5 yıldır grip olmadım nasıl mı?

Haberin Devamı

Aşı hâlâ tartışılıyor. Eşimin doktoru Wake-Forest Üniversitesi Dahiliye Bölümü Profesörü Nöroonkolog Dr. Glenn Lesser “Normal grip aşısını yaptır. Ama domuz gribi için henüz net bir karar vermiş değiliz” dedi. Eşim bunu üzerine hemen normal grip aşını yaptırdı. Bana gelince... 5 yıldır aşı yaptırmıyorum. Nezle veya gribe yakalanmadım!

Her hastalıkta olduğu gibi nezle-gribi önlemede veya yakalanırsak iyileşme sürecini hızlandırmada yiyeceklerin büyük önemi var.

Bu yüzden domuz gribi salgını korkusu içinde olduğumuz şu günlerde bağışıklık sistemini güçlendirici vitamin-mineralden zengin yiyeceklere; meyve, sebzeye ve vücutta antikor; yani savunma elemanı üretiminin hammaddesi proteine ağırlık vermek gerekiyor.

Kendimi hijyene çok dikkat ederek ve beslenme şeklimle koruyorum. Nasıl mı? İşte uyguladıklarım:

* Çok sık el yıkıyorum. Bazen obsesyon derecesinde! Hastalarımla el sıkıştıktan sonra elimi dezenfektan jelle temizliyorum.

* Toplu yerlerde tuvalete girdiysem kapı kolunu kağıtla tutuyorum. Musluk başlarını elimi yıkadıktan sonra hep kağıtla tutarak kapatıyorum.

* Ofisimi sık sık havalandırıyorum.

* Danışanlarım nezle-gripse randevularını ertelemelerini rica ediyorum.

* Yanımızda çalışan kişiler eğer nezle grip olurlarsa işe gelmemeleri konusunda tembihliler.

* Nezle-gripli insanlarla buluşmuyorum.

* Öpüşmeyi çoktan bırakmıştım. El sıkışmayı da bugünden itibaren bırakıyorum!

* Halsizleştiğimi, üşüdüğümü hissettiğim andan itibaren her gün aldığım 500 mg’lık C vitaminini 2 katına çıkarıyorum. Ekstra çinko tabletlerine başlıyorum. O gece mutlaka çorapla yatıyorum. Kendimi sıcak tutuyorum.

* Bol bol sıcak içecek içiyorum. Bu aralar en çok hoşuma giden Doğa’nın Fransa’da yaratıcılık ödülü de kazanmış olan şerbetleri. Tamamen doğal, antioksidan gücü yüksek, kalorisi düşük içecekler bunlar. Sıcak suya karıştırıp içiyorsunuz. Yeşil çay ve zencefillisi favorim. Direnci artırıyor.

* Kırmızı ete pek meraklı olmasam da bu dönemde eti-yumurtayı artırıyorum. Kırmızı et güçlü protein içerir. Protein antikor üretimi için şart! Eskiden veremle savaş için hastalara bol kırmızı et yedirilirmiş.

* Uykuma daha çok dikkat etmeye başlıyorum. Eğer hastalanacağımı hissedersem “iyileşmeye yatıyorum.” Genelde 7 saat uyurum. Böyle zamanlarda 9 saate çıkıyorum.

* Kendimi sıcak tutup, geceden 1000 mg C vitamini alıp, 9 saat uyuduğumda hep sabahları iyileşerek kalkmışımdır.

Mutlaka taze sıkılmış portakal suyu için


Şeker bağışıklık sistemini baskılar, bu yüzden kaçınmalısınız. Nezle veya gribe yakalandığınızda bol meyve, sebze, et, tavuk, balık yiyin. Portakal C vitamini için iyi bir kaynak; 1 portakalda 50 mg kadar C vitamini var. Sigara içiyorsanız bu dönemde bırakmaya veya azaltmaya çalışın, çünkü her bir sigara vücuttan 25 mg C vitamini götürüyor. Taze sıkılmış portakal suyu için.

Egzersize devam edebilir miyiz?

Ilımlı egzersizde sorun yok; örneğin aşırı terletmeyen 30 dakikalık yürüyüş gibi... Ilımlı egzersiz bağışıklık sistemini güçlendirirken, aşırı egzersizin tam tersi etkisi var, hastalığın şiddetini artırabilir. Ben hastalarıma, özellikle de gribe yakalandıklarında egzersiz yapmamalarını öneriyorum. Vücut tüm savunma mekanizmalarını seferber etmişken bizim de ona yardımcı olmamız, yormamamız gerekiyor.

Şişman kadın güzel değil(mi)dir?

İşim gereği bir çok şişman insan tanıdım. Bazılarının kilolarını yitirdiğinde seksapelliklerini de yitirdiğine tanık oldum. İşte size bir örnek: Sophie Dahl

18 yaşında sokakta yürürken keşfedildiğinde 42 bedendi. Kısa sürede İngilizlerin en ünlü büyük beden modeli haline geldi. Sonra zayıflamaya karar verdi ve zayıfladı. Ofisimde Sophie Dahl’ın önceki ve sonraki hallerinin fotoğrafları duruyor. Çünkü onun inanılmaz değişimi danışanlarımı müthiş etkiliyor. Evet, Sophie ince olmayı seçti. Çok daha sağlıklı bir kiloda şimdi... Peki hâlâ cinsellik ve hayat saçan 42 bedeniyle olduğu kadar ünlü mü? Tabii ki hayır! Amacım Ebru Şallı’nın “Şişman kadın güzel değildir. Hiçbir erkek şişman kadından hoşlanmaz” sözü üzerine başlayan polemiğe girmek değil! Ebru Şallı gelişimini takdir ettiğim biri. Ama kişilik gelişimi tamamlamamış birçok genç kızın bu tür sözler üzerine tehlikeli rejimler yapabileceğini, psikolojik rahatsızlıklara sürüklenebileceğini göz önüne almalıydı.

DİĞER YENİ YAZILAR