* Su etkili bir kilo verme yardımcısıdır. Atıştırmaları önler.

* Diyet yapmakla oluşan toksinlerin atılmasını sağlar.

* Metabolizma için gerekli mineraller sağlar.

Yeterli su içip içmediğinizi nasıl kolayca anlayabilirsiniz?

Basit bir yöntem var:

Eğer idrarınız koyu renkli ve kokulu çıkıyorsa içtiğiniz su miktarı yetersiz demektir. Berrak ve açık renkli idrar yeterli su içtiğinizin göstergesidir. (Bazı ilaçlar idrarda renk ve koku değişikliğine yol açar.)

Su içmeyi nasıl alışkanlık haline getirebilirsiniz?

En çok zaman harcadığınız yerlerde su bardağı veya şişesi bulundurun. Ofiste, arabada, TV seyretmekten hoşlandığınız koltuğun yanı başında, egzersiz yaparken... Böylece su içmeyi alışkanlık haline getirebilirsiniz.

Acaba doğru hızda yürüyor muyum?

Bana çok sorulan bir sorudur bu. Son araştırma San Diego Üniversitesi’nden... Araştırmacılar deneye katılanların egzersiz sırasında ne kadar oksijen tükettiğini öçtüler. Kararları şu: dakikada 100 veya daha fazla adım -ister yürüyüş, ister koşu veya başka egzersiz olsun- doğru şiddeti gösteriyor. Önerim bir pedometre edinin. Sağlıklı olmak ve hastalıklardan korunmak için ne kadar mı yapmalıyız? Haftada en az 2,5 saat!

5 çayını kaçırmayın!

Vücudumuzun gün ışığında ve karanlıktaki kalori harcama hızı farklı. Gün ışığında yediklerimizi çok daha hızlı yakıyoruz. Sadece akşam yediklerinize dikkat edin, porsiyonlarınızı küçültün; hızla kilo vermeye başladığınızı görürsünüz. Bu yüzden danışanlarıma 5 çayını hiçbir zaman kaçırmamalarını öneriyorum. Çünkü defalarca gördüm ki, 5 çayını kaçıran akşam yemeğinde normalin neredeyse 2 katı fazla yiyor ve kilo alıyor! 5 çayında kan şekerinizi dengeleyecek birkaç kepekli light bisküvi, akşam gereksiz atıştırmaların önüne geçecektir.

Sık sık iş gezilerine çıkanlar...

Gerçekçi olalım, kilo almadan dönen kaç kişi var?

Genellikle 3-4 günlük bir iş gezisinde bile çoğu kişi en az 1 kilo alıp dönüyor. 1 haftalık gezilerde bu 2-3 kiloyu bulabiliyor. Tabii ki moraller bozuluyor! Önerim...

1- Yanınızda mutlaka spor ayakkabılarınızı götürün. 1 haftalık bir gezide hiç olmazsa 3 gün, sabah veya akşamüstü 30 dakika otelin spor salonunda yürüyün. Egzersiz yapıp yerimize oturduktan sonra bile vücut 10-12 saat daha hızlı çalışıyor! Bu hızlı çalışma fazladan yediklerinizi daha iyi yakmanızı, geziden kilo almadan dönmenizi sağlayacaktır.

2- Akşam yemeğinde deniz ürünleri, salata, otlar, 1 kadeh içki, 1 porsiyon meyve, 1 top vanilyalı dondurma veya sorbeyle sınırlayın.

Göreceksiniz, azıcık dikkat bile işe yarıyor!

Kiloyu korumanın sırrı yok!

Genellikle beni güzel bir tatlıyı keyfini çıkartarak yerken görenler hemen kilomu nasıl koruduğumu soruyorlar. En son Paris’te, konferans sonrasındaki yemekte bir Endonezyalı profesör yanıma yaklaştı, aramızda geçen konuşma aynen şöyleydi:

* Söyler misiniz sırrınız nedir? Bu yaşta bu kiloda nasıl kalıyorsunuz?

Yanımdaki arkadaşım da ince!

Ama o çok genç daha! (23 yaşında)

Sır yok! Danışanlarıma da söylüyorum: 40 yaş üstündeki kadınların artık 20’li yaşlardakiler gibi yeme lüksü yok! O iştah bizde de var, üstelik çoğumuz daha iyi yerlerde yeme lüksüne de sahibiz. Ama artık bitti! Her zaman böyle yediğimi düşünmeyin! Şimdi deplasmandayım. Artı; yorucu bir gün geçirdik, daha fazla yemeyi hak ettiğimi düşünüyorum. Günde 1 öğün iyi yiyorum. O da öğlen olur genelde. İstediğim gibi, tatlısıyla-tuzlusuyla... Akşamları çok hafif yiyorum, hava karardıktan sonra da atıştırmıyorum!

* Peki kilo alınca ne yapıyorsunuz?

Herkes eşsizdir, herkese farklı bir program uyar. Ama bana çok uyan bir beslenme programım var tatil şişkinliğinden kurtulmak için.

Kahvaltı:

1 yeşil elma

Öğlen:

Izgara tavuk veya et

Salata (1 tatlı kaşığı zeytinyağı+ limon suyu)

Ara

1 yeşil elma

Akşam

Semizotu veya roka salatası (çok büyük-yağsız-limonlu)

1 yeşil elma +1 greyfurt

Bol su

Bu programı 1-2 gün uyguladığımda tatilde aldığım 1 kilo da gidiyor zaten....

İnce olan ve kalanlardan açık büfe sırları

Şişmanlar ve normal kilolu insanlar arasında açık büfeye yaklaşım konusunda önemli farklar saptanmış...

* Yemeden önce bak: Normal kilolu kişilerin yüzde 71’i tabağına almadan önce yiyeceklere bakarken şişmanlarda bu oran yüzde 33’te kalıyor.

* Doğru sandalyeyi seç: Normal kiloluların yüzde 73’ü sırtları büfeye dönükken şişmanlarda bu oran yüzde 58.

* Her lokmayı 15 kez çiğne: Normal kilolular ortalama bir lokmayı 15 kez çiğnerken şişmanlar 12 kez çiğniyor.

n Artıkları tabağında bırak: Normal kilolular tabaklarına aldıkları yiyeceğin onda birini bırakırken, şişmanlar bunun daha da azını bırakıyor.



21. yüzyılda Michelangelo’nun David’i...



Michelangelo’nun David’i bir Rönesans şaheseri. 1501-1504 yılları arasında yapılmış. 5.17 m. boyunda mermerden. Gücün kuvvetin ve gençlik ile güzelliğin sembolü sayılıyor. Heykelin aslı Floransa’da Güzel Sanatlar Akademisi’nde. Örneğin; muhafazakar İngiltere Kraliçesi Victoria bu heykelin replikası kendisine hediye edildiğinde önüne bir incir yaprağı ekleterek sergiletmiş. (Günümüzde bu incir yaprağı heykelden ayrı olarak sergileniyor) ”Michelangelo günümüzde yaşasa ve bu heykeli yapsaydı, nasıl yapardı?” diye sormuş muzip biri... Eee, haksız da değil hani! Ne dersiniz?



Hafifleme önerim



1- Ara öğünleri atlamayın. Özellikle 5 çayı saatini!

2- Yiyeceklerinizin bol lifli olmasına özen gösterin.

3- Su içmeyi unutmayın.

4- Daha çok hareket edin.

5- Pozitif olun, değişebileceğinize inanın.

Haftanın Sözü

“Diyet, yiyecek limitini aştığımızda aldığımız penaltıdır.”

DİĞER YENİ YAZILAR