Yastık sohbetleri...

Haberin Devamı

Önce veya sonra...

Yatakta veya kanepede...

Ama mutlaka başını bir yastığa koyduğunda, koyduğunuzda laf açılır. Konu nasıl oraya gelir; kim, niye açar, orası karışık. Ama biri, bir gün o soruyu mutlaka sorar:

“Mesela, kim olsa beni aldatırsın?”

Haydaa...

Bela geliyorum demezmiş!

Sanki hayatta aldatmaz da, hani...

“Hayır, yani imkân olsa...”

İmkan derken?

“Farzet, öyle bir tesadüf oldu ki...”

“Tanıdıklardan mı?

“Yuh! Öyle biri mi var?”

“Yok da, soruyu iyice anlamak bakımından...”

Duuur... Sıra oraya da gelecek ama şimdi değil. Önce buna bir ısının... O, başka bir yastık sohbetinin...

Tanıdıklardan kim olsa?

“Peki tanıdıklardan kim olsa..” diye masumca başlayan bir yastık sohbetinin konusu...

Şimdi alıştırma turlarındayız...

Bir internet sitesi, “Hangi ünlüyü eşinizi aldatmaya değer buluyorsunuz” konulu bir anket yapmış.

Ankette tek başına atıp tutmak kolay.

Aslında yastık sohbetlerinde de kolay. Seçerken, söylerken zevkli bile...

Her şey böyle masumca başlar.

Ta ki...

O isim ağzından çıktığı ana kadar!

Danalar önce bu sorudan kıllanırlar. Altında bir şeyler ararlar. Ama ararken egolarına yenilip isimleri saymaya başlarlar. Zaten şu egolarına sahip çıkabilseler, hayat hepimiz için çok daha güzel olacak ama...

Dar omuzlu vakası...

Kadınların aklında biri zaten vardır, o ismi söylerler. Genelde tek isim...

Zaten kendisinden ve seçiminden emindir!

Sonra...

Sonrasında yastık sohbeti trajikomik bir hâl almaya başlar.

Kadınlar kimi seçerse seçsin, adam ona “gey” der! Bir süre gey mi değil mi tartışması yapılır.

Adam seçtiğinde ise durum biraz daha farklıdır.

“Ay, o muu? Neresini beğeniyorsun be onun? Basit bir kere, basit! Kadının omuzlarını görmedin galiba!”

“Omuzlarını???”

“Evet! Dar-dar, çekmiş gibi! Ayrıca boyu da çok kısa, bakma sen resimlerde öyle göründüğüne...”

“Dar-mar, tutuluyor mu sen onu söyle!”

“Allah belanı versin! Zevksizsin, zevksiz! Beni nasıl beğeniyorsun anlamıyorum. Onu beğenen, beni nasıl beğenir???”

“Seni..”

“Sus! kalkıyorum ben. Gidip bir şeyler yiyeceğim.”

“Bana da hazırlasana...”

“Kalk kendin hazırla! Ya da dar omuzlu sevgilin hazırlasın! Böyle

küçük küçük hazırlar artık! Adama bak yaa...”

Heh hee...

Dana, hayatının hatalarından birini yaptı, farkında değil!

Bu dar omuzlu hatun meselesi yeni açıldı, daha çok uzar, çook!

DİĞER YENİ YAZILAR