Şiddete yol açan ilaçlar

Haberin Devamı

Yıllar önce okuduğum bir romanda, arkadaşını niçin öldürdüğünü bilmeyen siyahi Amerikalı gencin kullandığı ilaç, şiddete yol açıyordu. Yani cinayet nedeni, gencin kullandığı ilacın yan etkisiydi. Olayı örtbas eden kamu avukatı, önce istifa edip özel büro açarak bin bir entrikanın içine giriyor, romanın sonunda çocuğun haksız yere hüküm giymesinden ötürü vicdan azabı çekiyor, yanlış yoldan kazandığı tüm servetini kaybediyordu.

Roman, konusunu aslında gerçek hayattan almıştı...

Hangi ilaçlar?

1- Antidepresanlar: Bugün bazı ilaçların saldırganlığa, şiddete ve düşmanlığa yol açtığını biliyoruz. Bu ilaçların çoğu antidepresan ilaçlar. SSRI grubu ilaçlarda bu yan etkilerin oranı 4/1000’ü buluyor. Yani bu tip ilaçları kullanan her 1000 kişiden 4’ünde bu etkiler saptanmış. Bu gruptan Paroxetin içeren ilaç kullanan 60 yaşındaki hastanın işlediği cinayette ilaç firması % 80 suçlu bulunmuş.

Antidepresan ilaçların, kullanıma başlangıç aşamasında intihara yol açtığını daha önce yazmıştık. Depresyondaki hastada intihar eğilimi hastalığa bağlıyken, hastalık nedeniyle eylemsiz kalır. İntihar etmek ister ama depresyon nedeniyle adeta üşenir. İlaçların ise başlangıçta intihar isteğini gidermediği ama eylemsizliği yani bir anlamda üşengeçliği ortadan kaldırdığı, bu nedenle hastaların tedaviye başlangıç aşamasında intihar girişimi riskinin yüksek olduğu ve o dönemde dikkatli olunması gerektiği biliniyor. Saldırganlık ve cinayete varan suç işlemenin altında da acaba ilacın bu “cesaretlendirme” yan etkisi mi var?

2- Akne ilaçları: Akne tedavisinde kullanılan ilaçlardan, izotretinoin etkin maddesi içeren ilaçları kullanan hastalarda agresif davranışlarla, suç işlemeye yönelik davranışlarda artış görüldüğü bilgisi ilaç prospektüsünde yer alacak kadar bariz.

Cinayet haberleri ile söz konusu ilaçların kullanımındaki artış paralel

Son yıllarda gazete ve televizyonlarda cinayet haberlerinden geçilmiyor. Bazen televizyonda cinayet haberi gördüğüm zaman kanal değiştiriyorum, karşıma başka bir cinayet haberi çıkıyor, yine değiştiriyorum, bir tane daha... Antidepresan ilaçlarla akne ilaçlarının kullanımındaki artışla, adi suçlardaki artış sanki paralel seyrediyor. İnsan düşünmeden edemiyor, acaba problem kestirebildiğimizden çok daha büyük olabilir mi?

Örneğin şu meşhur Cem Garipoğlu cinayet davası. Adli Tıp raporu geçen hafta yayınlanmış. Basında çıkan haberlerden, adli tıp incelemesinin Cem Garipoğlu’nun akli dengesinin yerinde olup olmadığı açısından yürütülmüş olduğunu anlıyorum. Acaba bu tür bir ilaç kullanımı olup olmadığı da incelendi mi diye merak ediyorum. Derdim Garipoğlu’nu aklamak değil şüphesiz ama yüzlerce adli suçun, intihar bombası eylemcilerinin arka planında bu tür ilaçların kullanımı olabilir. Hem olayları aydınlatmak için hem de ve çok daha önemlisi bu suçlardan, ilaç kullanımına bağlı ve önlenebilir olanları önlemek için meselenin bu boyutuna da bakmak gerek. ABD ve Avrupa’da benzeri pek çok davada ilaç kullanımı savunma unsurlarından biri olabiliyor ve bir bölümü yargıda haklı bulunuyor.

Toplu cinnet geçirmiyorsak, her gün gazete ve televizyonlarda boy gösteren adi suçlardaki artışın görünür bir nedeni/nedenleri olmalı. Bu nedenlerden biri pekâlâ bazı ilaçların yan etkisi olabilir.

Benim önerim mi? Ekmeğin içine diazem koyalım!

Kaynak: Healy D, Herxheimer A, Menkes DB (2006) Antidepressants and Violence: Problems at the Interface of Medicine and Law. PLoS Med 3(9): e372. doi:10.1371/journal.pmed.0030372

DİĞER YENİ YAZILAR