Dişli hakkında suç duyurusu

CHP, imar değişikliği karşılığında rüşvet aldıkları iddia edilen AKP eski Genel Başkan Yardımcısı ve Sakarya Milletvekili Şaban Dişli ve Silivri Belediye Başkan Yardımcısı Namık Öndeş hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Dişli ve Öndeş hakkındaki iddiaları gündeme getiren CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu ile Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek’in yaptığı başvuruda, Dişli ve Öndeş hakkında gerekli soruşturma ve kovuşturmanın yapılarak kamu davası açılması istendi.



CHP’li Kılıçdaroğlu ve Dibek’in İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmek üzere Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptıkları başvuruda, Akademi Ofset A.Ş adına Mehmet Karasu ile AKP Sakarya Milletvekili Şaban Dişli arasında düzenlenen ve Dişli’ye ‘imar değişikliği karşılığında 1.000.000 USD ödenmesi”ne ilişkin sözleşmeye yer verildi.

Başvuruda, “bu sözleşmenin ortaya koyduğu önemli bir husus alış ve satış bedelleri arasındaki farkı yani rantı yaratacak olan nedenin ‘ticari tarama ve imar değişikliklerinin yapılması’dır. Bu değişiklik sonucunda en başta menfaat temin edecek kişinin de kendisine veya işaret edeceği özel veya tüzelkişiliğe brüt 1.000.000 USD ödenmesi peşinen kabul ve taahhüt olunan şüpheli Şaban Dişli olduğu kuşkusuzdur” denildi.

Türkiye İş Bankası Kartal Şubesinden bankanın Silivri Şubesi’ne yapılan para transferine ilişkin banka dekontunun da yer aldığı başvuruda 80 bin YTL’nin Mehmet Karasu tarafından gönderildiği kaydedildi. Başvuru dilekçesinde şöyle denildi:
“Anayasa’nın 82’nci maddesinin açık hükmüne ve 3069 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyeliği ile Bağdaşmayan İşler Hakkında Kanun hükümlerine aykırı olarak ücret karşılığı iş takipçiliği yapan ve olay tarihinde iktidardaki AKP’nin Genel Başkan Yardımcısı ve Sakarya Milletvekili olan şüpheli Şaban Dişli ile Silivri Belediye Başkan Yardımcısı olan şüpheli Namık Öndeş bu fiilleri ile aynı zamanda görevlerinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle ilgili belediyeleri imar planı değişikliğine icbar ettikleri, kendilerine ve başkasına yarar sağladıkları da açıktır. Bu nedenle Türk Ceza Kanunu’nun 250’nci maddesinde hüküm altına alınan suç tüm unsurları ile oluşmuştur. Şüpheliler hakkında gerekli soruşturma ve kovuşturmanın yapılarak kamu davasının açılmasını arz ve talep ederiz.