Eğilmeden sevmek...

Haberin Devamı

Tamam, sevmek kabul etmektir...

Saygı duymaktır...

Görmezden gelmek, bazen de daha büyük görmektir.

Özür dilemek, bağışlamaktır.

Hatta yalakalık etmektir...

Ama...

Önünde eğilmek!..

Önünde diz çöküp acındırık bakışlarla dilenmek... Ne dileniyorsa artık!

Dün sabah gazetelerde Şafak Sezer‘in Başbakan’ın önünde diz çökmüş hâldeki fotoğrafına bakınca önce bir duraksadım. Sonra gözümün önüne başka bir görüntü geldi.

Hani Gezi protestolarına katılmış da sonra iftar yemeğinde önünde diz çökerek Başbakan’dan özür dilemiş ya, o fotoğraf.

Şafak Bey’i bir tarafa bırakalım şimdi; bizi değil, kendisini ilgilendirir.

Şimdi size, benim gözümün önüne gelen öteki fotoğrafı anlatayım. Ben oradaki kişileri değiştirdim, bize uyarladım.

İlişkilere...

Affedilir mi?

Bir kadın oturmuş, bir adam da onun önünde, dizlerinin üzerine çökmüş. Ya da tam tersi, kadın diz çökmüş...

Ya özür diliyor ya da ne bileyim onu ne kadar sevdiğini anlatıyor...

Ama durum daha çok eşini ya da sevgilisini aldatmış bir adamın duruşu gibi!

Diz çökmüş yalvararak özür diliyor!

“Nasıl olduğunu anlayamadım, kadın çok üstüme geldi ne yaptığımı bilmiyordum inan. Çok özür dilerim. Çok çok çok özür dilerim. Ne olur beni affet. Ne olur. Ne oluurrr...”

Iıgh!

Şimdi bu adam affedilir mi?

Hadi affettin...

O adam senin gözünde eskisi gibi olabilir mi?

Tabii ki zaten aldatmış falan, eskisi gibi olmaz da... Şöyle anlatmaya çalışayım; onu kıskanmazsın bile... Sana hırs bile bastırmaz.

Artık gitse bile olur yani...

Üstelik bu kadar kolay diz çöken biri çok çabuk ayağa da kalkar! Bilmem anlatabiliyor muyum?..

Sevilir mi?

Diyelim ki, özür de dilemiyor, sadece sevgisini dile getiriyor...

Diz çökerek...

Peki diz çökerek sevilir mi?

Hadi, sevildiğini varsayalım. Zaten belki de diyorsunuz ki, “Sana ne? Nasıl severse sever! Onu da mı sen bilecek, belirleyeceksin!”

Doğru.

Belki sevgisini öyle ifade edebiliyor, belki çaresiz, belki son çare falan...

Tutkusu onu bu hâle getirmiştir.

Olabilir.

Hatta belki de sevmiyordur bile! Başka hesapları vardır.

E, peki o zaman...

Başka bir soru yöneltebilir miyim?

“Diz çöken sevilir mi?“

kabul edilebilir, yanında yedekte veya telefonda tutulabilir ama...

Ne bileyim?

İnsanlar...

Eğilmeden sevemez mi?

Eğilmeden sevilmez mi?

DİĞER YENİ YAZILAR