Ağrı kesici kullanımı antidepresan ilacın etkisini azaltıyor

Haberin Devamı

Amerikan Ulusal Bilim Akademisi’nin yayınına göre SSRI grubu antidepresanların etkililiği NSAI grubu ağrı kesici romatizma ilaçlarından olumsuz etkileniyor. Yayının otörü Paul Greengard, bu etkinin düşünülenden daha büyük olduğu görüşünde olduklarını belirtiyor. Gerek fareler üzerinde, gerekse insanda gerçekleştirdikleri deneylerde bu etkiyi gözlediklerini belirten otör, Citalopram etkin maddeli antidepresan ilacı ağrı kesici ile aynı anda alanlardaki gerek ilaç kan düzeyi, gerekse depresyon durumunun antidepresan ilaç yerine boş tablet verienlerle aynı olduğunu söylüyor.

1500 hastanın dahil edildiği çalışmada antidepresanla birlikte ağrı kesici almayan hastaların % 55’inde 12 hafta sonunda belirgin iyileşme görülürken antidepresan ve ağrı kesiciyi birlikte alanlarda bu oran % 45’te kalmış. NSAI grubu dışında, ağrı kesici olarak paracetamol alan hastalarda da iyileşme oranı ancak % 37 olarak seyretmiş. Araştırmacılar hem depresyon hem de ağrı için aynı anda tedavi almak zorunda kalacak olan hastaların ya antidepresan olarak SSRI grubu dışında bir ilaç alması ya da ağrı kesici olarak NSAI ve paracetamol dışı bir seçenekle tedavi edilmesi gerektiğini belirtiyorlar. Romatizmal hastalıkların depresyonla birlikte seyrettiği göz önüne alınırsa durum günlük hayatta tahminimizden daha büyük etkiye sahip.

İlaç dünyasında hukuksal ihtilaflar

İlaç dünyası sadece tıbbi boyuta sahip değil tabii. İşin ekonomik boyutu da çok büyük. Tüm dünya pazarı 1.5 trilyon dolar civarında. Hal böyle olunca da firmalar arasında rekabet, ticari ihtilaflar zaman zaman hukusal ihtilaflara kadar varabiliyor. Bu ihtilaflar da çok çeşitli olabiliyor. Patent hakkı gibi dünya ölçeğinde ihtilaflar olabildiği gibi, daha küçük ölçekli ihtilaflar da olabiliyor. Ülkemizde de hukukçuların ilaç alanına ilgisi ve istihdamı giderek artıyor.

Son günlerde bu ihtilaflara ABD’den taze bir örnek, Astra Zeneca ve Pozen ile Hintli jenerik ilaç devi Dr. Reddy’s arasında yaşanıyor. Pozen’in, ülserin yan etkisinden kaçınmak için mide ilacı eklediği ağrı kesici Vimovo’nun jeneriğini ABD’de çıkartacağını açıklayan Dr. Reddy’s Laboratuvarı‘na açtığı dava ilaç dünyası haberleri arasında yer alıyor. Vimovo adlı ilaç, 30 Nisan 2013 tarihine kadar veri imtiyazı şemsiyesi altında.

Bir ilginç örnek de ülkemizden: 2006 yılında tanınmış ilaç firması Biofarma, Isanne S.I.R.L.’ye satılıyor. Satışa aracılık eden Prestafarma şirketi ise aracılık ücretini alamadığı gerekçesi ile dava açıyor. Bu arada Isanne S.I.R.L. firması Biofarma’yı yeniden satışa sunuyor. Prestafarma’nın müracaatı üzerine, Bloomberg’de yer alan habere göre alıcı adayları arasında İngiliz ilaç devi Glaxo Smith Kline’ın da bulunduğu Biofarma’nın satışı için mahkeme ihtiyati tedbir kararı alıyor. İlaç dünyasının tüm bu hukuki ve ekonomik devinimleri içinde bizler de en etkin, en zararsız, en ekonomik tedavilere erişmeye çalışıyoruz.

İlacın da nihayet alınan-satılan bir mal oluşu, onu diğer tüm malların tabi olduğu liberal ekonomi kurallarında hareket etmeye zorluyor. Oysa kıyafet, cep telefonu ve hatta gıdadan farklı olarak hangi ilacın alınacağına karar veren başka (hekim), ilacı kullanan başka (hasta) ve parasını ödeyen de başka (devlet). Bu özellikleri, bir de en karşı çıkılamaz hak olan yaşama hakkı da göz önüne alınınca, ilacı diğer ürünlerin ekonomik şablonundan ayırıyor. Medikal başlayan, hukuksal devam edip sonunda ekonomik biten bu yazı da, köşemizin adının neden “İlaçların Dünyası” olduğunu açıklıyor. Ne salt tıpla sınırlamak mümkün bu dünyayı, ne de ekonomi ya da hukukla.

DİĞER YENİ YAZILAR