İstanbul Borsası’yla aşk!

Haberin Devamı

O da bir şey mi? Hamdi Abi‘siyle neler yapanlar var! Heh hee...

Hani 80 yaşındaki Kemal Gülman 49 yaşındaki eşini, 22 yaşında başka biriyle aldatmış ya... Yine bize ne?

Kimseyi eleştirmek ne haddimizdir ne de bizi ilgilendirir. Zaten gayet klişe bir olay!

Aslında herkes olayın tazminat tarafıyla daha fazla ilgili.

Ama ben...

Ben şu “İstanbul Borsası” tarafına takıldım. Sevgilisini telefonuna “İstanbul Borsası” diye kaydetmiş ya, oraya...

Aklıma geldikçe gülüyorum.

Heh heh hee...

Şimdi biz yine olayı özelden hemen genele çekelim ve gelin biraz eğlenelim.

Nasıl eğeleneceğiz?

Dana’nın telefon kayıtlarına bakarak...

‘Sakıncalı’ kayıtlar

Şimdi bunlar eşinin, sevgilisinin, kırıklarının hatta belki annesinin dahi görmesini istemedikleri, ‘sakıncalı’ kadınların isimlerini telefonlarına şifreli kaydederler ya...

Yani hiçbiri atıyorum, “Serap” diye asıl ismini yazmaz. Akşam vakti arar marar ya mesaj atar falan... Bu şifreleme, adamın mesleğine, ilgi alanına ve zekâsına göre değişir.

Bunların o şifreleme yaptıkları anı görüntülemek lazım aslında! “Ne yazsam?” diye düşünürlerken... Bir de o sırada akllarından geçen saçma sapan önerileri de bilebilsek, tam komedi aslında!

Şimdi bunların bir kısmı yakın arkadaşlarının ismine kaydederler. Ama yanına numara ekleyerek: “Tahsin2“ diye mesela... Senaryoları da şudur; o, Tahsin’in iş numarası...

Bir kısım dana da, işiyle ilgili birini adıyla soyadıyla birlikte gayet muntazam ve ciddi ciddi yazarlar. Atıyorum, “Ali Pekuğurlu” Kim bu? İş yaptıkları firmanın yetkilisi! Oldu o zaman! Peki gerçek Ali Pekuğurlu’yu nasıl kaydeder? Firma ismiyle birlikte...

Bazıları da “İstanbul Borsası” gibi ilgi alanlarını kullanırlar.

“Ganyan bayii”...

“Foto...” falan...

Danaların başka bir cinsi daha vardır ki, onlar olayı biraz daha dramatikleştirir! Şifrenin içinde bir hikâye vardır:

Benim bir tanıdığım vardı ve telefonunda “Hazır” diye bir kayıt vardı, inanabiliyor musunuz? Nasıl yani?

Kadın ne zaman istese geliyormuş. Yok öyle ‘tele’ falan değil ha! Sadece hep “hazır”.

Kimi de, şifrenin içine şifre koyar!

Mesela kadının adı atıyorum, Hande. Bunu telefona “Hamdi Abi” diye kaydeder. Çağrışım yapsın diye...

Akşamın bir saati telefon çaldığında, “Amaannn, Hamdi Abi arıyor ya... Üf yarın ben onu ararım” provasını bile yapar bunlar.

Aradan bir süre geçer, olay bitmiştir ama o telefon bir gün yine çalar. Kim arıyor diye bakınca onu görür: Hamdi Abi!...

“Kimdi lan bu Hamdi???”

Yani danalar bu şifreleme işinde yaratıcılıklarının doruğuna çıkarlar.

Çıkarlar da, nereye kadar?

Bir gün karısı “son aranan”a basıp, “Alo” diyene kadar!

DİĞER YENİ YAZILAR