Gazete Vatan Logo
Magazin Diyabette doğru bilinen 15 yanlış!

Diyabette doğru bilinen 15 yanlış!

Diyabette doğru bilinen 15 yanlış!

Son yıllarda görülme sıklığı gittikçe artan diyabet (şeker hastalığı), toplumsal, sosyal ve ekonomik boyutları olan bir salgın şeklini almış olup önlenmesi, zamanında tedavi altına alınması ve en önemlisi bilinçlendirilmesi gereken mühim bir hastalık halini aldı. Kadıköy Florence Nightingale Hastanesi, Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Haluk Sargın 15 maddede diyabette doğru bilenen yanlışları açıkladı:

1) İnsülin bağımlılık yapan bir ilaçtır

İnsülin bir ilaç değil hormondur. Eksik olan bünyeye dışarıdan verilen takviye maddesidir. Yani vücudun ihtiyaç duymasından kaynaklanır. Bağımlılık yapma özelliği katiyen yoktur.

2) İnsüline bir kere başlandığı zaman bırakılmaz

İnsülin rezervleri tamamen tükenmiş olan diyabetik hastalar istisna olmak üzere, hap kullanan hastaların ağır enfeksiyonlarında, cerrahi girişimlerinde ve gebeliklerinde geçici olarak kullanılıp bırakılabilir. Bazı aşırı kilolu hastalarda insülin rezervi uygunsa ciddi kilo verimi sonucu haplara dönülebilmektedir.

Haberin Devamı

3) İnsülin şişmanlatır

Egzersiz ve diyetine dikkat eden hastalarda insülin kilo yapmaz. İnsülin direnci sebebiyle iştah artışı olan hastalarda insülin direncini kıran haplarla kombinasyonlar yapılarak iştah artışı engellenebilir.

4) Diyabet yaşlandırır

Bu görüşte tamamiyle yanlıştır. İlaç, diyet ve egzersiz insülin uygulayan hastalarda bir sorun görülmemiştir. Tip 1 Diyabet olup iyi kan şekeri seviyesi yakalanamamışsa gelişme geriliği olabilmekte, yine iyi kan şekeri düzeyi yakalanamamış Tip 2 Diyabetli hastalarda yaşam kalitesi azalmakta diyabetin komplikasyonuna bağlı maduriyetler ortaya çıkmaktadır.

5) Diyabet hastası spor yapamaz.

Bu bilgide son derece yanlıştır. Bilakis spor yapması önerilmektedir. Spor öncesi ve sonrası kan şekerine bakarak gerekirse bir ara öğün ilave edebilir. Açken (bilhassa sabah) spor yapmak sakıncalı olur. Hipoglisemi riski artar. Kesinlikle doğru değildir. Ayrıca istikrarlı spor yapanlarda insüline olan ihtiyaç azalır, insülin direnci minimalize edilir veya ortadan kalkar.

Haberin Devamı

6) İnsülin tedavisi böbrek ve gözlere zarar verir körlüğe sebep olur iddiası

Tamamıyla gerçek dışıdır. Bilakis iyi regüle olamamış diyabetliler kalp damar hastalığının yanı sıra ağır böbrek hasarı sonucu böbrek yetmezliği ve diyaliz, gözlerde kanamalar ve körlük akıbetiyle karşılaşırlar.

7) Diyabet hastalığı bulaşıcı bir hastalıktır

Kronik ve metabolik bir hastalıktır. Bulaşıcı özelliği yoktur. Kalıtsal özelliği vardır.

8) Diyabet hastaları göz rahatsızlığı yoksa göz doktoruna gitmemelidir.

Diyabet göz, böbrek ve kalp damar açısından hedef organ hasarı yapan bir metabolik hastalıktır.

Tip 1 Diyabetiklerde tanıdan 5 yıl sonra Tip 2 Diyabetiklerde tanı konulduğunda göz ve böbrek kontrolleri yapılmalıdır. Sonra da her yıl göz dibi muayeneleri tekrarlanmalıdır.

9) Diyabet hastaları tatlı ve çikolata yiyemez.

Egzersiz ve diyet uyumu olan hastalar zaman zam an ölçülü bir oranda bu gıdaları tüketebilirler.

10) Şişman hastalar muhakkak diyabet olurlar.

Obez ve fazla kilolu olmak diyabet riskini arttırır. Ancak bu hastaların muhakkak diyabet olacağı anlamına gelmez. Tip 2 Diyabet olup obez olmayan çok sayıda hasta vardır. Keskin bir genelleme doğru değildir.

Haberin Devamı

11) Ailede şeker hastalığı varsa bende muhakkak şeker hastası olurum.

Tip 1 DM ailevi geçiş seyrektir. Tip 2 DM’de ailevi geçiş oranı daha fazladır. Yaşam tarzı değişiklikleri (yeme içme) disiplini ve egzersiz uygulamalarıyla gerekirse insülin etkisini arttırıcı ilaçlarla diyabetin gidişi durdurulur veya geciktirilir.

12) Diyabet ciddi bir hastalık değildir.

Diyabet kötü yönetilir veya hasta uyumsuzluğu olup kan şekeri yüksek seyreden bir hal alınca cidden ürkütücü ve akıbeti hiç de iyi olmayan bir hastalıktır. Yavaş ve eziyetli bir ölüm sürecine sebep olur. En sık kalp damar hastalıkları, felç, böbrek yetmezliği, göz hastalıkları sonucu görme kaybı ve körlük başlıcalarıdır.

13) Diyabet cinsel hayatı bitirir.

İyi yönetilmeyen ve yüksek kan şekeri seviyesiyle seyreden hastalarda cinsel hayatı olumsuz etkiler. Dikkat edildiği taktirde sağlıklı bir cinsel hayat mümkündür.

Haberin Devamı

14) İnsülin iğne uçları değiştirilmeden birkaç gün kullanılabilir.

İğne uçlarını her kullanımda değiştirmek gerekir. İnce iğne uçları ilk bastırmadan sonra dik kalma vasfını kaybetmekte ve yamulmaktadır. Bu yamulma sonraki iğne uygulamalarında can acımasına sebep olmakta, kanama ve enfeksiyon riskini arttırmaktadır. İğne ucu kalemde takılı kalınca bakteriler yerleşir. Kalem içi insüline bu bakteriler ulaşıp ilacın vasfını bozabilir.

15) Diyabet hastaları sinirli olurlar

Hipoglisemi dediğimiz kan şekeri düşüklüğünde rastladığımız bir durumdur. İlaç ve diyet uyumu sağlandığında bu tür bir yakınma olmaz.

"ANİ KAN ŞEKERİ DÜŞÜKLÜĞÜ ASABİYET YAPABİLİR"

Diyabetik hastaların, kan şekeri düzenli seyrettiği sürece sinirli olmayacaklarını vurgulayan Sargın, "Diyabette ani kan şekeri düşüklüğü olursa sinirlilik olabilir. Kan şekeri yüksekliği sinirlilik yapmaz" dedi.

Şeker hastalarına ara öğünlerde meyve yemesi önerildiğini ve bunların porsiyon şeklinde olduğunu anlatan Sargın, bir bardak meyve suyu elde edilmesi için birkaç meyvenin sıkıldığını, bunun da hasta için arzu edilen ölçünün üstünde olduğunu söyledi.

Sargın, sıvı gıdaların çok hızlı emildiğinden kan şekerini hızla yükselttiğini ifade ederek, şeker hastalarına hem sindirim sisteminin iyi çalışması hem de kan şekerinin iyi seyretmesi için meyve suyu içilmesi yönündeki önerilerin doğru olmadığını, bunun yerine meyvenin olduğu gibi tüketilmesi gerektiğini bildirdi. Diyete bağlı kalmayan hastalarda şişmanlık görülebileceğini işaret ederek, diyabet hastalarının kısırlık sorunu yaşayacağına ilişkin bilginin yanlış olduğunu aktardı.

"İNSÜLİN BAĞIMLILIK YAPMAZ"

İnsülinin bağımlılık yapan bir madde olmadığını ve istenildiği zaman bırakılıp hap tedavisine geçilebileceğini dile getirdi. Sadece şekerli gıdaları tüketmeyerek kan şekerinin kontrol altına alınamayacağına dikkati çeken Sargın, "Diyabetik kişinin alması gereken kalorinin yüzde 50'si karbonhidrat, yüzde 30'u yağ, ve yüzde 15-20'si protein olmalıdır. Yağın içeriğinde yüzde 7'den azı doymuş yağ (tereyağı), yüzde 7 oranında çoklu doymamış yağ (ayçiçek yağı, soya yağı ve mısır özü yağı), yüzde 10-15'i tekli doymamış yağ (zeytinyağı) olmalıdır. Karbonhidrat alırken özellikle lifli gıdalar tercih edilmelidir. Diyabetik diyette tatlı gıdaların tüketilmesi yasaktır. Ayrıca bal direk glukoz içerdiğinden diyabetik bireyler için yasaktır."